Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2019/1102 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178
KARAR NO : 2019/1102

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …bank A.Ş. … Şubesi’nde 17/12/1999 tarihinde 2.500,00 TL vadeli mevduat hesabı açtığını, banka ortağı ve yetkilileri tarafından yatırılan paraları kullandıkları ve davacının bu şekilde dolandırıldığının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek 2.500,00 TL mevduata vade sonuna kadar % 79 faiz işletilmesini, vade tarihinden sonra da akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …bank’ın Sümerbank ile birleştirildiği ve …bank’ın da … ile… arasında imzalanan 09.08.2001 tarihli protokol ile hisselerinin devrinin yapıldığı hisse devri sözleşmesi hükümleri gereğince sorumlu olanın … olması nedeniyle husumet itirazında bulundukları, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın …’a ve … ye ihbarını talep ettiklerini savunarak, husumet yokluğundan ve zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedenleriyle davanın reddine, aksi halde esas yönünden davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
…vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya fer’i müdahil olarak katılma talebinde bulunup, …bank… ait husumetin davalı bankaya yöneltilmesinin mümkün olmadığı, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve davacının serbest iradesi ite daha fazla faiz getirisi sağlayan kıyı bankacılığını tercih ettiğinden davalı banka tarafından bilgisi dışında bir işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, …bank A.Ş. He … un iki aynı kişilik olduğu, … hissedarları arasında davalının bulunmadığı, davacının parasını yatıracağı kurumu araştırarak tedbirli bir tutum içine girmesi gerekirken kendisinden beklenen bu özeni göstermemiş olmasından ya da riske girmesinden davalı bankanın sorumlu tutulamayacağını, davalı bankanın tüzel kişilik perdesinin arkasına saklandığı görüşünün doğru olmadığıhı, davalı bankanın … nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davalı bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, dava konusu işlemlerin cereyan tarihinde … bankaların Bankalar Kanununa tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların … kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunmadığını, davacının, … cüzdanını aldıktan sonra itirazda bulunmadığını, davacının …bank A.Ş. tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını, davalı banka ve diğer bankaların bankacılık işlemlerini yerine getirirken özen borcunun sınırsız olduğunun söylenemeyeceğini, banka eski yöneticilerine karşı açılmış ceza davalarının huzurdaki davada delil olarak gösterilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, faiz talebinin yerinde olmadığı vadesiz faizi hesaplanması gerektiğini savunarak davanın husumetten reddini talep ettikleri ve zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolmuş olması nedeniyle reddini talep ettiği, aksi halde ise hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
… vekili cevap dilekçesinde özetle; ihbar olunanın davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, örnek mahkeme kararlarında borcu üstlenen … aleyhine hüküm kurulduğunu, uyuşmazlığın asıl muhatabının … olduğunuğunu, bu nedenle…F aleyhine açılmasının gerektiğini, husumet ve zamanaşımı yönünden itirazlarının olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin hak kaybına ve zararına uğramasını önlemek üzere davaya feri müdahil olarak katılmalarını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil suretiyle … hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 08/07/2015 tarihli karar ile davacının 17/12/1999 tarihli açtırdığı mevduat hesabındaki parasının aynı tarihli havale işlemi ile Kıbrıs’ta kurulu …bank … hesabına havale edilmiş gibi gösterildiği, davalı banka tarafından kendi merkez hesaplarında tutularak bünyesinde kalan 2.500,00 TL miktarlı mevduatın davacıya geri ödenmediği, bu konuda dava tarihinde yürürlükteki bankacılık kanunları hükümleri gereği ceza zaman aşımı uygulanması gerektiği, bu durumda davacı alacağının zaman aşımına uğramamış olduğu gerekçesiyle yatırılan 2.500,00 TL mevduatın … hesaplara aktarıldığı 17/12/1999 tarihten itibaren 3095 sayılı yasa gereğince değişen ve değişecek oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekili, feri müdahil … ve feri müdahil… vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/14339 esas, 2017/2197 karar sayılı, 17/04/2017 tarihli ilamı ile, davalı bankanın halefi olduğu banka ile davacı arasında akdi ilişki olmadığından, ilke olarak off shore hesabına yatırılan ana paranın yatırıldığı tarihten itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekmekte olup, bankaya yatan ana paraya akdi faiz (offshore hesaplar için öngörülen faiz) ilave edilerek ortaya çıkan miktar üzerinden hüküm kurulamayacağı, bu nedenle işlemiş akdi faiz ilave edilmiş haliyle ortaya çıkan meblağdan kalan bakiyeye hükmedilmiş olmasının yerinde görülmediğinden bahisle kararın davalı… Bank A.Ş. ve fer’i müdahil … yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 19/10/2019 tarihli raporda; kök raporda davacı tarafından 24/06/1999 tarihinde 3.davacı Ali tarafından tahsil edildiği 3.800 TL’nin … hesaba yatırıldığı, 29/07/1999 tarihinde faiz tahsil edilerek 3.900 TL’nin …hesapta yenilendiği, 02/09/1999 tarihinde 1.921,61 TL, 07/10/1999 tarihinde 189,67 TL, 12/11/1999 tarihinde 180,00 TL’nin davacı …tarafından tahsil edildiği, 17/12/1999 tarihinde davacı tarafından off shore hesaba 20.000 TL yatırıldığı hususlarının tespit edildiği, bu durumda off shore hesapta bulunan 3.900 TL’den davacı tarafından çekilen tutarların düşülüp, yatırılan tutar ilave edildiğinde, 1.628,72 TL ana para alacak hesaplandığı, davacının 17/12/1999 tarihinden itibaren 1.628,72 TL’yi avans faiziyle birlikte davalılardan talep edebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde davacının 1.628,72 TL mevduat alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile alacağın 17/12/1999 tarihinden itibaren TCMB’nin TL’ye uyguladığı değişen ve değişecek oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.628,72-TL mevduat alacağının 17/12/1999 tarihinden itibaren TCMB nin TL ye uyguladığı değişen ve değişecek oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının akdi faize yönelik talebinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 111,25 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 42,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 68,55 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; 1.628,72 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red olunan maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 871,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bozmadan önce yapılan 733,70 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 44,50 TL tebligat, posta giderleri olmak üzere toplam 778,20 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 506,98 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 78 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 27,18 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır