Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/185 E. 2020/271 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/185 Esas
KARAR NO : 2020/271

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı tarafın belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davacı firmada işverene bağlı olarak proje-pazarlama/satış pozisyonunda çalıştığını, ancak çalışmakta iken 2018 yılında aniden işi bıraktığını, zaman geçirmeden rakip firmada çalışmaya başladığını, davalı tarafın açıkça sözleşmeye aykırı hareket ederek aynı ilde faaliyet gösteren … Şti’nde çalışmaya başlandığını, personelin güven sorumluluğuna sadık kalması gerektiğini, iş sözleşmesinin sonra erme tarihinden itibaren 2 yıl süre ile başka rakip bir işletmede ücret karşılığı olsun olmasın çalışmamayı, işverenin müşterileri ve bayileri dahil iş ortaklarını ayartmamayı veya bunların dışında rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girmemeyi taahhüt ettiğini, rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hareketi nedeniyle sözleşmeye dayalı olarak davalıya karşı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, cezai şart talep edildiğini, ancak borçlu tarafından takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacı yanın her ne kadar haksız rekabete dayalı cezai şart isteminde bulunmuşsa da, söz konusu talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, rekabet sözleşmesi ve buna bağlı cezai şartın koşulları bulunmamakla geçersiz olduğunu, davacı yanın yalnızca davalının bir başka çalışanın açmış olduğu işçilik alacaklarına ilişkin davada tanıklık yapmış olması hasebiyle kötü niyetle huzurdaki davanın ikame edildiğini, TBK madde 447 gereği davalının davacı şirketten ayrılırken iş akdini haklı nedenle feshetmiş olmakla birlikte rekabet sözleşmesinin sona erdiğini, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı şirket ile davacı arasında ciddi bir faaliyet farkı bulunduğunu, davalının rekabet anlamında gelecek hiçbir davranışı ve eylemi bulunmadığını, davalının rekabet etmesinin fiilen imkansız olduğunu, tek taraflı olarak işçi aleyhine tayin edilen cezai şart hükümlerinin geçersiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, SGK hizmet döküm cetveli, işyeri ünvan listesi, 11 adet işyeri tescil bilgileri celp olunmuştur.
4857 sayılı İş Kanunun 1.maddesinde “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu Kanun, 4.maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar.” hükmü düzenlenmiş olup, davanın, davalının davacı şirkette çalıştığı dönemde imzalanmış bulunan iş sözleşmesinde belirtilen rekabet etmeme yükümlülüğü, başka bir rakip işletmede ücret karşılığı çalışmama, rekabet etmeme hususlarına aykırı olarak, rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın mahiyeti itibariyle görevli mahkemelerin İş Mahkemeleri olduğu, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından, davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğinde, dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi İş Mahkemelerine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaat edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiği tarihten itibaren bu süre içerisinde talep edilmediği takdirde mahkememize davanın açılmamış sayılacağın karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

İşbu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır