Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/247 E. 2020/649 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/247
KARAR NO:2020/649

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:02/05/2019
KARAR TARİHİ:09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mah. … Caddesi, N… … adresinde davalı tarafından yapılan çalışma sırasında davacı şirkete ait tesislere hasar verildiğini, davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 732, 56 TL hasarın verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine 732,56 TL hasar bedeli, 25,65 işlemiş faiz olmak üzere toplam 758,21 TL.nin tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum içinde yapılan yazışmalar neticesinde belirtilen tarihlerde belirtilen adreslerde davalı tarafından ihale edilen … … … Bölgesi Çelik, …. ve Servis Hattı İnşaatı işi kapsamında işin yüklenicisi … …Şti.tarafıından çalışma yapıldığı ve dava konusu hasarların müteahhit tarafından verildiğinin bildirildiğini, davalının ancak doğalgazın şehir içi dağıtımını ve satışını yapmakta olup bunun dışında başka hiçbir faaliyet gerçekleştiremediğini, yasal düzenlemeye göre doğalgazın alt yapısıyla ilgili her türlü yapım işlerinin …’dan yapım ve hizmet sertifikası almış kişi kurum ve kuruluşlara yaptırılmak zorunda olduğunu, davalının yapım ve hizmet sertifikası olmadığını, dolayısı ile altyapı işlerini bu konuda … tarafından uzmanlığı sertifikalarla onaylanmış ve yetki verilmiş firmalara ihale ettiğini, davalının ihale etmiş olduğu yapım işlerinden doğan sorumluluğunun eser sözleşmesinden doğan sorumluluk olduğunu, müteahhitin 3.kişilere vermiş olduğu zararlardan dolayı ihale makamı olan davalının asli veya müteselsil veya kusursuz sorumluluğunun bulunacağını iddia etmenin ve ihale makamı davalıya meydana gelen bu hasardan dolayı kusur yüklemenin ve tazminat talebi yöneltmenin hukuken mümkün bulunmadığını, müteahhit firmaların vermiş olduğu hasarlara ilişkin olarak iş sahibine husumet yöneltilmeyeceğine dair bir çok emsal mahkeme kararı ve Yargıtay kararları bulunduğunu, davalı tarafından i hale edilen inşaat işlerinin mevzuat gereğince müteahhit firmalar tarafından … sigortası kapsamında sigortalanmakta olup işin yapımı sırasında 3.kişilere verilecek hasarlarında bu sigortalar kapsamında bulunduğunu, müteahhit ve sigorta şirketi davalı olarak gösterilmeyip husumetin sadece ihale makamı işin sahibi olan davalıya yöneltilmesinin davanın husumetten reddini g erektirdiğini, ayrıca … Altyapı Hizmetleri Yönergesinin 12.maddesine göre kazı çalışması sırasında verilecek zararlardan kazıyı yapan sorumlu olduğuna ilişkin açık düzenleme yer aldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 732,56 TL hasar bedeli, 25,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 758,21 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kusur hasar konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/01/2020 tarihli raporda; 22/04/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi … Caddesi N… … … adresinde davalı tarafından yapılan çalışma sırasında davacıya ait yer altı kablo hattının kopartılması sonucu hasara uğratılması ile ilgili olarak dosya kapsamında mevcut hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davacıya ait altyapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarında da herhangi bir şerh düşülmediği, bu nedenle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı, hasara uğratılan 3×120+70 mm² kablo Alçak Gerilim Kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği, davacı kurumca hasara uğratılan Alçak Gerilim Kablosunun eklenmesi için ek mufu+1 metre ek kablo bedeli +elektrik teknisyen eleman bedeli+arazi taşıtı bedeli+ceza bedeli talep edildiği, kopartılan kablo için kullanılan ilave kablo ve ek mufunun teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken malzemeler olduğu, malzeme bedeli olarak talep edilen adet ek mufu+ metre 3×120+70 mm² kablo için toplam 209,80 TL bedelin kadri maruf bir değer olduğunu, hasar gören kablonun yüksek kesitli alçak gerilim kablosu olduğu gözetilerek arızanın onarımı için 52,93 TL +65,11 TL =118,04 TL montaj bedelinin kadri maruf bir değer olduğu, ancak davacı tarafından ayrıca 3 saatlik teknisyen eleman bedeli + arazi taşıtı kullanım bedeli talep edildiği, teknik anlamda yer altı kablosuna hasar verilmesi akabinde şayet davalı veya yüklenicisi tarafından hasar verilen kablonun üzeri toprak ile kapatılmış ise yer altı arıza tespit aracı ile arızanın tam yerinin tespit edileceği akabinde davacı kurumca arızanın giderileceği, bu uygulama esnasında davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına, kullanılan araçların kiralandığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge bulunmadığı, davacı bünyesinde çalışan Arıza Onarım Bakım görevlilerince arızanın giderildiğinin anlaşıldığı, ayrıca dosya kapsamında mevcut davacı sistem işletme müdürlüğünce davalıya gönderilen 06/07/2018 tarihli yazı içeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiğinin açıkça belirtildiği, arızayı gideren Arıza Onarım Bakım tarafından davacıya kesilmiş herhangi bir fatura veya AOB ile davacı arasında imzalanmış taşeron sözleşmesi vb.belge bulunmadığı, toplam hasar tutarına dahil edilen ceza bedeline ilişkin taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı, mevzuatta da yeri olmayan gerekçesi belirtilmeyen ceza bedelinin davacı tarafça talep edilemeyeceği, ayrıca teknisyen tarafından 3 saatlik çalışmanın teknik olarak fazla bulunduğu, kablo montajı ve eki için zaten davacı tarafça ayrıyeten montaj bedeli talep edildiği, Yargıtay 7.HD.nin 2010/1940 esas, 2010/4477 karar sayılı 01/10/2009 tarihli ilamı gereği işçilik, montaj, araç, personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği, hasar adresindeki çalışma davalının yüklenicisi dava dışı şirket tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı, bu nedenlerle talebin 209,80 TL malzeme bedeli + 2,73 TL malzeme bedeli için takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz = 212,53 TL üzerinden davalı adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı itiraz ve beyan dilekçeleri sunulmuştur.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava … firmasına ihbar edilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek taraf vekillerinin itirazlarını irdeler şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 17/08/2020 tarihli ek raporda; davalı ile yüklenicisi arasındaki sözleşme birim fiyat sözleşmesi olup hasar adresindeki çalışma davalının yüklenicisi tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı görüş ve kanaatinin sözleşme madde 33.13-madde 33.18 ayrıca kök rapor içeriğinde yer verilen Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin E.2007/16515 ve K. 2007/17740 sayılı 22/11/2007 tarihli kararı da gözetilerek kök rapordaki kanaatin devam ettiği, kök raporda belirtilen Yargıtay 7.HD.nin 2010/1940 esas, 2010/4477 karar sayılı 01/10/2009 tarihli ilamı ve Yargıtay 4.HD.nin 2016/14830 esas, 2018/8212 karar sayılı emsal ilam gereği davacı tarafça işçilik, montaj, araç, personel masraflarının özel adam tutularak karşılanmış olduğu hususunda belge sunulmadığından bu bedellerin talep edilemeyeceği yönündeki kanaatinin aynen devam ettiği, dağıtılamayan enerji bedel talebi ile ilgili olarak Yargıtay 7.HD.nin 2011/4907 esas, 2012/3324 karar 10/05/2012 tarihli emsal ilam ile elektrik hatlarına verilen zararın karşılığı olan tazminat hesaplanırken, otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle satılamayan enerjiden doğan bir zararın varlığından söz edilemez hükmü gereği davacı tarafça %25 ceza enerji bedeli adı altında dağıtılamayan enerji bedelinin talep edilemeyeceği, elektrik dağıtımı ve perakende satışına ilişkin hizmet kalitesi yönetmeliği kapsamında davacı şirketin orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkında sahip olup dava konusu arızanın bu süreler dahilinde yani orta gerilimde 24 saati alçak gerilimde 48 saati geçmeyecek şekilde elektrik kesintisine sebep olduğu, üstelik davacı tarafça bu hususta tazminat ödenmiş bir abone emsal gösterilemediğinden bahse konu arıza için davacı şirketin %25 ceza enerji bedeli adı altında eşik kesinti süre aşım bedeli talep edemeyeceği kanaatinin devam ettiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın beyanları, davalının savunması, icra takip dosyası, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava haksız fiile dayalı tazminat istemi kapsamında başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup davalı tarafından yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının hasara uğradığı dosya kapsamına göre sabittir. Davalının meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Hasara uğrayan kablonun onarımı davacı çalışanlarınca ilave kablo ve ek malzemesi kullanılarak giderilmiştir. Davacı tarafça davalılardan kopartılan kablo için kullanılan ek mufu, 1 metre ek kablo bedeli + eleman bedeli, arazi taşıt bedeli ve ceza bedeli talep edilmekle birlikte Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini davalılardan talep edemeyeceğinden, ayrıca toplam hasar tutarına dahil edilen ceza bedeline ilişkin taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmaması nedeniyle itirazın kısmen iptali ile takibin 209,80 TL malzeme bedeli ve 2,73 TL takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz olmak üzere 212,53 TL üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olmadığıdan şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 209,80-TL asıl alacak, 2,73-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 212,53-TL üzerinden DEVAMINA, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile 14,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 212,53 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 95,20 TL harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 164,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 859,20 TL yargılama masrafınının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 240,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 545,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 370 TL’sinin davalıdan, 950 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda okunup usulüne uygun anlatıldı.09/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır