Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2019/1061 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/28 Esas
KARAR NO : 2019/1061

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile diğer ortak …’ın 21/01/2003 tarihinde tescil edilen ana sözleşme ile davalı … Şti’ni kurduklarını, şirketin kuruluşundan sonra …m’in münferiden müdür olarak seçildiğini ve görevine devam ettiğini, ancak …’in 08/12/2008 tarihinde vefat ettiğini, bu tarihten sonra müdür ataması da yapılmadığını, davacının şirket müdürü olan eşini kaybettikten sonra diğer ortak ile görüşmek istemesine rağmen bu fırsatı bulamadığını, davacının hesaplar üzerindeki takip imkanı kalmadığını, bu dönemde davacının rahatsızlığı nedeniyle de şirket kayıtlarını inceleme imkanından yoksun kaldığını, bu dönemde şirket yönetimindeki aksaklıklar, şirketin ekonomik durumunun sürekli olumsuz yönde seyretmesi ve şirketin kuruluş maksadının gerçekleşmesi hususunda iktisadi güçlükler nedeniyle şirket ortaklığının sürdürülmesinin imkansız hale geldiğini, davacı tarafından bu durum ile ilgili olarak …’e …Noterliği’nin 17/10/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnamenin şirket çalışanına 22/10/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, anılan nedenlerle davacının şirket ortaklığının sürdürülemez hale gelmesi sebebi ile davacının davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ayrılma payının ve diğer doğmuş alacakların gerçek değerinin davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

ASLİ MÜDAHALE: Asli müdahil vekili vermiş olduğu müdahale dilekçesi ile; davaya davalı yanında katılmalarına karar verilmesini, davalı şirketin borçları nedeniyle feshine karar verilmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarında açıkça görüleceği üzere ve davacı yanında dayandığı Eski TTK 551 mad uyarınca iki ortaklı şirketlerde diğer ortağın ortaklıktan çıkarmasına izin verilemeyeceğinden davacının ancak fesih hakkını kullanabileceğini, işbu nedenle davacının davasının reddine karar verilmesini, müvekkilinin davacı taraf ile ortak olduklarını, davalı şirketin halen faaliyetine devam eden bir şirket olduğunu, fakat davalı şirketin halen vergi ve SSK borçları bulunduğunu, ayrıca söz konusu davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığının da bulunmadığını beyanla, davacı şirketin ortaklığından çıkma talebinde bulunamayacağından davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davalı şirketin borç ve alacak durumunun tesbitinin yapılarak, şirket borçlarının ortaklara hisseleri oranında paylaştırılmasına ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini veya davalı … Şti’nin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Limited Şirket ortaklığının TTK 6388/2.maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığı nedeniyle çıkma ve çıkma payının davalı şirketten tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde … Esas … Karar ve 23/12/2015 tarihli karar ile; davalı şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeni ile, sicilden terkin edilmiş bir şirket hissedarlığından çıkmaya izin verilmesine yönelik işbu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

YARGITAY İLAMI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2017/668 Esas 2018/6532 Karar ve 22/10/2018 tarihli karar ile; Mahkememizce, davalı şirketin ticaret sicilden terkin edildiği, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ancak, dosya içeriğinde açıkça davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, bu durumda mahkememizce, öncelikle davalı şirketin halen tüzel kişiliğinin devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen kararın bozulmasının gerektiği, yine kabule göre de davaya müdahale talep eden …’in müdahale talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediği, bu itibarla kararın bu yönde de bozulması gerektiğinden mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda dosyamızın yukarıdaki esasa kaydı yapılmış, taraflara yeni duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Uyulan bozma ilamı doğrultusunda davalı şirketin hali hazırda sicilden terkin edilip edilmediği hususunda İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin sicil kayıtları celp edilmiş, gelen yazı cevabına göre davalı şirketin sicil kaydının halen faal olduğu, tasfiyeye ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmış, yine asli müdahil …’in müdahillik isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Bilahare davacı vekili sunmuş olduğu dilekçe ile ayrılma akçesi taleplerinden vazgeçtiklerini, bu nedenle sadece ortaklıktan ayrılma kararı verilmesini talep etmiştir.
TTK 638/2.maddesi”- (1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
” hükmü mevcuttur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, ibraz edilen deliller, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; şirket ortakları arasında güven ilişkisinin sona erdiği, şirketin faaliyetinin sona ermiş olması, şirketin son tescilinin 06/10/2003 tarihinde yapıldığı, genel kurullarını yapmadığı ve davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile davacı …’in TTK 638/2.maddesi uyarınca haklı nedenle şirketten çıkmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacı …’in TTK 638/2.maddesi uyarınca haklı nedenle şirketten çıkmasına,
2-Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda davacıya çıkma payı ödenmesine yer olmadığına,
3-Davaya konu şirketin tek ortaklı olarak devamına,
4-Asli müdahil … ve ölümü ile mirasçıları tarafından asli müdahale istemiyle dava açılmış ise de esasen söz konusu istemin davacının ortaklıktan çıkması isteminin reddine yönelik olduğu, dolayısıyla istemin esasen davalı şirketin yanında feri müdahale şeklinde gerçekleştiği, bu kapsamda asli müdahil münhasır bir istemi bulunmadığından asli müdahale talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 21,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,25 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.296,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”