Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. 2020/847 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/351 Esas
KARAR NO :2020/847

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/06/2019
KARAR TARİHİ:24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … adlı markanın sahibi olup bu marka altında hazır giyim ve tekstil ürünleri ürettiğini, müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait markanın … isimli mağazalarda satışına ilişkin konsinye satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ürünleri davalıya teslim edildiğini ve mağazada yapılan satışların her ay müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin bu satış bedelleri üzerinden davalıya fatura keserek ürün bedellerini tahsil ettiğini, sözleşmenin 3. 12 maddesinde alacının satıcıya 90 günlük vadenin ardından satış ödemesini ayın 1-5’i arasında yapmakla yükümlü olduğunu ancak davalının işbu hükme uymadığını, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe davalı tarafından kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun takip dosyasında belirtilen borcu faiziyle ödemesini ve aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını zira müvekkili şirkete herhangi bir mal teslimi yapılmadığını, müvekkiline gönderilen bir ürün olmaması nedeniyle davacı tarafından gönderilen faturaların iade edildiğini ve başlatılan icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 07/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 3.618,98-TL alacak talebinde bulunduğunu, davacı tarafın ticari defter sunmadığı, davalı tarafın ticari defterinde davalının davacıdan 2018 yılında toplam 7 adet fatura aldığı bunların toplamının 3.618,98 TL olduğu, davalının davacıya … 03/08/2018 tarihli dekontla 1000 TL ödeme yaptığı, 12/12/2018 yılında Fiyat Farkı Faturası olarak 61,60 TL davalının fatura kestiği, bu faturanın davacı tarafa tebliğine dair bilgi ve belge ibraz edilmediği, takip tarihi itibariyle 2.557,38 TL borç kaydettiği, davalı tarafından davacı taraf adına düzenlenen 12/12/2018 tarihli 61,60-TL bedelli faturanın davacı tarafa ödeme olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, Sayın Mahkemece davalı tarafından davacı tarafa düzenlemiş olduğu 61,60-TL bedelli faturanın ödeme olarak kabul edilmesi halinde davalı tarafın 14/12/2018 takip tarihi itibari ile davacı tarafa 2.557,38-TL borçlu olduğunu, yine Sayın Mahkemece davalı tarafından davacı tarafa düzenlemiş olduğu 61,60-TL bedelli faturanın ödeme olarak kabul edilmemesi halinde davalı tarafın 14/12/2018 takip tarihi itibari ile davacı tarafa 2.618,98-TL borçlu olduğunu, tarafların inkâr tazminatı veya kötü niyet tazminatı talebinin Mahkeme’nin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazının iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu anlaşıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davalı tarafın usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacı tarafından davalıya kargolanan faturaların dosyada mevcut olduğu, davalı taraf adına 2018 yılında 7 adet faturanın toplamının 3.618,98 TL olduğu, faturalandırılan alacaktan … 03/08/2018 tarihli dekontla 1.000 TL davalının ödeme yapıldığı, bakiye 2.618,98-TL alacaklı kaldığı ve bu bakiyenin davalı tarafın ticari defterinde borç olarak kaydedildiği, davacı tarafın alacağa dayanak olarak faturalardan 14.12.2018 takip tarihi itibariyle 2.618,98-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı tacirin davalı tacir şirkete fatura kestiği, kesilen bu faturaların davalının ticari defterlerinde borç olarak kayıtlı olduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı nazara alındığında; davalı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde de bu miktarın borç olarak kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu ile de tespit edilen davalı şirketçe davacı taraf adına düzenlenen 12/12/2018 tarihli 61,60-TL bedelli fiyat farkı faturasının davacıya gönderildiğine dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığından bu miktar borç miktarına dahil edilmiş borçtan mahsup edilmemiştir. Öte yandan, davalı taraf davacıya …’tan 03/08/2018 tarihli dekontla 1.000 TL ödeme yapmış olup alacaklı tarafından yapılan icra takibinin 14/12/2018 olduğu nazara alındığında takipten önce ödenen bu tutarın faturanın toplam borcundan mahsup edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu sebeplerle davacının davalıdan 2.618,98-TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının kısmen haksız olduğu kanaatine varılarak, davacının 3.618,98-TL icra takibi yapmış olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müd. … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen haksız olduğu anlaşıldığından itirazın kısmen iptali ile takibin 2.618,98-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve yine davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi bulunduğu takipten önce davalı tarafın 1.000TL ödeme yaptığı, ödenen borç bedelinin mahsup edilmeden alacağın tamamı üzerinden takip başlatmış olan davacının kötüniyetli olduğu kabul edileceğinden, İİK 67/2. Maddesi gereği davalı lehine kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekmiş reddedilen kısım bakımından %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 2.618,98-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarının takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacak tutarının %20’si oranında (523,79-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)İİK 67/2. Maddesi uyarınca reddedilen kısım bakımından %20 oranında (200,00-TL) kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 178,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 61,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 117,09 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından yapılan; 61,81 peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 109,30 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.121,91 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 811,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(6)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.618,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(7Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(8)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 955,25 TL’sinin davalıdan, 364,75 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,

(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 24/12/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.