Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/333 E. 2019/785 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/333 Esas
KARAR NO: 2019/785

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 31/05/2019
KARAR TARİHİ: 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2017-2018 yıllarına ilişkin genel kurul toplantısının 07/05/2019 tarihinde gerçekleştirildiğini, toplantıda özel olarak belirtilen gerekçelerle genel kurulun özel denetçi tayinine karar verilmesi yönündeki taleplerinin oyçokluğu ile reddedildiğini, davalı şirketin yönetim kurulu faaliyet raporunu yasal düzenlemelere aykırı olarak düzenlediğini ve şirket ortaklarının bilgi alma hakkının alenen engellendiğini, şirketin maddi duran varlıklarının yok denecek düzeyde bulunduğunu, şirketin TTK 376.maddesi anlamında her iki esasa göre borca batık durumda bulunma emareleri çok güçlü olduğu halde yönetim kurulunun keyfi olarak faaliyetlerini sürdürdüğü ve şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırma görevini yerine getirmediğini, bu nedenle davacının haklarının keyfilik ile yok edilme noktasına getirildiğini, şirketin 2017 yılına ait olağan genel kurul zamanında yapılmadığını ve şirketin ödenmiş sermayesinin 31/12/2017 tarihi itibariyle %71,1 oranındaki bölümünün yitirildiğinin de gizlendiğini, yine 2017 ve 2018 yıllarına ait finansal tabloların gerçek durumu yansıtmadığını, şirket yönetiminin finansal tabloların müzakere edilmesinden kaçındığını, genel kurulda ortaklara gidişatın nedenleri ile ilgili objektif denetime elverişli bir bilgi sunulmadığını, sermaye kaybı nedeniyle olağanüstü toplantı çağrısı zorunluluklarını da kasten yerine getirmediklerini, anılan nedenlerle davalı şirketin 07/05/2019 tarihli genel kurul toplantısında davacının özel denetçi tayini istemi reddedilmiş olduğundan TTK 439.ve devamı maddeleri uyarınca şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının özel denetçi tayini istemli dava açmak için ön şart olan sermayenin en az 1/10’ine sahip olma koşulunu yerine getirmediğini, davalı şirket sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu, davacının şirket sermayesi içindeki payının ise 20.000,00 TL olduğunu, davalı şirketin sermayesinin 1/10’unun 100.000,00 TL olduğunu, davacının sermaye payının bu oran altında kaldığından TTK 439.ve devamı maddeleri uyarınca özel denetçi tayini talepli dava açmasının yasa gereği mümkün olmadığından davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, yine özel denetçi tayininin ancak belli bir konuya ilişkin olarak talep edilebileceğini, ancak davanın belli bir konu dahi gösterilmeden açıldığını, yine davacının dürüstlük kuralına aykırı olarak seri davalar açtığını, davacının hakkını kötüye kullandığını, dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçekle ilgisi olmadığını, yönetim kurulu faaliyet raporunun hazırlanması ve oylanması ile ilgili herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, yine şirketin ödenmiş sermayesinin %94,33 oranında yitirildiği iddiasının doğru olmadığını, davalı şirketin borca batması gibi bir durumun gerçekleşmediğini, davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu anılan nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilmesi halinde özel denetçi tayinini gerektiren koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 07/05/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacı tarafın özel denetçi tayini isteminin reddedilmesi sebebiyle TTK 439.maddesi uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanmasına yönelik ticari şirket davasıdır.
TTK 439.maddesi ile”(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.”hükmü mevcuttur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davalı şirketin 07/05/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında özel denetçi tayini isteminin reddine karar verildiği iddiası ile davalı şirkete özel denetçi atanmasına yönelik dava açılmış ise de; TTK 439.maddesi uyarınca sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebileceği düzenlenmiş olup, davalı şirketin celp edilip incelenen sicil kayıtları ile hazirun cetveline göre şirketin sermayesinin 1.000.000,00 TL olduğu, davacı …’un sermayesinin ise 20.000,00 TL olduğu, dolayısıyla davalı şirketin sermayesinin 1/10’unun 100.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, anılan yasa hükmü uyarınca davacının sermayenin onda birine sahip olmadığı, bu itibarla HMK 114/d.maddesi uyarınca davacı tarafın taraf ve dava ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın HMK 114.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır