Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2020/541 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/309
KARAR NO:2020/541

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/05/2019
KARAR TARİHİ:05/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal alışverişine dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davacı şirketin davalının sipariş ettiği mallan tedarik ederek davalıya teslim ettiğini ve bedelleri için davalıya fatura kestiğini, bu şekilde gelişen ticaretten davacının davalıdan 22 431,29 TL alacağı kaldığını, davalı, işbu alacağı ödemediğinden aleyhine …. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile asıl alacağa reeskont avans faizi işletilmesine, asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 22.431,29 TL Cari Hesap, 203,73 İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 22.635,02 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Beyoğlu Vergi Dairesinden davalı şirketin 2018 yılı 10,11,12 ve 2019/01,02,03 dönemlerine ait BA formları celb edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 17/12/2019 tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki cari hesap özeti, davalıya kesilen fatura asılları ve sevk irsaliye asılları dosyaya sunulmamıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 28/02/2020 tarihli raporda; davacı şirketin 2019 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2018-2019 yılına ait ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde sonucunda davalı şirketten 22.431,29 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini İbraz etmediği, dosya kapsamında yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen her bir faturanın sevk irsaliyesinin mevcut olduğu, sevk irsaliyelerinde faturalara konu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğine dair imzaların eksiksiz bulunduğu, düzenlenen faturalara davalı şirketin herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalı şirkete düzenlenen 2018/10.ayına ait faturaların KDV hariç toplam bedelinin 1.711,63 TL olduğu, BA-BS beyan sınırını taşımadığından davalı şirket tarafından beyan edilmediği, 2018/11.ayına ait BA formunda davacıdan 33 adet fatura karşılığı KDV hariç 9.195 TL tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğu, 2018/12.ayına ait BA formunda davacıdan 43 adet fatura karşılığı KDV hariç 16.126 TL tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğu, 2019/01.ayına ait BA formunda davacıdan 27 adet fatura karşılığı KDV hariç 10.026 TL tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğu, davacı şirketin davalı şirketten 22.431,29 TL asıl alacağa 203,73 TL İşlemiş faiz talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Davacının iddiaları, toplanan deliller, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların sevk irsaliyelerinin bulunduğu, sevk irsaliyelerinde faturalara konu ürünlerin davalı şirkete teslimine ilişkin imzaların mevcut olduğu, davalı tarafça faturalara süresinde içinde itiraz edilmediği, davalı şirketin ilgili vergi dairesinden getirtilen BA formlarında sadece beyan sınırını taşımadığından 2018/10.ayına ait faturaların beyan edilmediğinin tespit edildiği anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 22.431,29-TL asıl alacak ve 203,73-TL işlemiş faizi üzerinden iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren alacak tamamen tahsil edilinceye kadar asıl alacağın % 19,50 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 4.527,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.546,19 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 273,37 TL + 113,18 TL icra dosyasına yatırılan harç olarak toplam 386,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.159,64 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5- Davacı tarafından yapılan; 324,17 TL harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 168,40 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.092,57 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır