Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/251 E. 2020/844 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/251 Esas
KARAR NO:2020/844

DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:02/05/2019
KARAR TARİHİ:24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/04/2018 tarihinde … Mah. …. Sok. No:… adresinde davalı borçlu tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince hasara maruz kalan tesisin onarımı için kullanılan malzeme / işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 918,31-TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini ancak davalı tarafından hasar bedelinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 918,31-TL hasar bedeli 26,04-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 944,35-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, davalının tebliğ edilen ödeme emri sonrası borca / icra takibine / faiz ile oranına ve ferilerine itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen tarih ve adreste yapılan çalışmanın müvekkili tarafından … Şti.’ne ihale edildiğini ve eğer herhangi bir hasar meydana gelmiş ise bu durumun yüklenici müteahhit tarafından verilmiş olabileceğini, müvekkili şirketin asil işinin İstanbul ili genelinde doğalgazın sürekli ve güvenli bir şekilde dağıtımını gerçekleştirdiğini, müteahhit firmanın vermiş olduğu hasara ilişkin müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hasar bedeli tespiti konusunda tek taraflı bir inceleme yapıldığını ve bu durumun ispat hukuku açısından sakıncalı olduğunu, huzurdaki davanın konusu hasar talebi olduğu için ve haksız fiile dayanması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 22/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde hasara ilişkin belge ve tutanaklar, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 12/06/2020 tarihli dilekçe ekinde hizmet alım sözleşmesi (fotokopi), …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava … firmasına ihbar edilmiştir.
Dosya kusur hasar konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, tanzim olunan 10/01/2020 tarihli bilirkişi rapor; dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğunu, davacı elektrik enerjisi kurumuna ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmakla davalı tarafından bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığını ve tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediğini, davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığını, 4×16 mm2 kesitli yeraltı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartabileceğini, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiği kanaatine varıldığını, detayı verilen maddi hasar bedeli hesap içeriğinden davacı kurumca davalılardan hasara uğrayan 4×16 mm2 kablonun eklenmesi için ek mufu + Elektrik teknisyen eleman bedeli + araç bedeli talep edildiği görülmekle kopartılan kablo için kullanılan EK mufu teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken malzeme olmakla talep edilen 48,13 TL bedelin kadri maruf bir değer olduğunu, arızanın onarımı için talep edilen çalışma süresinin teknik olarak uygun olduğu ancak davacı Bedaş tarafından ayrıca işçilik bedeli talep edildiği görüldüğünden davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımın yapıldığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge bulunmadığını, nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere emsal ilam gereği işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceğini, toplam hasar tutarına dahil edilen ceza bedeline ilişkin taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı gibi mevzuatta da yerinin olmadığını, hasar adresindeki çalışma davalı …’ın yüklenicisi dava dışı şirket tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin (Genel Teknik Şartname madde 14 kapsamında) yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağını, (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı 22.11.2007 tarihli kararı da gözetilerek) takibin 48,13-TL (malzeme bedeli) + 0,61 TL (malzeme bedeli için takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz) = 48,74 TL üzerinden davalı … adına takibe devam edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 02/05/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; taraf vekillerinin itirazlarının tarafınca tek tek değerlendirildiğini ancak dosyaya sunmuş olduğu kök rapordaki kanaat ve görüşünün aynen devam ettiğini bildirmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın beyanları, davalının savunması, icra takip dosyası, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava haksız fiile dayalı tazminat istemi kapsamında başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup davalı tarafından yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının hasara uğradığı dosya kapsamına göre sabittir. Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 50. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” hükümleri mevcuttur.
Davalının meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Hasara uğrayan kablonun onarımı davacı çalışanlarınca ilave kablo ve ek malzemesi kullanılarak giderilmiştir. Davacı tarafça davalılardan kopartılan kablo için kullanılan ek mufu, eleman bedeli ve arazi taşıt bedeli talep edilmekle birlikte Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceği belirtilmektedir. Davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı nazara alınarak; davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini davalılardan talep edemeyeceğinden, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalının …. İcra Müd. … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 48,13-TL asıl alacak ve 0,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48,74-TL üzerinden takip talebindeki kayıtlarla devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olmadığıdan şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davalının …. İcra Müd. … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE, takibin 48,13-TL asıl alacak ve 0,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48,74-TL üzerinden takip talebindeki kayıtlarla devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 44,40 peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 117,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.012,20 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 52,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 48,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 895,61 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 68,12 TL’sinin davalıdan, 1.251,88 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 24/12/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.