Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2020/509 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/267
KARAR NO:2020/509

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2019
KARAR TARİHİ:28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan olan cari hesap alacağı için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de takibin açıldığı tarihte davalının adresi … olup yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11.maddesi ile yetkili yargı merci olarak İstanbul Mahkemelerinin seçildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirketin dava dilekçesinde belirtilen adresine tebliğ edilememiş, adresin şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi olduğu anlaşılmakla davalı şirkete Tebligat Kanunu 35.maddeye göre tebligat yapılmış, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 14/05/2020 tarihli raporda, davacının dava konusu fatura ve ödeme tarihlerini kapsayan 2016, 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, ticari defterlerin kanuni süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defter beratlarının gönderildiği, kayıtların birbirini doğruladığı, ticari defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, defterlerin delil niteliği taşıdığı, buna göre davacı tarafın ticari defterlerine, sözleşme, cari hesap ekstrelerine , faturalara göre taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, tararlar arasındaki uyuşmazlık konusunun ticari ilişkiye dayalı cari lıcsap alacağı olduğu, davacı tarafından kesilen ve davalı tarafa gönderilen faturalara kanuni süresinde itiraz olunmadığı. davalı tarafından 21,394,80 TL kalan alacak bakiyesine karşılık herhangi bir ödemenin yapıldığını gösteren bir belgeye rastlanmadığı, davacının talebinin 31.636,70 TL tespit edilenin 21.394,80 TL olduğu, davacının ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 26.04.2018 icra takip tarihi ve dava tarihi olan 10.05.2019 itibariyle 21.394,80 TL ana para alacağı olduğu, taleple bağlı kalınarak 26.04.2019 takip tarilıi itibariyle, davacı alacaklı faiz talebinde bulunmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılamadığı, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının 26.04.2019 Takip Tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 9,00 Yasal Faizi talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle ııyguıı olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dosyanın incelenmesinde davalı tarafından borca, yetkiye, faize itiraz edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kabul edildiği, alacağın faturadan kaynaklanması nedeniyle TBK 89. Maddesi ve HMK 10. Ve 17. Maddeleri uyarınca davalının yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davalı tarafça herhangi bir defter ve belge sunulmaması nedeni ile davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan ve mahkememizce de denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça kesilen faturaların ve yapılan ödemelerin davacı ticari defterlerinde işli olduğu, davacı tarafından kesilen ve davalı tarafa gönderilen faturaya kanuni süresi içerisinde itiraz edilmediğinden fatura konusu hizmetlerin verilmediğini ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, davalı tarafça buna ilişkin ya da borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir delil sunulmadığı, faturalara davalı tarafça süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, delil vasfına haiz davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarı ile 21.394,80 TL alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 21.394,80-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından belirlenen % 9,00 ve değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK.67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.si oranında hesaplanan 4.278,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.461,47 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 540,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 921,19 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) fıkrası kapsamında davacı tarafından yapılan 591,08 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 143,50 TL tebligat, müzekkere, posta masrafı olmak üzere toplam 1.534,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza