Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/171 E. 2023/213 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/171 Esas
KARAR NO :2023/213

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:29/03/2019
KARAR TARİHİ:30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.12.2017 tarihinde …sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki …plakalı araçların çarpışması suretiyle yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve aracında ağır hasar oluştuğunu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketinin sigortalısı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete aracındaki zararın ödenmesi için başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin ödeme yapmayı reddettiğini ve hasar dosyasının kapatılmasına karar verdiğini, davalı şirketin bu ödemeyi yapmamasının hiçbir yasal dayanağı olmadığını, davalı şirket sigortalısının ağır kusuruyla davaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, yine davalı sigorta şirketine yapılan müracaatlarda niçin ödeme yapmadığına dair hiçbir açıklama yapılmadığını beyanla davanın kabulünü, davacının kusursuzluğu esas alınarak yapılacak hesaplama ile ortaya çıkacak sigorta tazminatlarının şimdilik 10.000,00-TL olmak üzere kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dosyanın bağımsız ve tarafsız bilirkişiye gönderilerek değer kaybı ve kusur oranının belirlenerek raporunun alınmasının gerektiğini, davacının talep ettiği dava tarihinden itibaren işleyecek faizin mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirket aleyhine tazminat hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi marifetiyle zararın tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… Soruşturma sayılı dosyası, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Kusur/Hasar Uzmanı Makine Mühendisi … ve Sigorta Uzmanı …’na tevdii edilen dosyada tanzim olunan 09/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava dışı kimliği tespit edilemeyen sürücünün yönetimindeki plakası tespit edilemeyen beyaz otomobili ile sol şeritte seyrederken kontrolsüzce orta şeride geçtiği ve orta şeritte normal seyreden … plakalı kamyonete çarparak kontrolden çıkmasına ve sağ şeritte normal seyreden …plakalı kamyon ile kazaya karışmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 46/b-c, 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmi 94/A/b-c, 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı sigortalı kamyoneti ile orta şeritte normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren beyaz otomobilin ön soldan çarpması sonucu …plakalı kamyon ile çarpıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, davacı sürücü …’ın yönetimindeki …plakalı kamyonu ile sağ şeritte normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren beyaz otomobilin çarpması sonucu kontrolden çıkan … plakalı kamyonet ile kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, tazminata konu …plakalı yaklaşık 20 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış kamyonun onarım bedelinin KDV dahil 21.240,00-TL olduğu, ZMS (Trafik) Sigortası genel şartlarına eklenen yöntemle hesaplanan değer kaybının (negatif) 2.338,00-TL olduğu ve fiziksel olarak karşılığı olmadığı, formülün yanlış kurgulanmış olduğu, piyasa şartlarında değer kaybının 2.000,00-TL olduğu, kaza nedeniyle oto korkuluklarda meydana gelen hasar tutarının 2.600,00-TL olduğu, davacı …’ın …plakalı aracın 13.12.2017 haksız fiil tarihi itibarı ile maliki olduğu, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin tanzim ettiği … nolu ZMMS poliçesinin, kaza tarihi olan 13.12.2017 günü itibarı ile … plakalı araç için ZMM sigorta örtüsü sağladığı, kusur yönünden yapılan değerlendirmede; davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka otomobilin sürücüsü …ve …plakalı araç sürücüsü davacı …’ın, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, dava dışı tespit edilemeyen sürücünün kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, iş bu sebeple takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının talebinin yerinde olmadığı yönünden görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Dosya, davacının davaya konu kazadaki kusur oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, düzenlenen 14/12/2020 tarih ve 2020/106786 sayılı raporda özetle; mevcut verilerle kamyonet sürücüsünün ifadesinde bahsettiği plakası belirsiz beyaz renkli otomobilin kazaya karışıp karışmadığı konusunda bir kanaate varılamadığı, bu nedenle kararı Mahkemeye ait olmak üzere olayın alternatifli olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı, buna göre; 1.durumda; kazanın dava dışı sürücü …’ün ifade ettiği şekilde meydana geldiğinin kabulü halinde; dava dışı sürücü …’ün kusursuz, davacı sürücü …’ın kusursuz, tespit edilemeyen beyaz renkli otomobil sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 2.durumda; dava dışı sürücü …’ün seyir şeridine aniden giriş yapan bir araç olmadığının kabulü halinde; dava dışı sürücü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
(4)Dosya mahkememizce daha önce alınan bilirkişi raporu ve ATK raporu da dahil olmak üzere … CBS dosyası da incelenerek kazanın oluş şekli, olaydaki kusur oranları, net olarak tespit edilerek, diğer raporlardaki çelişkilerin giderilmesi suretiyle, ayrıntılı, net, denetime açık, hükme esas alınabilir nitelikte nihai olarak kusur durumunun oransal tespiti bakımından … Trafik kürsüsünden seçilen Prof. Dr. Yük. Müh. …, Prof. Dr. Yük. Müh. … ve Dr. Öğr. Üyesi Yük. Müh. …’a tevdii edilmiş, tevdii edilen dosyada tanzim olunan 19/10/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davaya konu olayın 13/12/2017 günü, saat 13:35 sıralarında, İstanbul, Bahçelievler, Yenibosna’da, dava dışı sürücü …yönetiminde, bölünmüş yol olan Basın Ekspress yolunda, TEM’den/Başakşehir’den Atatürk Havalimanı’na gidiş yönündeki üç trafik şeritli taşıt yolunda, orta şeridi takiben seyretmekte olan, … plaka numaralı, davalı … Sigorta A.Ş.’ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası poliçesi ile sigortalı kamyonetin, Güneşli köprüsünü geçtikten sonra, sol şeridi takiben seyretmekte iken şerit değiştirerek orta şeride giren, plaka numarası tespit edilemeyen, beyaz renkli bir otomobilin sağ tarafı ile sol yan önüne çarpması üzerine kontrolden çıktığı, sağ şeride savrularak, davacı sürücü … yönetiminde, sağ şeridi takiben seyretmekte olan, …plaka numaralı, davacı adına kayıtlı, alüminyum yüklü kamyonun sol yan önüne çarptığı, çarpışma sonunda kamyonetin, tekerlekleri havaya gelecek şekilde devrildiği, iki aracın birlikte sürüklendiği ve yolun sağ kenarındaki bariyerlere çarparak durabildiği, olay sırasında, davacının kamyonu üzerinde tazminat konusu hasarın meydana geldiği, kamyonet sürücüsünün yaralandığı, plaka numarası saptanamayan otomobilin olay yerini terk ettiğinin anlaşıldığı, dava dışı kamyonet sürücüsü …’ün, beyaz renkli bir otomobilin tehlikeli bir şekilde şerit değiştirerek kamyonetine çarptığını beyan ettiği, kamyon sürücüsü davacı …’ın, dava dışı kamyonet sürücüsünün savunmasını doğrular mahiyette beyanda bulunarak dava dışı kamyonet sürücüsü …ile kazaya sebebiyet veren plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünden davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği, kazaya karışan iki aracın sürücülerinin birbiri ile uyumlu ifadeleri ve olayın cereyan tarzı ışığında, kazanın, yukarıda açıklandığı şekilde cereyan ettiği sonuç ve kanaatine varıldığı, plaka numarası tespit edilemeyen otomobilin kimliği bilinmeyen sürücüsünün, üç trafik şeritli taşıt yolunda, ani olarak sağa yönelerek, orta şeritte seyretmekte olan kamyonetin şeridine girip yolunu kestiği, şeridine tecavüz ettiği, bu suretle trafiği tehlikeye düşürdüğü, kamyonetin sağ şeride savrulmasına sebep olduğu, kimliği meçhul sürücünün, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, karayollarında trafiğin akışı, şerit izleme ve şerit değiştirme kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/g maddesindeki “Araç sürücüleri, trafik kazalarında, şeride tecavüz etme halinde asli kusurlu sayılırlar.” hükmü de gereğince olayda, birinci (asli) derecede ve tam etkili olduğu, plaka numarası tespit edilemeyen otomobilin, tehlikeli şekilde şerit değiştirip, kamyonetin şeridine ani olarak girdiği için, kamyonet sürücüsünün, kazayı önlemek için gerekli zaman ve mesafeye sahip olamadığından, kazaya karışmak durumunda kaldığı, otomobille kamyonetin çarpışmasının, kamyonetin fren emniyet mesafesi içinde cereyan ettiği, sürücü …’ün kazayı önleme imkanı olmadığı gibi, olayda, etkili herhangi bir kural ihlalinin mevcut bulunmadığı, plaka numarası saptanmamış olan otomobilin çarpması sonunda sağa doğru savrulan kamyonetin, ani olarak kamyonun şeridine girdiği için, kamyon sürücüsü davacının, kazayı önlemek için gerekli zaman ve mesafeye sahip olamadığından, kazaya karışmak durumunda kaldığı, kamyonetle kamyonun çarpışmasının kamyonun fren emniyet mesafesi içinde cereyan ettiği, davacı sürücü …’ın olayı önleme imkanı bulunmadığı gibi, kazada etkili herhangi bir kural ihlalinin mevcut olmadığı, 09/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda ve 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporundaki 1. durumda belirtilen kusur durumunun, heyet görüşleri ile örtüştüğü, sonuç olarak; plaka numarası tespit edilemeyen otomobilin kimliği bilinmeyen sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin, kazada birinci (asli) derecede ve tam, %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, davalı sigorta şirketine Trafik Sigortalı, … plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’ün, etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı, …plaka numaralı kamyonun sürücüsü ve maliki, davacı …’ın, davaya konu kazada etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklı hasar onarım bedeli ve değer kaybı talebine ilişkindir
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu olayda davacı, adına kayıtlı olan … plakalı aracının davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı araçla çarpışması neticesinde aracında maddi zarar oluştuğunu ve aracında değer kaybı meydana geldiğinden bahisle TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.
Ön inceleme duruşmasında davacı vekili davanın kısmi olarak 10.000,00 TL üzerinden açıldığını, 2.000,00 TL’sinin değer kaybı talebine ilişkin olduğunu, 8.000,00 TL’sinin ise hasar tamir ve işçilik bedeline ilişkin olduğu hususunda beyanda bulunmuştur.
TBK 49/1. Maddesine göre: ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” O halde zarar verenin, zarar görenin durumunun haksız fiilden önceki duruma getirilmesi ve maddi kaybının tam olarak giderilmesi esastır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir.
Mahkememizce, sunulan ve toplanan deliller incelenerek teknik rapor alınması için dosya öncelikle kusur uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, 09/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; somut olayın gerçekleştiği 13/12/2017 tarihinde dava dışı kimliği tespit edilemeyen sürücünün yönetimindeki plakası tespit edilemeyen beyaz otomobili ile sol şeritte seyrederken kontrolsüzce orta şeride geçtiği ve orta şeritte normal seyreden … plakalı kamyonete çarparak kontrolden çıkmasına ve sağ şeritte normal seyreden …plakalı kamyon ile kazaya karışmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 46/b-c, 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmi 94/A/b-c, 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı sigortalı kamyoneti ile orta şeritte normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren beyaz otomobilin ön soldan çarpması sonucu …plakalı kamyon ile çarpıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, davacı sürücü …’ın yönetimindeki …plakalı kamyonu ile sağ şeritte normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren beyaz otomobilin çarpması sonucu kontrolden çıkan … plakalı kamyonet ile kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekilinin itirazları üzerine dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş , düzenlenen 14/12/2020 tarihli ATK raporunda alternatifli olarak kusur dağılımı yapılmış, 1.durumda; kazanın dava dışı sürücü …’ün ifade ettiği şekilde meydana geldiğinin kabulü halinde; dava dışı sürücü …’ün kusursuz, davacı sürücü …’ın kusursuz, tespit edilemeyen beyaz renkli otomobil sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 2.durumda; dava dışı sürücü …’ün seyir şeridine aniden giriş yapan bir araç olmadığının kabulü halinde; dava dışı sürücü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu sonucuna varılmıştır. Alternatifli olarak kusur oranı belirlendiğinden ceza dosyası da incelenmek suretiyle çelişkilerin giderilerek net şekilde oransal tespitin yapılması için dosya … Trafik kürsüsünden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; tüm belgelerle birlikte ayrıntılı olarak ve çelişkiler giderilerek düzenlenmiş, hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda sonuç olarak; plaka numarası tespit edilemeyen otomobilin kimliği bilinmeyen sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin kazada asli derecede tam %100 oranında etkili olduğu, davalı sigorta şirketine Trafik Sigortalı … plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’ün etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı, …plaka numaralı kamyonun sürücüsü ve maliki davacı …’ın davaya konu kazada etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının mevcut olmadığı tespit edilmiştir.
Bu bilgiler doğrultusunda; sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusurunun olmasının gerektiği ancak somut olayda davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün yaşanan olayda kusurunun bulunmadığı, TBK 49. Maddesinin şartları oluşmadığı, bu halde davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru bulunmadığından araçta meydana gelen maddi zarardan ve oluşan değer kaybından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması söz konusu olamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye ‬9,12-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
30/03/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.