Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2020/484 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/19
KARAR NO:2020/484

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2012
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/20173 esas, 2018/4581 karar sayılı, 27/09/2018 tarihli ilamı ile birleşen davaya yönelik olarak verilen mahkeme hükmünün ONANMASINA karar verilmiştir)

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:05/09/2013
KARAR TARİHİ:21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili asıl davada özetle; davacı ile davalı … ….Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan 20.10.2006 tarihli ve 5 yıllık bayilik sözleşmesine istinaden, davalılar … ve … adına kayıtlı taşınmaz üzerine 15 yıllığına intifa hakkı tesis edildiğini, sözleşme uyarınca 100.000 USD ve KDV olarak belirlenen ivaz bedeli karşılığı 156.254,20 TL’nin davalı şirkete ödendiğini , ancak Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli kararı ile bayilik sözleşmeleri ile intifa sözleşmelerinin 5 yılı aşamayacağı yönünde düzenleme getirildiğini, bundan sonra taraflarca imzalanan 18/07/2010 tarihli yeni bayilik sözleşmesinin de davacı tarafından feshedilmek zorunda kalındığını, davalı şirketin bayilik sözleşmesinin son bulması ile Rekabet Kurumu’nun kararı gereği buna bağlı intifa hakkının da sona erdiğini , bu durumda intifa hakkının 15 yıl yürürlükte kalması varsayımından hareketle davalı şirkete ödenen intifa ivazının , dikey ilişkinin , feshe dair ihtarnamenin davalı şirkete tebliği tarihi olan 17/02/2012 ‘de son bulması ile bu tarihten sonrasına ilişkin kısmının karşılıksız kaldığını ileri sürerek, 60.056 USD artı KDV tutarındaki bakiye intifa ivazının 14/07/2006 iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile ve otomosyon sisteminin bakım ile demontaj hizmeti fatura bedeli 3.540 TL’nin fatura tarihinden itibaren davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini; birleşen davada ise intifa hakkının terkini sırasında harç ve diğer yasal giderler için ödediğini iddia ettiği 17.275,88 TL’nin dava tarihinden itibaren eski ve yeni malik olan davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının bayilik sözleşmesinin 5 yıllık olmasına rağmen, intifa hakkını 15 yıllığına aldığını, bayilik sözleşmesi sona erdiğinde intifa hakkının da sona erdiğini, intifa sözleşmesinin bayilik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçasını olduğunu, davacı tarafından ödenen bedelin intifa bedeli değil bayilik sözleşmesi karşılığı ödenen bir bedel olduğunu, ayrıca protokolün 6.maddesi uyarınca taşınmaz maliklerine , intifa tesisi anında , davacı tarafından ödenmesi kararlaştırılan 100.000 USD + KDV’nin maliklere ödeneceğinin yazılı olduğunu, ancak bugüne kadar ödenmediğini, davalı şirkete ödeme yapılmasının bu bedelin intifa içinde bayilik için ödendiğini gösterdiğini, müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını, otomasyon hizmetinin ise davacıya ait olduğunu savunarak zamanaşımı ile husumetten ve esastan davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … vekili, dava konusu taşınmazın müvekkili adına olmadığını, icra yolu ile taşınmazı T.Halk Bankası’ndan satın aldığını, 13.12.2011’de de bu kez diğer davalı … .San.Tic.AŞ’nin satın aldığını, müvekkili ile taşınmazın bir ilgisinin kalmadığını savunmuştur.
Birleşen davada diğer davalı … San.Tic AŞ.vekili, intifa terkin harcının davacı tarafından değil müvekkili tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 29/12/2014 tarihinde verilen karar ile asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … San.Tic.A.Ş. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5756 esas, 2015/17326 karar sayılı, 21/12/2015 tarihli ilamı ile; İntifa hakkı bedeli ,sözleşme uyarınca USD karşılığı TL olarak ödendiği için, davacının intifa hakkı bedelinin dava tarihindeki USD karşılığını TL olarak isteyebileceği, Mahkemece dava tarihi itibari ile davacının talep edebileceği bakiye intifa hakkı bedelinin USD olarak hesaplatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken intifa hakkı bedelinin TL olarak kararlaştırıldığı zannı ile uyarlama sureti ile bakiye intifa hakkı bedeline hükmedilmesinin doğru görülmediği gibi davacının , otomosyan bakım ve montaj bedeli istemi konusunda gerekçeli kararda herhangi bir şekilde yer verilmemesinin de bozmayı gerektirdiği, birleşen davada; dava konusu olan intifa terkin harcının dosya içerisinde bulunan harç makbuzlarına göre davalı … A.Ş.tarafından yatırıldığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin de doğru görülmediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından birleşen davaya ilişkin olarak verilen bozma kararına karşı süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olup Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/20173 esas, 2018/4581 karar sayılı, 27/09/2018 tarihli ilamı ile; Birleşen davada davalı … A.Ş.’ye ait taşınmaz üzerindeki intifa terkin harcı ve masraflarının mükellefi … A.Ş. olup, dosyaya sunulan makbuzlarla mükellef … A.Ş. adına tahsilat yapılmış ise de, tapu sicil müdürlüğünde terkine ilişkin işlemin davacı hak sahibi … A.Ş.’nin beyanı ile yapıldığı, yine terkine ilişkin yapılan masrafların makbuz asıllarının da davacı elinde olup, onun tarafından dosyaya sunulduğu, bu iki olgu birlikte değerlendirildiğinde intifa hakkının terkinine ilişkin giderlerin ödemelerinin davacı tarafından yapıldığının kabulü ile mahkemece birleşen davaya yönelik olarak verilen 29.12.2014 tarihli hükmün onanması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmış olduğundan, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21.12.2015 gün, 2015/5756 E.-2015/17326 K. sayılı birleşen davaya yönelik olarak verilen bozma kararının kaldırılarak, mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada davacı vekili bozma ilamına uyulmasını talep etmiş, Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/11/2019 tarihli ek raporda özetle; davacının taraflar arasında akdedilen intifa sözleşmesine göre ödediği 118.000 USD tutarı intifa bedelinden sözleşmenin süresinden önce fesih edilmesi nedeniyle bakiye kalan günler için 73.416 USD (kdv dahil) talep edebileceği belirtilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporu ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı ile mahkememiz 29/12/2014 tarihli kararında da belirtildiği üzere taraflar arasında düzenlenen protokolün intifa hakkı tesisi ile ilgili 6.maddesinde 15 yıllık süre için intifa hakkı tesis edildiği, intifa bedelinin ise 10.000 USD +KDV olduğu belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ise 15 yıllık intifa hakkı sona ermeden feshedildiği, intifa hakkının tapuda terkin edildiği, buna göre davacının bakiye süreye ilişkin intifa hakkı bedelini isteyebileceği sabittir. Bilirkişi ek raporu ile sözleşmenin süresinden önce fesih edilmesi nedeniyle bakiye kalan günler için 73.416 USD talep edebileceği tespit edilmiş ise de, davacı tarafça bakiye intifa bedeli alacağının 70.866,08 USD olarak talep edildiği (davacı vekilince sunulan 27.02.2020 tarihli beyanı) anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacının sözleşmenin bitim tarihine kadar süreceği inancıyla ödenen intifa bedelinden sözleşmenin feshinden sonra kalan süreye ilişkin takdiren 70.866,08 USD’nin 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamında devlet bankalarının yabancı parayla açılmış 1 yıl vadeli USD cinsi mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
EPDK’nun 27/06/2007 tarih ve 1240 nolu kurul kararı gereği dağıtıcı lisans sahiplerinin akaryakıt istasyonlarına otomasyon sistemini kurmak ve bakımını sağlamakla yükümlü tutulduğu, davacı yanın dava konusu bu yatırımının teknik bir yatırım niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 11.maddesine göre satış yerinde mevcut, sonradan inşa edilecek makine ve teçhizatın kullanım, bakım ve muhafazasından Bayinin sorumlu tutulduğu, bu konulardaki işçilik ve bakım masraflarının davalı bayi tarafından karşılanacağı, sözleşmenin 12.maddesine göre davalı bayinin sözleşmenin sona ermesi halinde kendisine teslim edilen makine ve teçhizatı iade ile yükümlü olduğu, buna göre davacının otomasyon, bakım ve montaj bedeli olarak ödediği 3.540 TL alacağın davalılardan dava tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile (taleple bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin hak ve alacak hakkının saklı tutulmak kaydıyla),
1-Asıl dava yönünden;
a-) Davacının sözleşmenin bitim tarihine kadar süreceği inancıyla ödenen intifa bedelinden sözleşmenin feshinden sonra bakiye kalan süreye ilişkin 70.866,08 USD’nin (60.056,00-USD +10.817-USD) 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında devlet bankalarının yabancı parayla açılmış 1 yıl vadeli USD cinsi mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-) Davacının otomasyon, bakım ve montaj bedeli olarak ödediği 3.540,00-TL alacağın davalılardan dava tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Mahkememizin işbu dava dosyasıyla birleşen …. ATM’nin … Esas … Karar sayılı dava yönünden; 17.275,88 TL intifa terkin bedelinin davalılardan dava tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl dava yönünden;
-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 9.016,34 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.960,10 TL’nin mahsubu ile 7.056,24 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 16.489,20 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan toplam 4.281,25 TL, bozma sonrası yapılan 192,45 TL olmak üzere toplam 4.473,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
4-Birleşen dava yönünden; (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/20173 esas, 2018/4581 karar sayılı, 27/09/2018 tarihli ilamı ile birleşen davaya yönelik olarak verilen mahkeme hükmünün ONANMASINA karar verilmekle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)
-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.180,12 TL nispi karar harcından peşin alınan 295,05 TL den mahsubu ile 885,07 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.073,11 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL dava açış masrafı, 295,05 TL peşin harç ve 83,85 TL posta masrafı olmak üzere toplam 403,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır