Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/243 E. 2021/384 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/243 Esas
KARAR NO:2021/384

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/05/2019
KARAR TARİHİ:29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının … ticaret unvanı ile otomobil yetkili servisi, bakımı ve yedek parça satımı alanlarında faaliyet gösterdiğini, davalının araçlarının bakım ve onarımı ile parça değişimlerinin 07/06/2018 tarihinten itibaren … tarafından yapıldığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, anlaşmaların sözlü olduğunu, davacı tarafından araçlar için yapılan tüm işlemlerin davalıya fatura edildiği, fatura karşılıklarının ödenmediği ve…. Noterliğinin 21/11/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnemesi ile bedellerin fahiş olması nedeni ile faturaların iade edildiği, davalı borçlu tarafından gönderilen ihtara …. Noterliğinin 07/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarı ile faturaların 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, davalı ile çalışmaya başlandıktan birkaç ay sonra piyasadaki değişiklikler, doların fazlasıyla artışı ve malzeme fiyatlarındaki yükselişlerin yapılan işe yansıdığı, bu artışlar nedeni ile taraf yetkilileri arasında yapılan telefon ve mail görüşmelerinde işin yapıldığı tarihteki yerel piyasa rayicine göre bedel belirlenmesinin görüşüldüğü, fiyat artışında mutabık kalındığı ve 17/08/2018 tarihinde zam uygulamasına geçildiği, bu görüşmeler sonrasında da davalı şirketin araç bakımlarını davacıya yaptırmaya devam ettiği, Ağustos, Eylül, Ekim aylarına davaya konu faturalardaki aynı cins ve türdeki araçlara bakım, onarım ve tamir işlemlerinin yapıldığı, aynı bedeller işle faturalar düzenlendiği, bu aylara ait faturaların ödendiği, davalı tarafından ödenmeyen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının 28/01/2019 tarihinde tebellüğ ettiği icra takibine fatura bedellerinin kurgusal bir şekilde arttırıldığı ve fahiş bedeller olduğu gerekçesi ile haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiği ve takibin durduğu, alacaklı olduklarının sunulan tahsil edilmemiş irsaliyeli faturalar ile sabit olduğu, bu nedenlerle itirazın iptalini, takibin devamını, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini, mal kaçırma ihtimaline karşılık davalı araçlarına ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin saç ekimi tedavisi olmak isteyen yabancu uyruklu şahıslara hizmet veren, hastanelere yönlendirmek sureti ile aracılık faaliyeti yapan, misafirlerin kaldıkları otellerden tedavinin uygulanacağı hastanelere ulaşımını sağlayan bir şirket olduğunu, davalının şirket bünyesindeki araçların tamir ve bakımı için 2018 Haziran ayında … ile çalışmaya başladığı, …’nun kestiği faturaların ise Temmuz ayında 30.000,00-TL, Ağustos ayında 52.000,00-TL, Eylül ayında 90.000,00-TL, Ekim ayında 108.000,00-TL, Kasım ayında 73.000,00-TL olduğu, bu yüksek faturalara rağmen şirket yetkilisi …’in bilgilendirilmediği, şirket yetkilisinin herhangi bir telefon veya e-mail bildirimi almadığı, faturaların bir teyit mektubu olmadığı, içerisinde zamlarla ilgili bir hususun bulunmadığı, yalnızca hangi işlerin yapıldığı ve faturalarını belirlediği, önceki faturaların ödenmiş olmasının, faturalara istinaden taraflar arasında kurulmuş sözleşmenin bu tarih itibari ile kabul edildiğinin söylenemeyeceği, her faturanın bağımsız olduğu, bir faturaya itiraz edilmemesinin zam uygulamasının kabul edilldiği anlamana gelmeyeceği, gönderilen faturaların muhasebe servisince davalı şirketin baş şoförünün onayı ile ödendiği, denetleme ve kontrol görevi verilen bu elemanın zamlı fiyatların yansıtılmasının kabul edilmesi gibi bir yetkisinin bulunmadığı, kontrol sorumlusu baş şoförün faturalardaki bu yükseliş için şirket yetkilisi …’i bilgilendirmediği, bu elemanın iş akdinin fesih edildiği, Kasım ayındaki faturanın ödenmeme sebebinin davacı tarafından piyasa rayicinin üzerinde zam yapılmasının farkedilmesinden kaynaklandığı, ayrıca faturalandırılmış bazı tamimart ve bakımların aslında hiç yapılmadığının tespit ediliği, bilirkişi incelemesinde bunun tespit edileceği, bu durum farkedilir edilmez sözleşmenin fesih edildiği ve … ile anlaşıldığı, aynı sayıda araç ve aynı bakım için 31.000,00-TL fatura kesildiği, bu hususun bile davacı tarafından kesilen faturaların fahiş olduğunu gösterdiği, bu nedenle haksız davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde belirtilen…. Noterliğinin 21/11/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliğinin 07/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, icra takibine konu faturalar, ödemelere ilişkin dekontlar ve …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir … ve Makine Mühendisi Yrd. Doç. Dr. …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların tüm kayıtlarının incelendiğinde 01/11/2018- 19/11/2018 tarihleri arasında 43 adet fatura düzenlendiği ve faturalar toplamının 73.493,61 TL olduğu, bu faturaların davalıya teslim edildiği, faturalara davalı tarafından 21/11/2018 tarihinde toptan itiraz yapıldığı, TTK 21/2. Fıkrasındaki 8 günlük süre uyarınca sadece 15/11/2018 ve sonraki tarihli faturalara itiraz hakkının bulunduğundan daha önceki faturalara itiraz hakkının kalmadığı kabul edilirse, davalının itiraz hakkı kalmayan 29 fatura toplamının 73.493,61-26.865,06 TL= 46.628,55 TL olduğunu, bu durumda davalının 14 fatura bakımından süresinde itirazı bulunduğu kabul edilirse 26.865,06 TL olduğu, dava konusu edilen Kasım 2018 ayı faturalar dışındaki ödemelerin hiçbir ihtirazı kayıt düşülmeden yapıldığının görüldüğü, bu nedenle tarafların resmi defterlerinde küçük bir fark olmasına karşılık Ekim sonu itibari ile borç kalmadığı varsayımı ile hareket edildiği, davalı tarafından noter vasıtası ile iade edilen 41 faturanın anlaşmazlık konusu olduğu görüldüğü, bu 41 fatura üzerinde inceleme ve değerlendirme yapıldığı, davacı tarafından 22/11/2018 tarihinde düzenlenen ancak davalı kayıtlarında bulunmayan 861,40-TL tutarlı ve … ve … numaraları faturaların davalıya teslim edildiği ispat edilmediğinden inceleme dışı bırakıldığı, davacı tüm faturaları 21/11/2018 tarihinde noter marifeti ile iade edildiğinden faturaların teslimi konusunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı, daha önceki hesap hareketlerinden faturaların davalı tarafından gününde defterlere işlendiğinin görüldüğü, sadece 15/11/2018 tarihinden sonra düzenlenen 14 faturanın içeriğinde itiraz edilebileceği, sadece 15/11/2018 tarihinden sonra düzenlenen 14 faturanın içeriğine itiraz edilebileceğinin kabulü halinde davacının, davalıdan alacağının 70.829,06-TL olacağı, mahkeme tarafından itiraz konusu olan 41 faturanın tamamının içeriğine itiraz edilebileceği kabul edilirse davacının, davalıdan alacağının 67.210,70-TL olduğu, icra inkar ve diğer taleplerin mahkemenin takdiri olduğu yönünde tespit, görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi bakımından mahkememizin 21/12/2020 tarihli ara kararı ile söz konusu işlerin faturalarla örtüşüp örtüşmediği hususunun da incelenmesi için dosya bilirkişilere yeniden tevdii edilmiş, bilirkişilerden alınan 25/01/2021 tarihli ek raporunda özetle; davalının araçları tamiri ve bakımı için 2018 Haziran-Kasım aylarında hizmet aldığını, alınan hizmetin üzerinden 2.5 yıl geçmiş ve araçların başka şirketler tarafından bakım ve onarım hizmeti alındığından, araçların onarımının davacı şirket tarafından mı yoksa …şirketi tarafından mı yapıldığının tespitinin mümkün olmadığını, kök raporda davalının aracı teslim ederken serviste bırakırken araçtaki sorunu/şikayeti/talebi beyan etmiş olduğu Serviş İş Emri Kabul formlarının da kontrol edilerek ve bu formları faturalarla ilişkilendirerek kontrolünün yapılması suretiyle raporun hazırlandığı bu sebeple bu hizmetlerin iade edilen faturalar da dahil davacı şirket tarafından verildiği hususunda tereddütsüz kanaatin oluştuğunu belirterek kök rapordaki gibi, davalının sadece 15/11/2018 tarihinden sonra düzenlenen 14 faturanın içeriğine itiraz edilebileceğinin kabulü halinde davacının, davalıdan alacağının 70.829,06-TL olacağı, mahkemece itiraz konusu olan 41 faturanın tamamının içeriğine itiraz edilebileceği kabul edilirse davacının, davalıdan 67.210,70-TL alacağının olduğu, icra inkar ve diğer taleplerin mahkemenin takdiri olduğu yönünde tespit, görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsilinden kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptalidir. Davacı davalının araçlarındaki hasarların onarım ve tamirleri işiyle uğraşmakta ve yapılan hizmetlerden dolayı kesilen faturaların ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi yapmıştır. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarından yapılan bilirkişi incelemesi ve davalının cari hesabındaki incelemelerdeki yapılan tespitlere göre; beyanlara göre taraflar arasındaki ilişkinin 07/06/2018 tarihinde başladığı, davacı tarafça 01/11/2018- 19/11/2018 tarihleri arasında 43 adet fatura düzenlendiği ve faturalar toplamının 73.493,61 TL olduğu, bu faturaların davalıya teslim edildiği, 21/11/2018 tarihinde düzenlenen davalı tarafın kayıtlarında bulunmayan ve davalıya teslim edildiği tespit edilmeyen üç faturanın inceleme konusu yapılmadığı, davalı tarafından 21/11/2018 tarihinde 41 tane faturaya toptan itirazın yapıldığı, TTK 21/2. Fıkrasındaki 8 günlük süre uyarınca sadece 15/11/2018 tarihinden sonra düzenlenen 14 faturanın içeriğine itiraz edilebileceği kabul edilirse, davacının yapılan hesap tablosuna göre 70.829,06 TL alacağının bulunduğu, şayet mahkememizce 41 faturanın tamamının içeriğine itiraz edilebileceğinin kabulü halinde alacağının 67.210,70 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, sunulan faturaların şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba usulüne uygun teslim edilen faturalar olduğu TTK 21/2. Maddesi uyarınca “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” sayılır hükmü uyarınca davalının basiretli bir tacir olduğu da dikkate alınarak 8 günlük yasal itiraz süresi içerisinde faturaya itiraz etmemesi halinde süre geçtikten sonra yapılan itirazların geçerli olmayacağı ve faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağı sonucuna ulaşılmıştır. Böylece davalı tarafından süresinde 14 tane faturaya süresi içerisinde noter marifetiyle itiraz ettiğinden usulüne uygun itiraz edilen 14 tane fatura olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişilerce davalıya teslim edildiğine dair belgesi bulunmayan ve davalı kayıtlarında da bulunmayan üç adet faturanın inceleme dışı yapılmış olduğunun belirtildiği, faturanın tek başına alacağın varlığını oluşturmadığı faturanın karşı tarafa teslimi ve hizmetin verildiği şartlarının da mevcudiyeti arandığından karşı tarafa teslimi yapılmayan faturaların değerlendirmeye alınmayacağında tereddüt bulunmamaktadır. Öte yandan davalı taraf davacının piyasa rayicinin üzerinde zam yaptığını ve baş şöförün şirket yetkilisinin bilgilendirmediği ve faturaların ödenmesine sebebiyet verdiğinden şöförün iş sözleşmesini feshettiğine yönelik savunmaları davalı şirketin kendi iç bünyesi ile ilgili hususlardan olduğu, denetlemenin yapılmaması hizmetin alınmadığı anlamına gelmediğinden bu yönüyle beyanlarına itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafından davacı ile sözleşmenin feshinden sonra dava dışı … ile anlaşılması ve aynı bakımlar için 31.000 TL fatura kesilmesinin de davacı tarafın fahiş fiyatla tamir işini üstlendiği manasına gelmeyeceği gibi işin yapımı, kullanılan malzemelerin kalitesi gibi hususların bu durumu etkileyen dış faktörler olduğu ve tarafların tacir oldukları da dikkate alındığında bu husustaki itirazlar dikkate alınmamıştır. Ayrıca davalının bazı tamiratların hiç yapılmadığı hususları bakımından değerlendirme için mahkememizce ek rapor alınması yoluna gidilmişse de; yapılan tamiratların üzerinden 2.5 yıl süre geçmesi ve davalının başka şirket ile anlaşarak tamir işlerinin yaptırması dolasıyla hangi işlerin davacı tarafından yapıldığının, sonrasında dava dışı 3. Şirket tarafından mı yapıldığının tespitinin mümkün olmaması, kaldı ki davalının buna yönelik iddialarını ileri sürerek herhangi dava açmadığı gibi ihtirazi kayıt koymadan ödeme yapması da söz konusu olduğundan yasal sürede iade edilen faturalar hariç kalan işlerin davacı tarafından yapıldığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle davacının davalıdan 70.829,06-TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müd.’nün… E. Sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile takibin 70.829,06-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, davalının …. İcra Müd.’nün… E. Sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİNE, takibin 70.829,06-TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (14.165,81-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.838,33-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 926,49-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 3.911,84-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 926,49-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL başvuru harcı, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti, 307,10-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.201,50-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.040,88-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 10.007,78-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(8)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(9)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.223,69-TL’sinin davalıdan, 96,31-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.