Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2019/502 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/343 Esas
KARAR NO : 2019/502
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ: 11/06/2019
KARAR TARİHİ: 17/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dilekçesi ile, … Şti.’nin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 09.11.2018 günü saat 14.50’de İflasına karar verildiğini, iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Dairesi’nin … İflas numarası ile yürütüldüğünü, İflas eden şirket tarafından davacıya birden fazla çek verildiğini, toplam tutar olarak 2.826.777,22 TL değerinde çekler verilmesi ve söz konusu çeklerden doğan alacağın tahsil edilememiş olunması nedeniyle iflas idaresine alacak kaydı için yazılı olarak başvurulduğunu, İflas idaresi tarafından davacı tarafından talep edilen 2.826.777,22 TL değerindeki alacağın sunulamadığından dolayı söz konusu alacağın 2.036.777,22 TL lik kısmının reddine karar verildiğini, davacı alacağının kısmen reddedildiğine ilişkin karar 27/05/2019 tarihinde davacıya edildiğini, davacı tarafından alacak kaydı sırasında sunulan çeklerde görüleceği üzere müflis şirket tarafından işbu çek karışılığının ödenmediğini, ilgili alacakların kıymetli evraka dayandığından herhangi bir belgenin dayanak olarak gösterilmemesi nedeniyle davacı alacağının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İflas idaresince verilen kararın hiçbir hukuki gerekçesi bulunmadığından işbu karara itiraz etme zaruriyetinin hasıl olduğunu belirterek İstanbul 3. İflas İdaresi’nin kararına istinaden sıra cetveline itirazlarının kabulüne, iflas eden şirket nezdinde ödenmeyen davacıya ait kısmen reddedilen 2.036.777,22 TL alacağın kaydının kabulü ile alacak kaydının sıra cetveline geçirilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle HMK 138 maddesi uyarınca öncelikle ve HMK 115/1 maddesi uyarınca da yargılamanın her safhasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce öncelikle bu yönde inceleme yapma gereği duyulmuştur. Zira, görev hususu HMK 1 maddesi uyarınca kanun ile düzenlenen kamu düzeninde olup, bu nedenle re’sen dikkate alınması gerekir.
05/03/2018 tarihli 30361 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 28/02/2018 tarih, 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 55.maddesindeki 5235 sayılı yasanın 5.maddesinin 3.fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan, ” iflasın ertelenmesi” ibaresi ile 4 numaralı bendinde yer alan ” iptal” davalarına ibaresi madde metninden çıkarılmış ve 1 numaralı bendinde yer alan ” kaynaklanan davalara” ibaresi ” kaynaklanan iş ve davalara “şeklinde değiştirilmiş olup, 7101 sayılı yasa ile iflas, iflas erteleme ve konkordato konularında yeni düzenlemeler, değişiklikler ve ihdaslar kanun koyucu tarafından yapılmış olup, getirilen bu düzenlemeler uyarınca da ayrıca yine aynı yasadan kaynaklanan Hakimler ve Savcılar Kurulu’na 46.maddesi ile verilen bu tür işlere bakmakla görevli ihtisas mahkemelerini tayin etme yetkisi de verilmiş olduğundan, bu tür davalara bakma görevi HSK tarafından belirlenen mahkemelere ait hale gelmiştir.
7101 sayılı kanunun yayınlanmasından sonra HSK tarafından yasaya uygun olarak 05/03/2018 tarihli 30361 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 28/02/2018 tarih, 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46.Maddesi ile 2004 Sayılı İcra İflas Kanuna Eklenen Geçici 14.Maddesinin 2.fıkrasında yer alan ” Hakimler ve Savcılar Kurulu 26/09/2004 tarihli 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanunun 5.maddesinin 5.fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesinin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 hafta içinde belirler. ” hükmü uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı karar ile konkordato talepleri ile birlikte ayrıca ” iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemeleri” belirlenerek iflas yolu ile adli takipten, kambiyo senetlerine mahsus yol ile takipten, doğrudan doğruya iflas taleplerinden, iflas tasfiyesinde sıra cetveline yönelik davalarının, iflasın kapanması ya da kaldırılması talepleri vb hususlardan kaynaklanan davalarda ” 3 ya da az fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı, 3 ten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemeleri ihtisas mahkemeleri olarak” belirlenmiştir.
Buna göre mahkememize açılan davanın sıra cetveline itiraz davasına bakma görevinin mahkememize değil, İstanbul Adliyesi’nde 3 ten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunduğundan HSK kararı uyarınca davaya bakma görevinin 1,2 ve 3 nolu Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğuna, bu nedenle de dava dosyasının hukuk mahkemeleri tevzi bürosunca bu mahkemelere tevzi edilmesi gerekirken mahkememize tevzi edilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Görevli 1, 2 ve 3 no lu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin kanun ile görevli tayin edilmeyip, HSK kararındaki iş bölümü uyarınca ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmiş olmaları ve görev hususunun ancak kanun ile düzenlenecek olması hususu dikkate alındığında, mahkememizce verilecek olan kararın HMK 114/1-c maddesindeki görev dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine değil, HSK kararı uyarınca iş bölümü ilişkisi içerisinde hukuk mahkemeleri tevzi bürosunun yapmış olduğu hatanın belirlenen mahkemelere dosyanın tevzi edilmek üzere, dava dosyanın hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine kararı vermek gerekmiştir. Zira, görevsizlik kararı verebilmek için HMK 1 maddesi uyarınca, müstakilen iflas ve konkordato işlerine bakan mahkemenin kanunen belirlenmesi gerektiği ve kanunen belirlenen bu mahkemeye dava açılması gerekmesine rağmen, davacılar tarafından başka mahkemeye dava açılması halinde davasının usulden, görev dava şartı yokluğundan reddi gerekeceği ve red kararı üzerine bir kısım başka yaptırımlara maruz kalacağı, (davanın süresinde görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gibi) oysa, kanunda bu şekilde belirlenmiş bir görevli mahkemenin olmadığı, görevlendirmenin iş bölümü ilişkisi içerisinde HSK tarafından yapıldığı, bu nedenle de dava açılışında davacının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine şeklindeki başlıkla açtığı davasında herhangi bir yanlışının bulunmadığı, yanlışlığın hukuk mahkemeleri tevzi bürosunca yapılması gereken tevzinin, yanlış yapılmasından kaynaklandığı, bunun da sonucunun görevsizlik kararı değil, ancak gönderme kararı olacağına kanaat getirilmiş ve bu nedenle de aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakma görevinin 7101 sayılı 46.maddesi ve HSK’nın 03.04.2018 tarih, 538 sayılı Kararı uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVLİ OLMADIĞINA, GÖREVLİ MAHKEMENİN İSTANBUL 1. 2. ve 3 NOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİ OLDUĞUNA,
2-Dava dosyasının İstanbul 1. 2 ve 3 nolu Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …