Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/304 E. 2020/33 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/304 Esas
KARAR NO : 2020/33

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde, 10/06/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Adıyaman istikametine doğru seyir halinde iken müvekkilinin kullanmış olduğu … plakalı araca hızlı bir şekilde çarpması ile müvekkilinin ağır bir şekile yaralanmasına, maddi ve manevi zarara uğramasına sebep olduğunu, meydana gelen kazada sürücünün sevk ve idaresindeki aracın Adıyaman yönüne dönmek için kontrolsüz bir şekilde petrolden çıkarken 2918 sayılı kara yolları trafik kanununun 57/f.1,b,7 hükmüne aykırı davanarak söz konusu kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise kaza yerinde düzenlenen tutanakta da belirtildiği üzere herhani bir kuralı ihlal etmediğini, ddolayısı ile kazanın meydana gelmesine herhangi bir kusurlu davranışa sebebiyet vermediğini, müvekkilinin söz konusu kazaya maruz kalmasından kaynaklı ağır bir şekilde yaralandığını ve tedavi gördüğünü, müvekkilinin maluliyetinin tesbiti ile özür oranına göre teminat kapsamında olan tazminatın müvekkiline ödenmesi için iş bu davaya açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan araç sürücüsünün asli kuurlu olduğundan dolayı davalı sigorta şirketinin kusur oranında sorumlu olduğunu, sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketine başvuruları 19/11/2018 tarihinde teslim edildiğini, sigorta şirketi tarafından kendilerine herhangi bir dönüş sağlanmadığını, açıklanan nedenler ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkili için 2.500 TL daimi maluliyet tazminatı 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyece kavans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde; sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun bir dava şartı haline getirildiğini, ibrazı zorunlu evraklardan eksik olması nedeni ile yeterli değerlendirmenin yapılamadığını, dolayısı ile müvekkili şirketine yapılan başvurunun geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmaığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili sigrta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlüğününün bulunmadığını, kusur durumunun net ve kesin olarak tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu nedenle hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini, açıklanan nedenler ile açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiştir.
Uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeni ile maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davacı vekilinin 02/01/2020 tarihli dilekçesi ile davada sulh oldukları, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, feragat ettiklerini beyan ettiği görüldü.
Davalı vekilinin 10/01/2020 tarihli dilekçesi ile davanın feragat nedeni ile reddinin gerektiğini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görüldü.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Feragat nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır