Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/16 E. 2020/362 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/16
KARAR NO: 2020/362

DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/04/2013
KARAR TARİHİ: 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların … Bankası A.Ş’nin … Şubesi’ne toplam 61.000,00 TL yatırdıklarını, müvekkillerine hesap cüzdanı verildiğini, davacıların daha sonra … Bankası A.Ş’ye BDDK tarafından … tarihinde el konulduğunu öğrendiklerini, davacıların parasının ödenmediğini, söz konusu paraların off shore bankasına gönderilmeyip … Bankası A.Ş’de kaldığını, davacıların off shore hesabı açılması yönünde talimatları bulunmadığını, … Bankası A.Ş’nin borç ve yükümlülüklerinin üstlenen TMSF’nin söz konusu meblağı davacılara ödemekle yükümlü olduğunu, … Bankası A.Ş’nin iflas ettiği malum olup bu bankaya karşı hukuki yolların tüketilmesi gerekmediğini ileri sürerek, 61.000,00 TL’nin 20/06/2003 hesap açılış tarihinde itibaren faizleriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, davacıların işbu dava konusu hesaptaki mablağın ödenmesi isteminin reddine dair idari kararın iptali yönünde açtıkları davanın … İdari Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile “uyuşmazlık konusu mevduatın off-shore hesabında olduğu ve mevduat sigortası kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle reddine” ilişkin karar verildiğini, kararın davacı tarafça temyiz edildiğini, dosyanın halen Danıştay’da olduğunu belirterek, davanın görev, derdestlik ve husumet yönünden reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava off shore alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 02/02/2015 tarihinde; 1994 yılından beri off shore kaynaklarının tamamına yakınının grup şirketlere kullandırılmış olması dikkate alınarak mağduriyet ve zararın oluştuğu, yapılan işlemlerin sübjektif kullanım teorisine göre tüzel kişi ortaklıkların arkasına gizlenerek MK’nın 2. maddesine aykırılık olarak nitelendirileceğinden perdenin kaldırlabileceği ve hkkın amaç dışı kullanıldığı … Bankası ile … Ltd. arasında organik bir bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 61.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı … vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/6006 esas, 2016/3371 karar, 24/03/2016 tarihli ilamı ile, “davacı taraf, T…. Bankası A.Ş’ye izafeten TMSF’yi hasım gösterdiği işbu davasında, davalı bankada hesapları olduğunu, bu hesaptaki paranın ödenmediğini ileri sürmüş, dava dilekçesine de hesap cüzdanı örneğini eklemişlerdir. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile … Bankası A.Ş’nin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davaya, iflas masasına kayıt kabul davası olarak devam edilmesi ve davanın tüm hüküm ve sonuçlarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememize yeniden yapılan yargılama ile davacı vekili bozma ilamına karşı direnilmesini, davalı vekili ise bozma ilamına uyulmasını, davanın taraflarına değil iflas idaresine yöneltilmesi gerektiğini belirterek davalı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiş Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekiline HMK.124 maddesi uyarınca davalı olarak Müflis … Bankası A.Ş.İflas İdaresine husumeti yöneltmesi için kesin süre verilmiş, verilen süre içinde husumeti yöneltme dilekçesinin verilmesi karşısında Müflis … Bankası A.Ş.İflas İdaresine dava dilekçesi gönderilmiştir. Her ne kadar davacı vekilinin 10/10/2019 tarihli talebine istinaden husumetin iflas idaresine yöneltilmesine ilişkin ara kararından vazgeçilmesine karar verilmiş ise de Müflis … Bankası A.Ş. İflas İdaresi vekilinin dosyaya cevap dilekçesini sunduğu ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/6006 Esas, 2016/3371 Karar sayılı bozma ilamında belirtildiği üzere ”… İflas kararı alınması halinde Fon tüzel kişiliğinin bankacılık kanunun uygulanması ile sınırlı olarak iflas dairesinin, alacaklılar toplantılarının ve iflas idaresinin görev yetkilerine sahip olacak bulunmasına göre…” …ATM’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, davacı vekilinin … Bankası A.Ş.’ye izafeten TMSF’yi hasım gösterdiği anlaşılmakla TMSF vekilinin husumet itirazının yerinde görülmemiştir.
Müflis … Bankası İflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müflis . … Bankası T.A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin … Bank Off-Shore Ltd.’nin tüzel kişiliğinden ayrı olduğu için, huzurdaki davada Müflis … Bankası T.A.Ş.’ye husumet yöneltilemeyeceğini, bu sebeple huzurdaki davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davanın ikame edildiği 2013 yılı gözönüne alındığında haksız fiile dayanan huzurdaki davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, dava konusu hesap, … bank off-shore Ltd nezdinde bulunmakta olup işbu alacakların müflis …. Bankası T.A.S.’den talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının bilerek ve isteyerek parasını … Ltd.’ye yatırmış olduğunu, iradesinin fesata uğratıldığı iddiasında ise bunu ispata mecbur olduğunu, Muhabirlik hizmeti vermiş olan Müflis …. Bankası T.A.S.’nın yaptığı havale işlemlerin kıyı bankacılığı prosedürüne uygun olduğunu, davalı müflis Banka’nın muhabirlik ilişkisi içinde davacıya verdiği havale hizmetinin, kıyı bankacılığı kurallarına uygun olduğunu ve kıyı bankacılığının hukukumuzda yasal olan bir bankacılık türü olduğunu, faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek müflis Banka hakkındaki davanın öncelikle usule ilişkin itirazları dikkate alınarak reddine, işbu taleplerinin kabul görmemesi halinde esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Bankacı bilirkişiye tevdine karar verilmiş, düzenlenen 24/09/2019 tarihli raporda; 61.000,00 TL ye hesabın açıldığı 20.06.2003 tarihinden iflas tarihi olan 08/06/2005 tarihine kadar yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre kayıt kabulü gereken tutarın 61.000,00 TL anapara + 51.156,44 TL = 112.156,44 TL olarak hesaplandığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/1590 E. 2010/8462 K. Ve 15.07.2010 tarihli kararında; “……..Ancak, davalının sıfatına nazaran 3095 sayılı Yasa’nin 2/2 md. uyarınca avans faizine hükmedilme, faiz başlangıcının da hesabın açıldığı tarih olması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davacı yararına bozulması gerekmişse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 436/7. md. uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.” Açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yazılı “dava tarihinden itibaren İşleyecek yasal faizi ile birlikte” kelime dizisinin çıkarılarak, yerine “14.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte” kelime dizisinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş haliyle onanmasına” karar verildiği, 61.000 TL’ye hesabın açıldığı tarihten iflas tarihine kadar taktir mahkemeye ait olmak üzere belirtilen Yargıtay içtihadı doğrultusunda avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre kayıt kabulü gereken tutarın 61.000,00 TL anapara + 57.181,23 TL = 118.181,23 TL olarak hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacıların mevduat hesabındaki paranın …’ta bulunan başka offshore hesabına havale edilmiş gibi gösterilerek mevduat sahibi davacılara geri ödenmediği sabit olduğundan ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda .. Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas, … karar sayılı ilamı ile … Bankası A.Ş.nin iflasına karar verildiği anlaşılmakla davaya iflas masasına kayıt kabul davası olarak devam olunmuş, davacılar paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faiziyle birlikte tahsilini isteyebileceklerinden, bankacı bilirkişi tarafından yapılan ve mahkememizce de denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporuna göre davacı alacağının 118.181,23 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile alacağın 4.sırada davalı müflis şirket iflas masasına alacak olarak kayıt ve kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-61.000,00-TL asıl alacağın hesabın açıldığı 20.06.2003 tarihinden iflas tarihi olan 08.06.2005 tarihine kadar işlemiş 57.181,23-TL avans faizi olmak üzere toplam 118.181,23- TL’nin davacı alacağı olarak 4.sırada davalı müflis şirket iflas masasına alacak olarak kayıt ve kabulüne,
2-Davalı harçtan muaf tutulduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 1.047,75 TL peşin harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Bozmadan önce yapılan 1.509,30 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 42 TL tebligat, posta giderleri olmak üzere toplam 2.451,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır