Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/239 E. 2020/412 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/239
KARAR NO:2020/412

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/04/2019
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … isimli otelin işletmecisi olduğunu, söz konusu otelde davalı tarafından gerçekleştirilmesi istenilen organizasyona ilişkin olarak sözleşmeler imzalandığını, sözleşmeler kapsamında davalıya sunulan hizmet ile yeme-içme adisyonları gereği 11 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafından işbu faturalara ilişkin olarak toplamda 49.000 TL ödeme yapıldığını, ödemeler düşüldükten sonra davalının davacı şirkete toplam 55.073,05 TL tutarında bakiye borcu bulunduğunu, bakiye borca ilişkin yapılan görüşmelere rağmen davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle ….Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, akabinde ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, fatura edilmiş ve imzalı adisyonlar karşısında vadesi geçmiş olan alacaktan dolayı davacı şirketin hak kaybına uğramaması için davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 24/02/2020 tarihli raporda özetle; davacı tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak süresi içinde tasdiklerinin yaptırıldığı, davacı ticari defter ve muavin kayıtlarının birbirini doğruladığı, yasa ve mevzuata uygun olarak tutulan davacı defterlerinin lehe delil olarak değerlendirilebileceği, davalı ile otel işletmecisi davacı arasında imzalanan “Ziyafet Satış Sözleşmeleri” kapsamında davalının farklı tarihlerde müşterileri için davacının otelinde gerçekleştirdiği organizasyon çerçevesinde yeme-içme ve otel hizmetleri verildiği, davacı tarafından düzenlenen adisyonlar ve akabinde adisyonlar üzerinden faturaların davalı adına düzenlendiği, muhtelif tarihlerde alınan yeme-içme otel hizmet faturaları ve davalıdan yapılan tahsilatların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura bedellerinden bakiye kalan 55.073,05 TL’nin ödenmesi için davalıya ….Noterliğinin … tarihli ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin davalıya 26/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 3 günlük mehil sonu davalının 30/09/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi 09/11/2018 itibarı ile davacının davalıdan 55.073,05 TL otel konaklama, yeme-içme hizmet bedellerinden kaynaklanan bakiye alacağı kaldığı, işbu tutarın takip tarihi itibarı ile henüz ödenmediği ve 2019 yılına devrettiği, temerrüt 30/09/2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %19.50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep etme hakkı doğduğu, bu halde temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında asıl alacak için 1.176,90 TL işlemiş faiz hesaplandığı, takip tarihi itibarı ile talep edilebilecek davacı alacağının 55.073,05 TL asıl alacak, 1.176,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.249,95 TL olduğu, takip tarihinden itibaren ise asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %19.50 ve değişen oranlarda ticari faiz talep edilebileceği, davacının işlemiş faiz yönünden fazla talebinin yerinde olmadığının mütalaa edildiği, takipte talebe konu 55.073,05 TL asıl alacağa takipten dava tarihi arasındaki dönem için %19.50 ve değişen oranlarda olmak üzere işleyecek faiz ile birlikte toplam alacağın 55.073,05 TL asıl alacak, 6.237,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.310,64 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davalı tarafça herhangi bir defter ve belge sunulmaması nedeni ile davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Taraflar arasında imzalanan Ziyafet Satış Sözleşmeleri uyarınca davalının muhtelif tarihlerde müşterileri için davacının otelinde gerçekleştirdiği organizasyonlar çerçevesinde yeme-içme ve konaklama hizmeti verildiği, bilirkişi tarafından yapılan ve mahkememizce de denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça kesilen faturaların ve yapılan ödemelerin davacı ticari defterlerinde işli olduğu, fatura konusu hizmetlerin verilmediğini ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, davalı tarafça buna ilişkin ya da borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir delil sunulmadığı, faturalara davalı tarafça süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, delil vasfına haiz davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 55.073,05 TL asıl alacak, 1.176,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.249,95 TL alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-) ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 55.073,05-TL asıl alacak ve 1.176,90-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 56.249,95-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 mad.gereğince % 19,50 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz oranında faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)İİK.67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.si oranında hesaplanan 11.249,99-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.842,43 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 680,44 TL+icra veznesine yatan 281,80 TL harç olmak üzere toplam 962,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.880,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 8.112,49 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) fıkrası kapsamında davacı tarafından yapılan 731,24 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 77,20 TL tebligat, müzekkere, posta masrafı olmak üzere toplam 1.608,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
11-Davalı taraf arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından reddedilen miktar itibariyle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır