Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/172 E. 2021/69 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/172
KARAR NO:2021/69

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:29/03/2019
KARAR TARİHİ:28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … bir tacir olduğunu, davalı ile dokumacılıkta ve sarım işlerinde kullanılan keten liflerinin satılması hususunda anlaştığını, söz konusu malların davalıya teslim edildiğini, fatura bedelinin 45.475,00 USD olduğunu, davalının takip tarihine kadar 34.804,00 USD ödeme yaptığını, bakiye alacak olan 10.671,00 USD’nin ise ödenmediğinden icra takibi başlatmak zorunda kaldıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına başlatılan takibe ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinin satın aldığı malların tamamını göndermediğini, gönderilen malların sipariş alınırken taahhüt ettiği zamanda teslim edilmediğini, gönderilen mallar ile sipariş verilen mallarla aynı olmadığından ayıplı olduklarını, müvekkilinin büyük zarara uğradığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya huzurdaki davaya konu icra takibi dolayısıyla herhangi bir borcunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı davalı hakkında başlatılan icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dosyamıza celb edilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, davacı tarafından, davalı aleyhine toplam 10.671,00 USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin takibin durduğu, davacının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, Mali Müşavir …’dan alınan 22/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya içeriği ve incelenen belgelerden davalının savunması doğrultusunda malların eksik ve ayıplı olduğunu, malların süresinde teslim edilmediğini gösterir herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine ulaşılmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmış, aynı bilirkişi tarafından ibraz edilen 29/12/2020 tarihli ek raporda özetle; davalı tarafın 2017 yılına ait BA formunda, … ünvanlı firmadan 1 adet belge karşılığı KDV hariç 161.872,00 TL mal veya hizmet alışı yapıldığının bildirildiğini, davacı tarafından dosya içerisine sunulan Türkçe tercüme edilmiş davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu … numaralı Konşimento ile, net ağırlığı 21.250 TON, Brüt ağırlığı 21.500 Ton olan 500 Balya malın gönderildiği, davacı tarafından davalı taraf adına düzenlenen 26/03/2017 tarihli, 21,25 ton miktarlı 2.140,00 USD birim fiyatlı 45.475,00 USD toplam fiyatlı proforma fatura üzerinde her iki tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu, davacı tarafın dosya içerisine 34.804,00 USD bedelli 3 adet banka dekontu sunduğu, davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu kanaatine ulaşır ise, davacının davalı taraftan 10.671,00 USD alacağı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu, dosya kapsamında ilgili evrakların incelenmesi bakımından mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın Türkçe tercüme yaptırılmış proforma fatura, taşıma belgesi ve Konşimento incelenmiş ve davalıya 500 Balya malın gönderildiği tespit edilmiştir. Bu mallar için 26/03/2017 tarihli 45.475,00 USD bedelli kesilmiş faturada her iki tarafın da kaşe ve imzasının bulunduğu tespit edilmiş ve dosyaya sunulan 2 adet banka dekontundan anlaşılacağı üzere davalının 17/01/2019 takip tarihinden önce toplam 34.804,00 USD ödeme yaptığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda davacının takip tarihi itibariyle bakiye 10.671,00-USD alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, sunulan faturaların şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba teslim edilen faturalarda teslim alan tarafından imzaların bulunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı faturaların dayandığı malların teslimine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu nazara alındığında; davacı tarafından sunulan belgelerle bu durum ispatlanmıştır. Davalı taraf hem takip dosyasına yapmış olduğu itiraz ile hem de mahkememize sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile taraflar arasında ticari ilişki olmadığı yönünde itirazda bulunmamakla, sipariş edilen malların taahhüt edilen zamanda gönderilmediğini, gönderilen mallarda ise ayıp olduğunundan zarara uğradığı şeklinde savunmada bulunmuştur. Davalı tarafça bu hususlar ileri sürülmüşse de malların geç teslimine ilişkin yahut bahsi geçen ayıp dolayısıyla davacıya ayıp ihbarı yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi belge sunmadığından bu yöndeki savunmalara itibar edilememiştir. Belirtilen bu sebeplerle davacının davalıdan bakiye 10.671,00-USD tutarında alacağı kaldığı ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının haksız olduğu anlaşıldığından itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, 10.671,00-USD asıl alacağın takip tarihindeki TL cinsinden karşılığı (57.516,69 TL) hesaplanmak suretiyle İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 10.671,00-USD. üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)İİK. 67/2. maddesi uyarınca alacak tutarının (10.671,00-USD.) takip tarihindeki değeri olan 57.516,69-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 11.503,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.928,96 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 736,41 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.192,55 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 8.277,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 736,41 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.628,81 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
(6) 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır