Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/209 E. 2019/1094 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/209
KARAR NO : 2019/1094

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/02/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu kaza tarihi itibariyle trafik sigortası bulunmayan traktörün yaptığı kazada davacının eşi…’un öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını, cenaze ve defin gideri yapmak zorunda kaldığını, davalının sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 06/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminat talebini 96.678,00 TL olarak ıslah etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı desteği ile dava dışı …’ın birlikte kiralayıp işlettikleri traktörün yaptığı kazada davacı murisinin öldüğünü, davacı murisi araç işleteni olduğundan davacının tazminat talep hakkının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaza tarihindeki limitlerle sınırlı biçimde ve sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, …tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, hatır taşıması ve ölenin müterafik kusuru nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini, cenaze giderinden sorumlu olmadıklarını, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, 6098 sayılı TBK’nun 53. (818 sayılı BK’nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 17/12/2015 tarihli kararı ile, davanın ıslah talebine göre kabulü ile 80.392,78 TL destekten yoksunluk zararının ve 1.000,00 TL cenaze defin masrafından oluşan toplam 81.392,78 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/4831 esas, 2019/12 karar sayılı, 14/01/2019 tarihli ilamı ile; davacının dava açılmasından önce 23/03/2013 tarihinde yeniden evlenmiş olduğu, somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı, destek alacaklısı davacı eşin ancak eşinin ölümü ile kendisinin yeniden evlendiği tarihe kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılması gerektiği, davacı desteği Birol’un dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan traktörde yolcu olduğu, kaza anında traktörde davacı desteği ve sürücü dışında … adlı kişinin de yolcu olarak bulunduğu dosya kapsamından anlaşıldığı, davalı tarafın sunduğu tüm beyan dilekçelerinde davacı desteğinin yolcu olduğu traktörün yolcu taşımaya elverişli olmadığı, bu araçta yolculuk eden davacı desteğinin zararı artırdığı ve bu husunun müterafik kusur teşkil ettiği savunulmuş olmasına rağmen mahkemenin bu yönde herhangi bir araştırma yapmadığı gibi kararında bu yönde gerekçelendirilmediği, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 131/4. maddesinde, zirai amaçla kullanılan traktörlerin ancak römork ya da yarı römorklarında ve belirli sınırlamalar dahilinde yolcu taşınabileceği düzenlenmiş olup, anılan hükümdeki sınırlamalar dışında zirai traktörle yolcu taşınmasının yasak olduğu, davacı desteğinin traktörde sürücünün yan tarafında yolculuk ettiği ve araç ruhsatına göre araç istiap haddinin bir kişi olduğu dikkate alınmak suretiyle, anılan biçimde yolculuk eden davacı desteğinin bu davranışının uğradığı zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığı, olayda müterafik kusurlu olup olmadığı, BK’nun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca maddi tazminattan hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin hükümde irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde, eksik incelemeyle karar verildiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama ile davacı vekili, Yargıtay bozma ilamına karşı direnilmesini talep etmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosya aktüer bilirkişiye tevdii edilerek Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 21/10/2019 tarihli raporda; kök rapor tanziminden sonra dosya arasına alınan davacıya ait güncel vukuatlı nüfus kayıt örneğinin incelenmesi sonucunda davacı …’in 23/03/2013 tarihinde evlendiği anlaşılmış olmakla Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda davacı …’in ilk eşi …’un ölüm tarihinden itibaren kendisinin yeniden evlendiği 23/03/2013 tarihine kadar destekten yararlanacağının kabulü ile işbu ek raporda yeniden hesaplama yapıldığı, davacı eş …’nin yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararın 15.174,51 TL olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davaya konu kazada … ile davacı desteği …’nin kendi işlerinde kullanmak üzere … plaka nolu aracı bir gün önceden kiraladıkları, müteveffanın … ile birlikte yolcu olarak bulunduğu traktörde sürücü …’ın 2918 Sayılı KTK m.52/1-a kuralını ihlal ederek tek taraflı kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, trafik levhasına çarpan traktörün uçuruma yuvarlandığı olayda davacı desteğinin sürücünün yanında yolculuk ettiği ve araç ruhsatına göre araç istiap haddinin bir kişi olduğu, davacının bu şekilde yolculuk ederek uğradığı zararın doğumu ya da artmasında etkili olduğu açıktır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. Bu minvalde davacı kendi kusurlu ve özensiz davranışıyla zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almadığından müterafik kusurlu olduğu kabul edilmelidir.Bilirkişi tarafından Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacının 23/03/2013 tarihinde yeniden evlendiği hususu dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 15.174,51 TL olduğu tespit edilmekle, tespit edilen maddi zarardan %10 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 13.657,06 TL destekten yoksunluk zararının ve 1.000 TL cenaze defin masrafından oluşan toplam 14.657,06 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 13.657,06-TL destekten yoksunluk zararının ve 1.000 TL cenaze defin masrafından oluşan toplam 14.657,06-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.001,22 TL nispi karar harcından peşin alınan 25,20 + ıslah harcı 272,88 TL toplamı 298,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 703,14 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.690,93 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 1.124,08 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 29 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.153,08 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve redde göre hesaplanan 207,64 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır