Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2020/413 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/217
KARAR NO:2020/413

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/04/2019
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muhatabının … Bankası A.Ş. … Şubesi, keşidecisi … … seri numaralı 15.02.2019 tarihli 18.408,-TL bedelli ve Muhatabı … T.A.Ş, … Şubesi, keşıdecısı … … Ltd. Şti. … seri numaralı 15.02.2019 tarihli 12.500,- TL çeklerin 24/11/2018 tarihinde saat 7:40 sırasında Davalı Firma adresinde yaşanan hırsızlık nedeniyle çalındığını, bununla ilgili … Cumhuriyet Savcılığı… soruşturma numarası ile şikayet yapıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılıdosyası ile çek zayi davasının açıldığı ve ödeme yasağı alındığını, yargılama sırasında her iki çekin de piyasaya sürüldüğü ve haksız kazanç saikı ile aynı faktoring şirketi tarafından icra takibine başlandığının anlaşıldığını, … seri numaralı 15.02.2019 vadeli cek ile ilgili olarak; Davacı Firmanın çeki 2.sıradaki ciranta … firmasından ticari ilişkiye dayanan alacağına karşılık teslim aldığını, çekin en son bu firmanın imzası atılı şeklinde 24.11.2018 tarihinde çalındığını, Ciro zincirinde …ten sonra Davalı … Elektroniğin geldiğini, ancak … … ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığı gibi sektör olarak da farklılık gösterdiğini, ciro zincirinin devamına bakıldığında yine farklı iş kolunda … firmasının çeki …den kötü niyetli olarak devraldığının görüldüğünü, buradaki tek amacın çalınan çekin piyasaya sürülüp haksız kazanç elde etmek olduğunu, …. icra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile … A.Ş’nin davacının çalınan çekin dayanak göstererek icra takibi başlatması üzerine çekten haberdar oldukları, … seri numaralı 15.02.2019 tarihli cek ile ilgili olarak; Davacı Firmanın çeki yapılan incelemeye istinaden 3. Sırada cirosu bulunan …- …’ten ticari ilişkiye dayanan alacağına karşılık teslim aldığı ve çekin en son bu firmanın kaşe ve imzası atılı şekilde 24.11.2018 tarihinde çalındığını, ciro zincirinde …’ten sonra Davalı … geldiğini ancak … … ite hiçbir ticari ilişkisi olmadığı gibi sektör olarak da farklılık gösterdiğini, ciro silsilesinin devamına bakıldığında yine farklı iş kolunda … firmasının çeki …’den kötü niyetli olarak devraldığının görüldüğünü, buradaki tek amacın çalınan çekin piyasaya sürülüp haksız kazanç elde etmek olduğunu, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile … nin Davacının çalman çekini dayanak göstererek icra takibi bağlatması üzerine çekten haberdar olduklarını, …’in çeki … Yayıncılıktan kötü niyetli temlik aldığını, çalıntı çek olduğunu ve çekte ödeme yasağı olduğunu bilerek haksız kazanç elde etmek saikı ile hareket ettiği, davacının çalınan çek ile ilgili bilgileri …’in de bağlı bulunduğu Finansal Kurumlar Birliğine ve …’in kendi resmi adresine 30,11.2018 tarifimde bildirdiği, … tarafından talebimizin işleme alındığına dair bilgi notu geldiği, bu şartlara karalık …’in hırsızlığa konu çalıntı çeklerini temlik almasının haksız kazanç saikı ile takibe koymasının kötü niyetin açık göstergesi olduğu, davalının kendisine ve bağlı bulunduğu birliğe çalman çek ile ilgili 30.11.2019 tarihinde yazılı bilgi verilmesine karşılık çekleri kötü niyetli olarak temlik aldığını, çekin çalınır çalınmaz bankalara …. Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca bilgilerin verildiği ve ödeme yasaklarının konulduğunu, çekte ödeme yasağının aylar önce konmuş olmasına rağmen, her türlü bildirimin Davalıya yapılmış olmasına karşılık Davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini belirterek çekler ile ilgili ödeme olması halinde paraların istirdadı, başlatılan haksız hacizlerin durdurulmasına, davalının ağır kusurlu ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevcut maddi vakıalar açısından davacının çeklerin istirdatını talep etme dışındaki diğer taleplerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK.md.792 hükmü gereğince çeklerin istirdatının talep edilmesi için çeki elinde bulunduran yeni hamilin çekleri kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunmasının gerektiğini, davacının soyut ve delilden uzak beyanları ile davalının istihbarat çalışması yapmadığını iddia ettiğini, davacının kötü niyetine dair hiçbir delil sunamadığı gibi ileri sürdüğü iddialarının tümüyle dayanaksız kaldığını,davalının borcun teyit edilmesini sağlayacak esaslara uyarak müşterinin alacağını müşterinin sunduğu faturalarla tevsik ederek faktoring işlemi gerçekleştirdiğini, davacının çek üzerinde ciranta veya icra takiplerinde de borçlu olmadığını, davalının bir faktoring şirketi olup davaya konu çeki 6361 sayılı kanunun ve TTK hükümlerine uygun şekilde temlik aldığını, davalının söz konusu faktoring işlemleri kapsamında çeki ciro yoluyla devir aldığını, TTK.md.790 gereğince çekin yasal hamili olduğunu, davalının çekin zayi olup olmadığını bilmediğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
…. ATM’nin … Esas sayılı dosya uyap sureti celb edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının… Soruşturma sayılı dosya Uyap sureti celb edilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 04/06/2020 tarihli raporda; tarafların 6102 Sayılı TTK.m.64/3, VUK.m.182 uyarınca tutulması zorunlu olan ticari defterleri ile ilgili olarak 2018 yılına ait envanter defterinin açılış tasdikinin zamanında yapıldığı, 2018 yılına ait e-defter beratlarının alındığı, bu itibarla HMK.222 maddesi ve 6102 Sayılı TTK 64/3 maddeleri gereğince mevcut haliyle tarafların ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Dava konusu iki adet çek davacı tarafından faturaya dayalı ticari ilişki sonucunda alacağının tahsili amacı ile … Malz.San.Tic.Ltd.Şti.den teslim alındığı, davacının delil niteliğine haiz defterlerinde dava konusu iki çek ile ilgili kayıtlar mevcut olduğu, davacının işyerinde 24.11.2018 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı ile dava konusu iki çekin Davacının arzusu hilafına elinden çıktığı konusunda 30.12.2018 tarihinde … A.Ş.’ye bildirimde bulunduğu, diğer yandan … A.Ş. dava dışı … A.Ş. ile aralarında 30.11.2017 tarihinde akdedilen Faktoring Sözleşmesi çerçevesinde 26.11.2018 tarihinde 6361 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde faktoring işlemi yapıldığı, Faktoring işlemi için … tarafından … Ltd. Şti. ne düzenlenen 23.11.2018 tarihli 51.840,-TL tutarlı faturanın 30.908,- TL lık kısmı temlik alındığı, ayrıca aynı tutarda … cirosunu içeren dava konusu iki çekin ödeme araçları tevdi bordrosu ile teslim alındığının görüldüğü, temlik alınan faturalar karşılığında … … Bankası … Şubesindeki hesabına 26.11.2018 tarihinde 26.231,28 TL ödeme yapıldığı, temlik alınan alacağın kaynağını oluşturan işbu faturaların tamamı davalının resmi kayıtlarında mevcut olduğu, işlemin davacının davalıya çalıntı çeklerinin ihbar edildiği 30.11.2018 tarihinden önceki bir tarih olan 26.11.2018 tarihinde gerçekleştirildiği, bu çerçevede; Çeklerin Davalının arzusu hilafına elinden çıkmış olmasına karşılık; Davalı …’in Diğer Davalı … Yayıncılığa yaptığı faktoring şeklindeki finansman işlemini 6361
Sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak gerçekleştirdiği, kabulü Mahkememizin takdirinde olması ile birlikte bu işlem ile kendisine devredilen dava konusu çeklerin meşru hamili bulunduğu, davalı …’in ilgili çekleri temlik alırken bilerek davacının zararına hareket ettiğine dair bir emarenin bulunmadığı, yine davalı …’in söz konusu faktoring işlemini yaparken özen yükümlülüğüne aykırı bir hareketinin tespit edilemediği, bu nedenlerle dava konusu çek ile ilgili davacının defilerini Faktoring Şirketine yöneltmesini haklı gösterecek bir olguya rastlanmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı iradesinin çeklerin istirdatı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çeklerin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çekleri elinde bulunduran yeni hamilin çekleri kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çeklerin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.” (emsal için bknz. Yargıtay 11. HD. 2019/1464 E. 2019/3080 K. Sayılı ilamı )
Bu minvalde dosya ele alındığında 6361 Sayılı Yasa ve ilgili mevzuat nazarında çekin anılan kanunun 9 vd maddeleri uyarınca devralındığını ispat yükünün davalıya, 6102 Sayılı TTK 792. Maddesince çekin yetkili hamili olduğunu ve davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat yükünün ise davacıya ait olduğunun kabulü gereklidir.
Bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere faturaların faktoring işlemi için davalı firmaya temlik edildiği ve dava konusu çeklerin ödeme araçları tevdi bordrosu ve alacak bildirim formu ile davalı firmaya düzgün ciro silsilesi ile faktoring işlemi yapılmak üzere teslim edildiği dikkate alındığında fatura ile tevsik edilen alacakları temlik alan davalının mal teslimi ve fatura içerikleri yönünden başkaca bir araştırma yapma sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu çeklerin iktisabı anında davalının kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacı aleyhine İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 527,84 TL’den mahsubu ile bakiye 473,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 4.636,20 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 56,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır