Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/160 E. 2023/355 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/160 Esas
KARAR NO :2023/355

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/11/2018
KARAR TARİHİ:23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 11/04/2015 tarihinde trafik kazası sonucu …’ın imam nikahlı eşi ve desteği …’ın vefat ettiğini, kaza sonrasında davacının maddi ve manevi olarak mağdur olduğunu, davalı … şirketine sigortalı bulunan …plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000TL maddi tazminatın 14/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 24/10/2022 tarihli dilekçesinde davalarını ıslah ederek, maddi zarar taleplerini davacı … için 150.449,48 TL artırarak 154.449,48 TL, toplam alacaklarına temerrüt tarihi olan 14/11/2018 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin itirazlarında söz konusu kazada vefat eden işleten konumunda olduğunu, mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin poliçe kapsamında olmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğu, söz konusu kaza vefat edenin işleten konumunda olduğu, söz konusu sebepten dolayı mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin poliçe kapsamında olmadığı, her durumda davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle her durumda tazminat tutarına ilişkin yapılacak aktüer incelemesinde müteveffanın aylık ücret tutarına ilişkin asgari ücretin dikkate alınması gerektiği, açıklanan nedenler ile davanın külliyen reddine, manevi tazminat talepleri yönünden davalı şirket açısından , ihtiyati haciz ve tedbir taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, poliçeler, kooperatif ortaklık senedi, olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanağı, celp olunmuştur.
TANIK ANLATIMLARI;
Talimat İle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde Beyanda Bulunan Tanık … Beyanında; Ben … Roman Federasyon Başkan Yardımcısıyım. …’te ki romanları tanırım. Davacı …’ı bundan dolayı tanıyorum. Davacının soyadı …’dır. Kendisi trafik kazasında vefat eden …’ın imam nikahlı eşidir. Bize okuduğunuz dava dilekçesinde ki isim yanlıştır. Ayrıca davacının soyadı da yanlış yazılmıştır. Yaklaşık 12 senedir imam nikahlı olarak birlikte yaşıyolardı. Kendilerinin 2 tane de çocuğu vardı. Çocuklarında nüfus kayıtları babalarının üzerinedir. Annesi de …’dır. İkisi birlikte çalışırlardı eşi … hanıma bakardı. Eşi ölünce … Hanım yalnız kaldı çocuklarına kendi bakıyor. Devletin verdiği sosyal yardımlarla geçinmektedir. Başkaca geliri yoktur. Kendisi çok kötü bir evde oturmaktadır. Ev rutubet içindedir. Bu evde zaten kocasının evidir. Ben sosyal hizmetlere gittim … hanımın evini anlattım. Gelip incelediler. Yaşanmayacak bir yer olduğuna karar verildi. Ancak evin tapusu olmadığından herhangi bir işlem yapamadılar. … hanım maddi olarak kötü durumdadır. Çocuklarına biz destek oluyoruz. Eşinin vefatından dolayı böyle olmuştur, dedi.
Talimat İle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde Beyanda Bulunan Tanık … Beyanında; …, … ile benim bildiğim 7-8 senedir karı koca gibi yaşıyorlardı. Benim bilmediğim daha öncesi de olabilir. Ben Roman Federasyonu’nda yöneticiyim. O nedenle kendisi ile tanıştım. İki tane çocukları vardır. İmam nikahlı yaşıyorlardı. Evi Selahattin geçindirirdi. O vefat edince … maddi olarak zor duruma düştü. … ve kocası Selahattin çöplerden kağıt toplarlardı. O şekilde geçinirlerdi. Eşi ölünce … işsiz kaldı. Evine geçindiremiyor. Yardımlarla çocuklarına bakıyor. Evi çok kötü durumdadır. Maddi olarak … çok kötü durumdadır. Biz dernek olarak kendisine yardım etmeye çalışıyoruz. Kendisinin herhangi bir geliri yoktur, kim yardım ederse geçinmeye çalışmaktadır, eşi hayattayken ona ve çocuklarına bakıyordu, durumları iyi olmasa da yine de geçinip gidiyorlardı, dedi.
Talimat İle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde Beyanda Bulunan Tanık … Beyanında; davacı benim komşum olur, bu nedenle kendisini iyi tanırım, … ile beraber yaşıyorlardı, kendisi onun boşandığı eşiydi, ancak barışmışlardı, yine resmi olarak evleneceklerdi, ben kaza anını görmedim, ben …’ın ne kadar gelir elde ettiğini bilmiyorum, ben davacının da ne kadar gelir elde ettiğini de bilmiyorum, söyleyeceklerim bundan ibarettir, …’ın vefat etmesinden dolayı maddi ve manevi olarak mağdur olmuştur, vefattan dolayı çok üzülmüş ve etkilenmiştir, dedi.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya ATK’ya tevdi edilmiş olup, ATK tarafından tanzim olunan 23/12/2019 tarihli ATK raporunda; Davacının yakını müteveffa sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’in kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Aktüerya Hesap Uzmanı … tarafından tanzim olunan 06/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; 11/04/2015 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacı …’ın eski eşi …’ın vefat ettiği, bunun sonucunda davacının destekten yoksun kalmaz tazminatı istediği, dosya içerisinde mevcut … T.C kimlik numaralı davacı …’a ve müteveffa …’a ilişkin nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde davacı … ile müteveffa …’ın 16/12/2014 tarihinde boşandıkları, olay tarihinin de boşanmadan yaklaşık 4 ay sonra gerçekleştiğinin anlaşıldığı, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde imam nikahlı eşi diye belirtmiş ise de olay tarihinde resmi olarak eşi olmadığı, davacı vekilinin bu beyanını destekleyecek herhangi bir bilgi, belge ve evrağa rastlanılamadığı, yani müteveffanın boşanmış olsalar dahi davacıya destek sağladığına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, eşlerin birbirlerine destekliği için resmi nikah şart olmayıp sürekli (kesintisiz) birliktelik, karşılıklı dayanışma, yaşamın paylaşılması yeterli ise de dosya içerisinde sürekli birliktelik yaşamın paylaşılması kavramlarını destekleyecek herhangi bir bilgi, belge ve evrak olmadığı, davacının olay tarihinden önce de boşanmış olmaları sebebiyle müteveffadan destek almadığı, dolayısıyla vefat etmeseydi de destek almayacağı gerekçesiyle destek hesabı yapılamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Aktüerya Hesap Uzmanı … tarafından tanzim olunan 06/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; 11/04/2015 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacı …’ın eski eşi …’ın vefat ettiğini, bunun sonucunda davacının destekten yoksun kalma tazminatı istediğini, kök raporda da belirtildiği üzere davacının olay tarihinden önce de boşanmış olmaları sebebiyle müteveffadan destek almadığını, dolayısıyla vefat etmeseydi de destek almayacağı gerekçesiyle destek hesabı yapılamadığı hususunda görüş ve kanaate varılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile 2918 sayılı kanuna dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, tanzim olunan ATK raporu, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11/04/2015 tarihinde trafik kazası sonucu …’ın imam nikahlı eşi ve desteği …’ın vefat ettiği, kaza sonrasında davacının maddi ve manevi olarak mağdur olduğu, 24/10/2022 tarihli dilekçesinde davacı vekilinin davalarını ıslah ederek, maddi zarar taleplerini davacı … için 150.449,48 TL artırarak 154.449,48 TL, toplam alacaklarına temerrüt tarihi olan 14/11/2018 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep ettiği, davalı vekili vekaleten savunmasında mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin poliçe kapsamında olmadığı, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğu, söz konusu kaza vefat edenin işleten konumunda olduğu, söz konusu sebepten dolayı mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin poliçe kapsamında olmadığının belirtildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazası nedeni ile 2918 sayılı kanuna dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi tazminat talebine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, dosyaya sunulan ATK raporunda müteveffa sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, yine dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında da davacının dava dilekçesinde imam nikahlı eşi diye belirtmiş ise de olay tarihinde resmi olarak eşi olmadığı, davacı vekilinin bu beyanını destekleyecek herhangi bir bilgi, belge ve evrağa rastlanılamadığı, yani müteveffanın boşanmış olsalar dahi davacıya destek sağladığına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, eşlerin birbirlerine destekliği için resmi nikah şart olmayıp sürekli (kesintisiz) birliktelik, karşılıklı dayanışma, yaşamın paylaşılması yeterli ise de dosya içerisinde sürekli birliktelik yaşamın paylaşılması kavramlarını destekleyecek herhangi bir bilgi, belge ve evrak olmadığı, davacının olay tarihinden önce de boşanmış olmaları sebebiyle müteveffadan destek almadığı, dolayısıyla vefat etmeseydi de destek almayacağı gerekçesiyle destek hesabı yapılamadığının anlaşıldığı, talimat yolu ile aldırılan tanık beyanlarında ise tanıkların; 7-8 senedir davacı ve müteveffanın imam nikahı ile birlikte yaşadıkları, 2 çocuklarının olduğu, evi müteveffanın geçindirdiği, başkaca bir geçim kaynaklarının olmadığı, bu itibarla resmi bir nikah olmasa da davanın davalını desteğinden faydalandığı ve kaza nedeniyle bundan mahrum kaldığı, kaza tarihi dikkate alındığında (01/06/2015 tarihli düzenleme ile desteğin kusuru oranındaki zarar teminat dışı kalmıştır ancak kaza 11/04/2015 te meydana gelmiştir) müteveffa tam kusurlu olsa da davacının tazminat talep edebileceğ anlaşılmakla bu hususta davanın kabulü ile; 154.449,48-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 26/11/2018 tarihinden (sigortaya başvurunun 14/11/2018 reddi tarihi başvuru tarihi tarihi kabul edilmiş ve 8 iş günü sonrası belirlenmiştir) itibaren işleyecek yasal faizi (aracın hususi olması nedeniyle) ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın kabulü ile; 154.449,48-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt 26/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 24.167,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.550,44 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 10.514,54 TL ‘nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.807,95 TL ‘nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır