Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/17 E. 2019/205 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/17
KARAR NO : 2019/205
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/10/2017
KARAR TARİHİ: 18/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı Tüketici Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; 2013 yılında davalı bankadan 250.000,00 TL kredi kullandığını, banka tarafından 1.000,00 TL dosya ücretinin peşin olarak tahsil edildiğini, kullandığı kredi ile alakalı bilgisi dışında toplamda 5.289,18 TL hesap ücreti ve dönemsel hizmet komisyonu adı altında kesinti yapıldığını, 1.000,00 TL dosyası ücreti ile 4.289,18 TL.yi bankadan talep etmesine rağmen olumsuz sonuç aldığını, ayrıca kredi bitene kadar 3 ayda bir 1.492,00 TL kesinti yapılacağının söylendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 5.289,18 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı bankanın…şubesinden 29/11/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak aynı tarihte 250.000,00 TL tutarlı ticari kredi kullandığını, davacı tarafça iadesi talep edilen bedelin davacıya verilen hizmet karşılığı, bilgisi dahilinde, sözleşme hükümlerine, Merkez Bankasına bildirimi yapılmış olan Masraf-Komisyon listesine uygun olarak belirlendiğini ve tahsil edildiğini, davacı tüketici sıfatına haiz olmadığından işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, davacının davalı bankanın ticari segment müşterisi olup kullandığı kredinin de mesleki ve ticari nitelikte olduğunu, davacıya kendisinden bu tutarlarda dosya masrafı ve kredi hizmet bedeli alınacağının banka çalışanları tarafından bildirilmiş olduğu gibi imzalamış olduğu sözleşme önceki bilgi formunda da sözleşme maddesi dışında masraf bilgisi yazılmak suretiyle davacının bilgi ve onayına sunulduğunu, davacının kredi kullanımı karşılığında bu masrafları ödeyeceğini bilerek ve kabul ederek sözleşmeyi ve geri ödeme planını imza altına aldığını, tacir olan davacının davaya konu masrafları öderken hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, bu nedenle yapılan ödemenin iadesini talep edemeyeceğini, öte yandan hesap ekstresi/dekontların fatura niteliğinde olup tacir olan davacının TTK hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, tacir olan bankanın bankacılık hizmetleri sebebiyle masraf tahsil etmesine yasal bir engel olmadığının, davacının tacir olması nedeniyle kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini isteyemeyeceğinin emsal Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacının iddialarının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının dava tarihinden önce davalı bankaya gönderdiği bir ihtar bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine, usulü itirazları yerinde görülmediği taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ticari kredi sözleşmesinden doğan ve tahsil edilen masrafların iadesi talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 12/01/2018 tarihli raporda; 29/11/2013 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi (250.000,00 TL.lik ipotek karşılığı) karşılığında taksitli ticari krediyi müşterisine tahsis ettiğinin tespit edildiğini, bu kredi ile ilgili taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, sorunun kredi kullanımı sırasında davalı bankanın tahsil ettiği masraf ve komisyonların haksız olduğu noktasında olduğu, sözleşmenin ekinde davacıya ait vergi levhası bulunduğu, vergi levhasının faaliyet alanı bölümünde “belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda telekomünikasyon teçhizatının perakende ticareti (telefon, cep telefonu, faks vb.)” yazdığı, açılmış olan banka hesabı ve kredi hesabının ticari işletmeye ait olduğnun açıkça bu belge ile gözüktüğü, GKS nedeniyle alınan masraflarla ilgili olarak tüketici mahkemesinin karar verme yetkisi bulunmadığı, tahsil edilen komisyonların taksitli ticari krediye istinaden alınmış olması nedeniyle iade edilmemesi görüşünde olduğu belirtilmiştir.
Bakırköy …Tüketici Mahkemesinin… esas, … karar sayılı, 30/04/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olmuş, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 15/10/2018 tarihli yetkisizlik kararı üzerine ise Mahkememize tevzi olan dosya Mahkememizin yukarıda yazılı esasına kayıt edilmiştir.
Dosya kapsamı, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri ve toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının 29/11/2013 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine binaen 250.000,00 TL tutarlı taksitli ticari kredi kullandığı, sözleşme öncesinde davalı banka tarafından davacı yana gereken bilgilendirmenin yapıldığı, tarafların irade beyanlarının tam olduğu, Sözleşmede davacıdan alınacak olan komisyon,faiz, masraf, vergi, resim, harç ve fonların düzenlendiği ve söz konusu düzenlemenin taraflarca imzalandığı, Yargıtay uygulamalarına göre %2,5-3 oranındaki kredi komisyon ücretlerinin sözleşme kapsamında ve yasal kabul edildiği, davacıdan kesilen komisyon ücretlerinin Yargıtay uygulamasında belirtilen düzeylerde olduğu, bu itibarla davanın sübut bulmadığı takdir edilmekle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 90,32 TL.den mahsubu ile fazla alınan 45,92 TL.nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim