Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/158 E. 2019/540 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/158 Esas
KARAR NO : 2019/540

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 31/03/2010
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin Bozmadan Önce…Esas-… Karar Sayılı Dosyasında;
DAVA:Davacı vekili mahkememizin bu dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalılar …A.Ş ve …A.Ş aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine karşı, davalıların haksız ve yersiz itirazları nedeniyle takibin durduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, zira davalıların sicil kayıtlarındaki işyeri adresinin … olmakla genel yetkili icra dairesinde takip yapıldığını, alacağın varlığı ve miktarının belirgin olduğunu, davalı… Şirketinin davacının diğer davalıdan olan ve kesinleşen icra takibine konu alacaklarını teminat altına alma amacıyla davacı lehine ipotekler tesis ettiğini, nitekim … tarafından keşide edilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılmış ve bu takibin kesinleşmiş olduğunu, bu dosyadan herhangi bir tahsilat ve ödeme bulunmadığını, davalı …tarafından davacı lehine yukarıda belirtilen icra dosyasını teşkil eden ve bu dosyada oluşan ana para, ana paraya uygulanacak yıllık %12 faiz ve sair nam altındaki her türlü masraf, komisyon, harçlar, vergi ödemeleri dahil davacı şirket ve davalı … arasındaki ticari ilişkiden doğmuş ve muaccel tüm borçların ferileri ile birlikte ödenmesinin teminat altına almak amacıyla …köyü 3 pafta, 1657,1658,1659 ve 1660 parsellerde kayıtlı taşınmazlar üzerinde 06.04.2009 tarihli resmi senet ile 5. Dereceden 1.500,000 TL tutarında, 07.04.2009 tarihli 6. Dereceden 1.500,000 TL tutarında ve aynı tarihli 8628 yevmiye nolu resmi senet ile 7. Dereceden 1.000,000 TL tutarında olmak üzere 3 adet üst limit ipoteklerin tesis edildiğini, resmi senetlerin Özel Şartlar bölümünde belirtildiği üzere, borç tutarının ödenmesine ilişkin olarak belirlenen kesin vade tarihinin 15.08.2009 olduğunu, ne var ki kesin vade olarak belirlenmiş olan bu tarihte veya sonrasında davacı alacağına ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığını, bu tarihte ödeme yapılmaması üzerine davacı tarafından son kez ihtarname keşide edilerek edimlerini ifaya davet ettiklerini, ne var ki ödeme yapılmayıp gerekçe göstermeksizin ödeme emrine de haksız şekilde itiraz edildiğini, söz konusu ihtarnamede 18.08.2009 tarihi itibariyle hesaplanan güncel kapak hesabına ilişkin ana para, faiz ve sair ücret masraf ve harçlar toplamının tebliğden itibaren 1 gün içerisinde ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başta olmak üzere hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnamenin 19.08.2009 tarihinde davalılara tebliğ edildiğini, ancak ödeme yapılmayınca söz konusu takibin yapıldığını belirterek davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe vaki yetki ve esasa ilişkin itirazlarının iptaline, takibin devamına, borç miktarının %40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin bu dosyasında birleşen İstanbul….ATM nin 2… EK sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde ise; yine asıl dosyada belirtilen icra dosyasında borç miktarını teminen alınan ipoteklerde taşınmaz maliki … A.Ş den bilahare taşınmazı satın alan davalı…A.Ş nin ipotek yükümlülüğünü de birlikte almış olması nedeniyle yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe itirazının iptali ve %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra dairesindeki yetki itirazlarını tekrarladıklarını, davalı firmanın işyeri adresi itibariyle yetkili icra dairesinin …icra Daireleri olduğundan İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, esasa ilişkin olarak ise ipoteğin icra dosyasının teminatı şeklinde tanzim edildiğini, daha önce davacıya verilen çeklerin teminatı olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının kesinleşmesi halinde kesinleşmiş icra takibi borcunu 15.08.2009 tarihinde ödenmesini temin için tanzim edildiğini, çeklerin teminatı olarak düzenlenmediğini, ipoteğin temin etmediği çekler bakımından girişilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun muacceliyet itirazı yapılmadığını, resmi kapak hesabı yapılmadan ve ihtar ekinde tebliğ edilmeden gönderilen ihtarın ipotek koşullarına göre usulüne uygun muacceliyet koşulunu sağlamadığını, ödeme emri usul ve yasaya aykırı düzenlenmiş olup toplam alacak miktarı ile talep edilen faizin nevi ve başlangıcının belirli olmadığını, belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, teminat kapsamı dışında takibe girişildiğinden davacı aleyhine %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkememizin bu dosyasında birleşen İstanbul … ATM nin … EK sayılı birleşen dosyasında davalı …A.Şye usulüne uygun meşruhatlı tebligata rağmen süresi içersinde cevap dilekçesi sunmamış, daha sonra sunduğu cevap dilekçesine de davacı tarafça muvafakat edilmediğinden münkir sayılmasına karar verilmiş ve yargılama davalı BMS Birleşik A. Ş yönünden bu şekilde sürdürülüp sonuçlandırılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 29/01/2013 tarihli … Esas …Karar sayılı kararı ile; asıl ve birleşen davanın kabulune ve gerek asıl dosya davalılarının gerekse birleşen dosya davalısının likit alacağa kötü niyetli itirazları nedeniyle hükmolunan tutardan icra vekalet ücreti ve icra harç ve masraflarının mahsubu ile bulunan 2.539.806,59TLnin takip tarihinde yürürlükteki İİK hükümleri uyarınca %40ı oranında 1.015.922 TLicra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve mahkememiz kararının davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 08/05/2014 tarihli… esas …karar sayılı ilamı ile;
“Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararın C bendinde “ Gerek asıl dosya davalılarının gerekse birleşen dosya davalısının likit alacağa kötüniyetli itirazları nedeniyle hükmolunan tutardan icra vekalet ücreti ve icra harç ve masraflarının mahsubu ile bulunan 2.539.806,59 TL’nin takip tarihinde yürürlükteki İ.İ.K. hükümleri uyarınca %40’ı oranında hesaplanan 1.015.922 TL icra inkar tazminatına ASIL DAVALILARINDAN alınarak davacıya verilmesine” denildiği halde, gerekçeli kararın C bendinde “ Gerek asıl dosya davalılarının, gerekse birleşen dosya davalısının likit alacağa kötüniyetli itirazları nedeniyle hükmolunan tutardan icra vekalet ücreti ve icra harç ve masraflarının mahsubu ile bulunan 2.539.806,59 TL’nin takip tarihinde yürürlükteki İİK hükümleri uyarınca %40’ı oranında hesaplanan 1.015.922 TL icra inkar tazminatının DAVALILARINDAN alınarak davacıya verilmesine” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu hal HUMK’nun 381/2 (HMK m. 298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gelmekle, mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun duruşma günü tebliğ edilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2009/7442 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı borçlunun davalı … Mimarlık.. A.Ş olduğu, 1.137.830,72 EURO üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, takip dayanağının 27.01.2009 tarihli 967.477,00 TL ve 29.01.2009 tarihli 101.136,03 TL miktarlı çekler olduğunun belirtildiği, bir kısım icrai işlemler yapıldığı, haciz tutanağı düzenlendiği, haczi kabil mal bulunamadığına dair tutanak düzenlendiği, 3. Şahıslardaki hak ve alacakların haczi hususunda haciz ihbarnameleri gönderildiği, dosyaya herhangi bir ödeme yapıldığına dair kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp olunan ipotek resmi senetlerin incelenmesinde davalı … A.Ş adına kayıtlı dava dilekçesinde belirtilen Bodrum ilçesinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlar hakkında borçlu davalı … Mimarlık.. A.Ş ile ipotek alacaklısı davacı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu olan ve davalı … A.Ş nin doğmuş ve doğacak borçlarını ferileri ile birlikte teminat altına almak amacıyla ipotek borçlusu … A.Ş nin maliki bulunduğu söz konusu taşınmazlar üzerinde 5-6 ve 7. derecelerden yıllık %12 faizli serbest dereceden istifade hakkına haiz müşterek üst limit ipotekleri tesis edildiği, 3 adet taşınmazda 1.500,00-TL, 1 adet taşınmazda da 1.000,00-TL lik ipotek kayıtları oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen 19.11.2012 tarihli asıl davaya ek ve birleşen dosya yönünden rapor niteliğindeki raporda özetle;… esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin 120.08.2009 tarihli takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, bu takibin konusunun davalıların savunduklarının aksine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu kambiyo alacağı, bu takip çerçevesinde oluşmuş bulunan takip açılış tazminat ve komisyonu, bu takip açılana kadar ve bu takipten sonra ipotek takibinin başlangıcına kadar işlemiş olan faizler, bu takip çerçevesinde doğmuş olan icra vekalet ücreti, bu icra takibi vesilesi ile yapılan masraf, yatırılan peşin başvuru harcı ile vekalet sureti harcının toplamının teşkil ettiğinin açıkça görüldüğünü, diğer bir değişle alacaklının ipotekli takibinde kambiyo takibinin başarısız kalması sonucunda oluşmuş bulunan alacağı talep etmiş ve bunu yaparken de kambiyo takibinde oluşmuş bulunan alacağı oluşturan alacak kalemlerini, kapak hesabı yaparcasına tek tek sayarak açıklamış ve bunların toplamını ipotekli takibe konu ettiğini, bu yönden heyetlerince usule kanuna ve sözleşmelere aykırı bir yön görülmediğini, ipotek sözleşmelerinde kambiyo takibi dosyasında icra dairesine kapak hesabı yaptırması ve bunun ihtarname ekinde borçlulara göndermesi gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, alacaklının şartlar yerine gediği takdirde kambiyo takibinde kendi hesaplarına göre oluştuğunu düşündüğü, rakam için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçebileceğini, rakama itiraz ileri sürülürse bunun itirazın iptali çerçevesinde değerlendirileceğini, ipotek resmi senedinde 15.08.2009 tarihine kadar kesinleşmiş borcun yıllık %12 faiz masraf ve ferileri ile ödenmesi hususunda kesin bir vade belirlendiğini, daha sonra gönderilen ihtarnamede ise 1 günlük ödeme süresi tanındığını, tebliğ tarihine göre bu sürenin 20.08.2009 tarihinde sona erdiğini, bu durumda alacaklının 21.08.2009 tarihinde ipotek takibine başlayabileceğini ancak 20.08.2009 tarihide başlattığını, ancak bu usulsüzlüğün ipotek takibinin iptaline neden olmayacağını, nitekim TMK 887 hükmü gereği tarafların anlaşması veya yasa uyarınca rehinle temin edilen alacağın muaccel olması bir ihbara bağlı ise bu ihbarın borçlu ile birlikte taşınmaz malikine de yapılması gerekir hükmünün ancak alacağın belirli bir vadesi bulunmaması halinde uygulanacağını, oysa ki dosyada 15.08.2009 olarak bir vade belirlendiğini, bu nedenle yürürlükteki Borçlar Yasası 101/II gereği borçluya ihbara gerek bulunmadığını, davalıların asıl rapordaki hesaplamaya ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, açıklandığı üzere ipoteki takipte kapak hesabı yaparcasına tek tek alacak kalemlerinin belirlendiğini, nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu, birleşen dosya yönünden ise ipotek senetlerinin imzalanmasından sonra ipotekli taşınmazların birleşen dosya davalısına devredildiği anlaşıldığından onun da ipotek takibine dahil edilmesinin zorunlu olduğunu, bu çerçevede davacının TMK 887 ye uygun olarak yeni malike 26.08.2011 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini ve ipotek senedine konu 1.137.830,72 EURO nun ödenmesi hususunda 5 günlük süre verdiğini bu sürede ödenmeyince de ipotekli takibe dahil ettiğini, her ne kadar bu usüle itiraz edilmiş ise de İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… EK sayılı kararı ile buna ilişkin şikayetin reddine karar verildiğini, yerleşik yargıtay içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu, bu kapsamda birleşen dosya davalısının da ödemek zorunda olduğu takip tarihi itibariyle tutarın ek raporda hesaplandığını, bu tutarın yine asıl dosya davalı borçluları için hesaplanan miktarlar şeklinde olduğunu, takip talebindeki icra vekalet ücreti ve masraflar konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
15/04/2015 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 184. Maddesi uyarınca tahkikatın bitirildiği taraf vekillerine bildirilmiş, tahkikatın tümüne yönelik olarak diyecekleri ayrı ayrı sorulmuş; tahkikatın tümüne yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığını beyan etmişlerdir. Aynı tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri taraf vekillerinden ayrı ayrı sorulmuş; davacı vekili davanın kabulune karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava, İİK nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede ” Takip talebine itiraz edilen alacaklı , itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını, ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta, mahkememizce verilen önceki gerekçeli kararda, bozma kapsamı dışında kalan kısımlarının kesinleştiği ortadadır. Ancak, gerekçenin açık ve anlaşılabilir olması ve kısa kararla uyumlu bulunması açısından, bu hususlara yeniden değinilmesi gerekmiştir. Davacı, davalı … Mimarlık AŞ arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı nedeni ile İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına iki adet çeke dayanarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapmış, takibin kesinleşmesine rağmen bu dosyada herhangi bir tahsilat yapılamamıştır. Bu sırada, asıl dosya davalısı …AŞ tarafından … Mimarlık AŞnin icra dosyasında kesinleşen alacağın tüm ferileri ve dosya giderlerini kapsayacak şekilde … ilçesinde 4 adet taşınmazlar üzerine 5,6 ve 7.derecelerden üst sınır ipoteği tesis edildiği, ipotek resmi senedinde 15/08/2009 tarihine kadar kambiyo borçlusunca borcun ödenmemesi halinde alacaklının başka bir merasime gerek bulunmaksızın ipotekli takip de dahil olmak üzere, alacağını tahsile girişeceği belirtilmiş, 20/08/2009 tarihinde takip başlatılmıştır. Takip tarihi her ne kadar vade tarihinden 1 gün önce olsa da, TMK 887.mad ve BK 101/2 maddelerinde belirtilen ihbar yükümlülüğünü vadesi belirlenmeyen muaccel alacaklar konusunda da uygulanması gerektiği, belirli bir vade bulunduğundan ipotek yolu ile takibin süresine uygun başlatılmış olduğunun kabulu gerektiği, taşınmazları devralan birleşen dosya davalısı … AŞ’ne de davacı alacaklı vekilince usulune uygun ihtarname gönderilip, verilen süre sonunda ipotekli takip yapılmış olduğundan, bu davalı yönünden de bilirkişi raporlarında hesaplanan alacak ve ferilerinin istenebileceği, taleple bağlı olmak kaydı ile, benimsenen bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama ile tesbit edilen alacak ve diğer takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile mahkememizin bozmadan önce…Esas-…Karar Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
YARGITAY İLAMI:
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10303 Esas-2017/256 Karar ve 19/01/2017 Tarihli Kararı ile; mahkememizce 29/01/2013 tarihinde verilen ilk kararın 08/05/2014 gün tarih … Esas ve… karar sayılı ilamı ile usul yönünden bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı ……A.Ş.’den ticari ilişkiden kaynaklanan alacağının tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine dayalı takip başlattığı, takibin kesinleşmesine rağmen bu dosyada herhangi bir tahsilat yapamadığı, bu sırada asıl dosyada diğer davalı …A.Ş. tarafından davacının davalı ……A.Ş.’den olan alacağının teminatını teşkil etmek üzere üç adet taşınmazın ipotek edildiği, ipotek resmi senedinde 15.08.2009 tarihine kadar kambiyo borçlusunca borcun ödenmemesi halinde alacaklının başka bir merasime gerek bulunmaksızın ipotekli takip de dahil olmak üzere alacağın tahsiline girişebileceğinin belirtildiği, ihtarname çekilerek 20/08/2009 tarihinde asıl dosya davalıları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, asıl dosya davalılarının takibe itiraz ettikleri, bu arada ipotekli taşınmazların birleştirilen dosya davalısına satıldığı, taşınmazları ipotekle yükümlü satın alan birleşen davalıya da ihtarname çekilerek ödeme emri gönderildiği ve ödeme emrine itirazların haksız olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içinde bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinden dava konusu taşınmazların 28.07.2009 tarihinde birleştirilen dosya davalısı BMS Birleşik Metal … A.Ş. tarafından satın alındığı, TMK’nun 887. maddesi, “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır” düzenlemesini içerdiği, bu düzenlemeye aykırı olarak asıl borçluya muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği tarihte, taşınmazlarda malik birleştirilen dosya davalısı …A.Ş. olmasına rağmen ona ihtarname gönderilmediği, icra takibi başlatıldıktan sonra yeni malike muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği, TMK’nın 887. maddesine göre, hem asıl borçluya, hem ipotekli taşınmaz malikine icra takibi başlatılmadan önce ihtarname çekilerek borcun muaccel kılınması gerektiği, bu hususun takip şartı olduğu, mahkememizce re’sen değerlendirilebileceği gibi, yargılamanın her aşamasında taraflarca da ileri sürülebileceği, mahkememizce bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, mahkememizce verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/10303 Esas ve 2017/256 Karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, uyulmasına karar verilen Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce celp edilen tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların 28/07/2009 tarihinde birleşen dosya davalısı …AŞ. tarafından satın alındığı anlaşılmıştır.
Medeni Kanun’nun 887.maddesi ile “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır” hükmü mevcut olup, bu düzenlemeye aykırı olarak asıl borçluya muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği tarihte, taşınmazların malikinin birleşen dosya davalısı …A.Ş olduğu, ancak taşınmazların malikinin birleşen dosya davalısı …AŞ olmasına rağmen bu şirkete ihtarname gönderilmediği, icra takibi başlatıldıktan sonra yeni malike muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği, Medeni Kanun’nun 887. maddesine göre, hem asıl borçluya, hem ipotekli taşınmaz malikine icra takibi başlatılmadan önce ihtarname çekilerek borcun muaccel kılınması gerektiği, bu hususun takip şartı olduğu anlaşıldığından bu davalı aleyhine açılan davanın takip şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, yine aslı dava yönünden mahkememizce daha önce verilen kararın asıl dava tarafları tarafından temyiz edilmeden kesinleştiğinden ve bu kapsamda taraflar yönünden kazanılmış hak oluşturduğundan mahkememiz davasında asıl dava ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden mahkememizce daha önce verilen karar asıl dava tarafları tarafından temyiz edilmeden kesinleştiğinden ve bu kapsamda taraflar yönünden kazanılmış hak oluşturduğundan mahkememiz dosyasında asıl dava ile ilgili yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
2-Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyasındaki davalı ….a.Ş yönünden açılan davanın M.K’nun 887. maddesi uyarınca borçtan şahsen malik olmayan ipotek malikine yönelik alacaklının ödeme isteminin etkili olması, bu istemin hem borçluya hem de ipotek malikine yapılması gerektiğinden ve ipotekli taşınmazların takipten önce birleşen dosya davalısına satıldığı ve takipten önce bu davalıya MK 887.maddesi uyarınca usulüne uygun ödeme isteminde bulunulmadığı, bunun bir takip şartı olduğu anlaşıldığından birleşen dosyada bu davalı aleyhine açılan davanın TAKİP ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USÜLDEN REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 115,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 71,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı BMS Birleşik Metal San. ve Tic.A.Ş’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …AŞ tarafından yapılan 45,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a TEMYİZ YOLU açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”