Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2020/250 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/180
KARAR NO : 2020/250

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini davacı şirketin tüm uyarılarına rağmen yerine getirmediğini, davacı şirketin cari hesaptan kaynaklanan alacağını tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen ödemediğini, bu nedenle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketle 2013……2015 alışveriş yapıldığını, alınan ürünlerin bedellerinin çek, banka havale yoluyla ve nakit olarak ödendiğini, nakit ödemelerin o tarihte davacı şirket çalışanı … isimli şahsa ödendiğini, davacıya hiçbir borçlarının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21.268,76 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 24/01/2020 tarihli raporda; davacı şirketin 2015-2016-2017-2018 yılı, davalı şirketin 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı tarafın yevmiye defteri kayıtlarının incelenmesi sonucu takip tarihi itibarı ile davalıdan 21.268,76 TL alacak kaydettiği, davalı tarafın yevmiye defteri kayıtlarının incelenmesi sonucu ise takip tarihi itibarı ile davacı tarafa borç-alacak bakiyesinin olmadığı, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre 01/01/2018 tarihi itibarı ile 21.268,76 TL borç-alacak bakiyesinde mutabık oldukları, davalı taraf ticari defterlerine göre davacı tarafa 01/12/2018 tarihinde 21.268,76 TL ödeme kaydı girdiği, davalı tarafça inceleme esnasında 2013-2014 yıllarına ait 6 adet toplamı 21.268,76 TL bedelli para makbuzu ibraz edildiği, para makbuzları üzerinde el yazısı ile parayı alanın adı soyadı, … yazılı olduğu, para makbuzları üzerinde tahsilatın davacı tarafından yapıldığını gösterir herhangi bir kaşe veya başkaca bir bilginin bulunmadığı, ödemenin yapıldığı iddia edilen… isimli kişinin davacı çalışanı olduğunu gösterir bir bilgi veya belge bulunmadığı, mahkemece para makbuzlarının davalı tarafından davacı tarafa ödeme olarak kabul edildiği taktirde davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan alacaklı olmadığı, aksi halde ise davacı tarafın takip tarihi itibarı ile davalıdan 21.268,76 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; yaptırılan bilirkişi incelemesinde tarafların 01/01/2018 tarihi itibarı ile 21.268,76 TL borç-alacak bakiyesinde mutabık oldukları, davalının davacıya olan borcunu elden para makbuzları ile ödediğini iddia ettiği, ancak sunulan para makbuzlarında tahsilatın davacı tarafından yapıldığı gösterir kaşe, imza veya başkaca bir bilginin bulunmadığı, bu hali ile sunulan para makbuzlarının ödemenin yapıldığını ispata yarar somut bir delil ve belge niteliği bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının takip dosyasına vaki haksız itirazının iptaliyle takibin takip talebindeki şartlarla devamına, işlemiş faiz alacağı yönünden harçlandırılmış talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 21.268,76-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 4.253,75-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.452,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.195,98 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 307,68 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 28,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.136,18 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır