Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/15 E. 2021/792 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/15 Esas
KARAR NO:2021/792

BİRLEŞEN DAVADA (….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E Sayılı dosyası)

DAVA:Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ:16/09/2004
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:16/09/2004
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile; … 01/07/2002 tarih … nolu kararı ile hisselerinin tamamen fona intikal eden … … A.Ş ile devir yolu ile birleşen … Bankası … nin eski hakim ortaklarından ve yöneticilerinden olan fon alacaklarının tahsili ile fonun … A.Ş den olan alacaklarının tahsili bakımından 4389 sayılı yasanın 15/7-a maddesine göre davacı şirketin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerinin … tarafından devralındığını buna göre davacı şirketteki yönetim kurulu üyelerinin değiştirildiği, 2002 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 02/07/2004 tarihinde yapılarak şirket zararı vermiş olan ve 5 yıllık süre içerisinde görev yapmış olan davalıların ibralarının kaldırılmasına ve haklarında kişisel sorumluluk davaları açılmasına karar verilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla ve munzam zarar talep etmek hakkı saklı kalarak şimdilik 4.000. ABD dolarının 29/09/1998 tarihinden itibaren en yüksek banka kredi faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı … vekili vermiş olduğu 18/02/2005 havale tarihli dilekçesi ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 4.000USD olarak ikame edilen davanın … dışındaki davalılar yönünden 17.630.000USD olarak ıslahını, ıslahı istenilen 17.630.000USDnin ortaklık zararıın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka kredi faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları tutarında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara uslune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, bir kısım davalılar vekilleri ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçeleriyle; davanın zamanaşımına uğradığını, müteselsil sorumluluklarının bulunmadığını, kusurlu sorumluluk esası getirildiğini, ibraların hükümsüz sayılmasına dair kararların hukukun temel prensiplerine aykırı olduğunu, dava açılabilmesi için gerekli olan genel kurul kararının bulunmadığını, denetçilerin dava açması için davalı yönetim kurulu üyelerinin görevde bulunması gerektiğini, bu davanın açılması için dava konusu olayın iddianın olduğu yıla ait bilanço ve kar/zara cetvelinin genel kurulca onaylanmamasının şart olduğu, daha önceki yıllarda ibra kararının olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin (Kapatılan ….Asliye Ticaret Mahkemesinin) 03/10/2013 tarih ve … sayılı kararı ile; davacının zarar iddiasının 29.09.1998 tarihli yönetim kurulu kararına dayandığı, bu nedenle zarar verici fiil tarihi olarak zamanaşımı bu tarihten başlayacak olup, dava tarihi 16/09/2004 olduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, asıl davada davalılar; … Tümay, …, … ve birleşen davanın davalıları, … ve … açısından davacının davasını müracaata bıraktığı ve yenilemeyeceğini bildirdiği gerekçesiyle, adı geçen davalılar hakkında davanın açılmamış sayılmasına, asıl davada diğer davalılar …, …, …, …, …, …, … ve birleşen dava davalısı … açısından ise davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacı … vekili, davalılar … ve … vekili temyiz etmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/2543 Esas 2016/6986 karar sayılı 23/06/2016 tarihli ilamı ile;
” 1- Asıl ve birleşen dava, anonim şirketin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin fiilleri sonucu ortaya çıkan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece bir kısım davalılar yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK’nın 340 ıncı maddesinde 336 ve 337 nci madde hükümleri gereğince şirket yöneticilerine yükletilen sorumluluk hakkında 309′ uncu madde hükmü uygulanır. 336 ve 337 nci maddelere yapılan atıf dolayısiyle ve metin açıklığı karşısında davacı şirketin yönetim ve denetleme kurulu başkan ve üyeleri aleyhinde açtığı bu sorumluluk davasında, özel hüküm niteliği taşıyan 309 uncu maddenin son fıkrasında yazılı zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Buna göre, sorumlu olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumlu olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran eylemin meydana geldiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu durumda davalılar hakkında Genel Kurulun zarara ıttıla tarihleri tespit olunmalı ve sonucuna uygun olarak zamanaşımı hakkında karar verilmelidir. 309 uncu maddenin yukarıda değinilen son fıkrası hükmünün incelenmesinden de anlaşılacağı gibi tazminat istemek hakkı her halde zararı doğuran eylemin meydana gelmesinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Somut olayda; davacı taraf 02/07/2004 tarihli genel kurul kararı ile 01.01.2002 ve 05.07.2002 yılları arasında görev yapan yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin hem kendi dönemlerinde hem de selefleri dönemindeki gerekli müdahaleleri yapmayarak şirket zararına yol açmış olmaları nedeniyle bu kişiler aleyhine ve ayrıca geriye doğru beş yıl içinde görev yapan yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin de sorumluluğu nedeniyle belirtilen kişiler aleyhine sorumluluk davası açmıştır. Bu bakımdan her ne kadar usulsüz kredinin kullanılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı 29/09/1998 tarihinde alınmış ve kredi bu tarihte kullanılmış olup zararın bu tarihte doğmuş olduğunun mahkemece kabulünde bir sakınca görülmemiş ise de; belirtilen tarihte davalıların yönetici ve denetçi olup olmadıkları, vazifelerinin belirtilen yılda bitip bitmediği, yeni seçilen yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin her yıl bilançosunda meydana gelen zararı tespit etme imkanlarının bulunup bulunmadığı, zararın tespiti mümkün ise; tahsil ve temin için yapılan muamelelere nezaret edip etmedikleri, ihmalleri dolayısıyla bir sorumluluklarının bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir. Mahkemece, her hadisede ve her bilanço için yapılan muamelelerde ihmali hareketleri bulunup bulunmadığı tespit edilerek ve her bir davalı yönünden zamanaşımının o tarihten itibaren başlayacağı düşünülerek bir karar verilmesi gerekirken; zamanaşımı süresinin başlangıcının 29/09/1998 tarihi olarak kabulü doğru olmadığı gibi, zamanaşımı niteliği itibariyle def’i mahiyetinde olup, bunu ileri sürmeyen birleşen dava davalısı … hakkındaki davanın da zamanaşımı nedeniyle reddi de doğru olmamış; yerel mahkemece tesis edilen hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Davalılar vekilinin, davalı …’un taraf sıfatına yönelik temyiz itirazlarına gelince, … hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden verilen iflas kararı Yargıtay ilgili dairesinin incelemesi neticesinde bozulmuş ve bozma üzerine mahkemece iflas davası reddolunmuş olup, red kararı ile iflasın açılmasının neticeleri de sona erdiğinden adı geçen davalının taraf olduğu davalarda iflas idaresinin dava takip yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle karar başlığında iflas idare memuru ibaresinin bulunması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Davalı … vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 5411 sayılı Kanun’un 133. maddesi kapsamında bulunmaması karşısında mahkemenin kabulüne göre nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden de mümeyyiz davalı … yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalılar vekilinin, davalı …’a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davalı … hakkında 16.06.2009 tarihli duruşma sırasında tefrik kararı verildiği bu nedenle, adı geçenin bu davada taraf sıfatı kalmadığından, mahkemece karar başlığında davalı sıfatıyla yer verilmesi doğru olmamış bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulduğu, karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de yine aynı Hukuk Dairesinin 08/11/2018 tarihli 2016/11029 Esas 2018/6893 karar sayılı ilamı ile “Davacı … vekili ve davalı … vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi uyarınca reddine” karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz esasının 2019/15 sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler Bankacı-SPK Uzmanı …, SMMM … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından tanzim olunan 13/04/2021 tarihli raporunda; başkan …, Başkanvekili … …, Üye …, Üye … ve Üye …’ın imza ve onayını taşıyan 5 numaralı yönetim kurulu kararı ile … San ve Tic AŞ’nin … Limited’den 17.630.000,00USD (28/09/1998 kredi kullanım tarihi itibariyle 4.898.142,90TL) tutarında borçlandırıldığını, 02/07/1998 tarihinde kurulan … San ve Tic AŞ’nin kuruluş tarihinden 2 ay 26 gün geçtikten sonra alınan yönetim kurulu kararı ile kısa vadeli yabancı kaynaklarını karşılayacak ve şirketin faaliyetin sürdürebilmesi için kullanılabilecek yeterli dönen varlığının mevcut olup olmadığı, beklenen net işletme sermayesine sahip olup olmadığı, işletmenin yeterli düzeyde maddi duran varlığı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, mali bünye planlaması yapılmadan yüklü miktarda uzun vadeli kredi yükünün altına sokulduğunu, işletmenin kendi öz kaynaklarından çok yabancı kaynaklara bağımlı hale getirildiğini, kredi kullanımı ile şirketin sürekliliğinin gözetilmediğini, dolayısıyla anılan şirketin mali bünyesine uygun olmayan borç yükü altına sokulduğu ve şirketin geleceğinin riske atıldığını, … San ve Tic AŞ lehine işletme sermayesi ihtiyacı için sağlanan orta ve uzuna vadeli kredinin, 17.625.790,00USD’lik kısmının amacı dışında, … AŞ, … ve Yapımcılık AŞ, … Televizyon Reklamcılık Yapım AŞ hesaplarına aktarılmak suretiyle belirtilen şirket ortaklarının sermaye taahhüt borçlarının ödemesinde kullanıldığını, müteakiben parçalı olarak ortaklar hesabından 10.267.992,00USD’lik kısmının geri ödendiğini, ortaklar hesabından gelen paranın tamamının … Limited hesabına transfer edilerek, 17.630.000,00USD ana para tutarlı işletme finansman kredisine 10.267.992,00USD tutarında geri ödeme yapıldığını, dolayısıyla 7.357.798,00USDnin ortaklar üzerinde kaldığını, KKTC’de faaliyet gösteren … Ltd’den 28/09/1998 tarihinde kullanılan 09/10/2000 vadeli, 17.630.000,00USD tutarında işletme finansman kredisinin tamamının mali borçlar-banka kredileri içinde 31/12/1998 tarihinde bilançoda gösterilmediğini, bilançoların eksik/yanlış ve ortaklığın gerçek durumunun görülmesine engel hususlar içerdiğini, takip eden mali dönemlere ait bilançoların geçmiş dönem faaliyetlerine ilişkin bir belge olduğunun kabulü ile makyajlı veriler içerdiğini, … San ve Tic AŞ’nin Başkan …, Başkanvekili …, Üye … ve Üye …’ın imza ve onayını taşıyan 21/05/2001 karar tarihli 6 karar nolu kararı ile hissedarların satın aldıkları … ve … hisselerini borçlarına karşılık şirkete devretme istekleri dışında tahsile yönelik başkaca yapılacak bir işlem bulunmaması karşısında yapılacak ilk genel kurul faaliyet raporunda bütün hissedarların onayına sunulması ve faaliyet raporu içinde onaylanmasından sonra işlem yapılmak üzere hisselerin cari hesap borcu karışlığı satın alınmasına, Muhasebe Müdürlüğüne cari hesap sonuçlarının bu karar gereği düzeltilmesi için yetki verilmesine ve hisse devrinin tescili için … ve Yapımcılık AŞ ve … … AŞ’ye gerekli başvurunun yapılarak tescil sonuçlarının şirket aktiflerinde işaretlenmesine oybirliği ile karar verildiğini, cari hesap borcuna karşılık satın alınan ve bilanço aktifinde gösterilen hisse devirleri yapılan … ve Yapımcılık AŞ ve … … AŞ’nin denetim sonucu gerçek öz sermaye değerlerinin negatif olduğunu, şirketlerin yükümlülüklerinin varlığını aştığı ve şirket sermayesinin yitik olduğunu, sermayelerini kaybetmiş olan şirketlerin hisselerin değerinin çok üzerinde devir alınması, bunun karışlığında devredenlerin şirkete karşı olan borçlarının sonlandırılması suretiyle şirketin zarara sokulduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu mali dönemlere ilişkin genel kurul kararları ile bilanço ve kar/zarar hesaplarının kabulü ve tasdikini müteakiben ibra edilen 15/01/2000-03/07/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 15/07/1999-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-20/06/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 02/07/1998-31/08/1998 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’un, 31/08/1998-20/03/2000 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ün, 02/07/1998-30/10/1999 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 20/03/2000-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’nın, 02/07/1998-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 23/02/2000-01/05/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 30/10/1999-01/05/2001 tarihleri arasındaki dönem içinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-15/01/2000 ime 01/05/2001-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’un, 02/07/1998-23/02/2000 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan … Tümay’ın, 20/06/2001-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın ibra edilmiş olmayacağını, bilançonun gerçekleri yansıtmaması, bazı hususları gizlemesi, şirketin gerçek durumunun görülmesine mani yanlış bir takım hususları gözetmesi karşısında genel kurulca tasdikinin ibra sonucunu doğurmayacağını, genel kurulca verilen açık ibra kararlarının sonradan kaldırılması ve bunun neticeleri tamamen hukuki ihtilaf olup mahkemenin takdirinde olduğunu, dosyada mübrez temel finansal tablolar üzerinden yapılan mali analiz neticesinde şirketi yüklü miktarda borç ve taahhüt altına sokan kararların alınması, belgelerin tanzim edilmesinden başlamak üzere tüm yönetim kurulu üyelerinin ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte işbirliği içerisinde olması, şirketin faaliyet ve çalışmalarının takip edilmesi, gerekli kayıtların tutulması ve defterlerin incelenmesi, bütçe ve bilançonun denetlenmesinden, usule uygun olarak düzenlenmesinden sorumlu denetçilerin de sorumlu olunan uyuşmazlık konusu her bir mali dönem için tüm kayıtlar, mali belgeler ve veriler üzerinden zararın tespiti mümkün olduğu halde, herhangi bir tespit yapmamalarından ötürü ihmalleri olduğunu, görevlerini tam ve gereği gibi ifa etmemelerinden, önlem almamalarından ötürü şirketin zarara uğramasında kusuru ve zarar sorumluluklarının bulunduğunu, haklarında davanın işlemden kaldırılmasına ilişkin karar verildiği anlaşılan davalı … ve … haricindeki diğer davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … Tümay, …’ın ortak kusurları ve zarar sorumlulukları sonucu her birinin tespit edilen toplam 7.357.798,00USD tutarındaki zararın tamamından müteselsilen sorumlu bulunduğunu, zaman aşımı bakımından Yargıtay kararında belirtilenler haricinde kredi kullandırılmasına ilişkin 29/09/1998 tarihli yönetim kurulu kararında başlatılan işlemlerin bu işlemle birlikte sonlanmadığını, davalıların eylemlerinin 21/05/2001 tarihli hisselerin devralınmasına ilişkin kararla da devam ettirildiğini, bu eylemlerin bir bütünün parçası olarak düşünülmesinin doğru olacağını, zararın başlangıç tarihinin 29/09/1998 ve zarar tutarının 7.357.798,00USD olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, bilirkişiler tarafından teknik incelemelerin yapılmış olması, itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek nitelikte olması sebebiyle mahkememizin 13/10/2020 tarihli ara karar ile yeni bir heyetten rapor aldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/01/2021tarihli duruşmasına katılan davacı … vekili; davalı… hakkındaki davalarını takip etmediklerini beyan etmiş, aynı duruşmaya katılan davalı … vekili de vazgeçme ve takipsiz bırakmayı kabul ettiklerini, yargılama gideri ve masraf talepleri olmadıklarını beyan etmiş, taraf vekilleri beyanlarını imzaları ile tasdik etmiş, mahkememizin 20/01/2021 tarihli 2 nolu duruşma ara kararı ile davalı … hakkında açılan davanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle HMK 150.mad sebebiyle taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar bu davalı hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, Yargıtay bozma ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Asıl davada, davalılar …, …, …, … ve … hakkında açılan davaların yargılama aşamalarında davacı tarafından takip edilmeyerek işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç ayı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen yenilenmeyip takipsiz bırakılmış olması nedeniyle, davacının bu davalılar yönünden açtığı davanın HMKnun 150.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Yine Birleşen davada, … ve … hakkında açılan davaların da davacı tarafından takip edilmeyerek işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen yenilenmeyip takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından, bu davalılar hakkında açılan davaların da açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda; davacı taraf 02/07/2004 tarihli genel kurul kararı ile 01.01.2002 ve 05.07.2002 yılları arasında görev yapan yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin hem kendi dönemlerinde hem de selefleri dönemindeki gerekli müdahaleleri yapmayarak şirket zararına yol açmış olmaları nedeniyle bu kişiler aleyhine ve ayrıca geriye doğru beş yıl içinde görev yapan yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin de sorumluluğu nedeniyle belirtilen kişiler aleyhine sorumluluk davası açmıştır.
Davacı … San ve Tic AŞ kuruluşundan çok kısa bir süre sonra 17.630.000USD kredi çektiği, şirketin mali bünyesine uygun olmayan borç yükü altına sokulduğu, ayrıca bu kredi şirket bünyesinde kullanılıp … AŞ, … ve Yayıncılık AŞ, … Reklamcılık AŞ hesaplarına aktarılmak sureti ile belirtilen şirket ortaklarına sermaye taahhüt borçlarının ödemesinde kullandığı, akabinde parça parça olarak ortaklar hesabına 10.267.992USDlik kısmının geri ödendiği, ortaklar hesabından gelen paranın tamamının … Ltd hesabına transfer edilen kullanılan kredinin bir kısmının geri ödemesinin yapıldığı, kullanılan ve geri ödenen kredilerin 1998 tarihli bilançoda gösterilmediği, daha sonra ortaklar hesabının borçlu olması sebebi ile … AŞ ile… Yapımcılık AŞ’nin devrinin davacı şirkete yapıldığı ancak bu şirketlerin gerçek öz sermaye değerlerinin negatif olduğu, sermayenin yitirilmiş durumda bulunduğu, sermayelerini kaybetmiş olan şirketlerin hisselerinin değerinin çok üzerinde devir alındığı, bu suretle devir alınan şirketlerin davacı şirkete olan borçlarının sonlandırılması sureti ile şirketin zarara sokulduğu anlaşılmış olup, genel kurul kararları ile ibra edilen aşağıda yönetim ve denetim kurulu olarak görev yapan ve görev süreleri belirtilen üyelerin gerçek anlamda ibra edilmiş sayılmayacakları, bu kapsamda
15/01/2000-03/07/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 15/07/1999-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-20/06/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 02/07/1998-31/08/1998 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’un, 31/08/1998-20/03/2000 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ün, 02/07/1998-30/10/1999 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 20/03/2000-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’nın, 02/07/1998-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 23/02/2000-01/05/2001 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın, 30/10/1999-01/05/2001 tarihleri arasındaki dönem içinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’in, 02/07/1998-15/01/2000 ile 01/05/2001-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan …’un, 02/07/1998-23/02/2000 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alan … Tümay’ın, 20/06/2001-05/07/2002 tarihleri arasındaki dönem içerisinde denetim kurulu üyesi olarak görev alan …’ın ibra edilmiş olmayacağı, kullandırılan kredi tarihi 29/09/1998 tarihi olsa da söz konusu zarar işleminin bilançolarda yer almaması, bu kapsamda sonradan yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi seçilen davalıların ibralarının hukuki sonuç doğurmaması, kullanılan kredinin şirketin kredi kullanım amacı dışında … AŞ, … AŞ, … AŞ hesaplarına aktarılması, bunların borçlarını ödememesine rağmen bunlar hakkında takip yapılmaması, 21/05/2001 karar tarihli 6 nolu karar ile … AŞ ve … TV AŞ hisselerinin borçlarına karşılık devir alınması, söz konusu şirketlerin öz sermaye değerlerinin negatif olması, sermayesini kaybetmiş şirketlerin hisselerinin değerinin çok üzerinde devir alınması sebebi ile bu işlemlere onay verilmesi ve yönetim ve denetim kurulu üyesi oldukları dönemde söz konusu borçların tahsilini sağlamaya yönelik herhangi bir girişimde bulunmayan, bu doğrultuda o tarihte yürürlülükte bulunan 6762 sayılı TTKnun 309.maddesi uyarınca ve aynı kanunun 336,337 ve 340.maddeleri gereği kurtuluş beyinelerine yönelik delillerini, ispatlarını dosyaya sunmayan davalıların söz konusu zarardan sorumlu olduğu, zarar miktarının bu davalıların yönetim ve denetim kurulu üyeleri oldukları dönemlerde yapılan muamelelerde ihmali hareketlerinin bulundukları, bu kapsamda aleyhine hüküm verilen davalıların görev yaptıkları süreler dikkate alındığında yönetim ve denetim görevlerini yerine getirmedikleri ve zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, asıl dosyadaki davalılar …, …, …, …, …, birleşen dosyadaki davalı … hakkında açılan davanın bilirkişilerce tespit edilen ve mahkememizce kabul gören 7.357.798USD yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş (davacı tarafça yapılan ıslah dilekçesinde tüm davalılar için 4.000USD olarak dava ikame edildiği, … dışındaki davalılar yönünden davanın 17.630.000USD’ye arttırıldığı, ancak … yönünden herhangi bir ıslahın yapılmadığı, her ne kadar kısa kararda bu hususta açıklama yapılmamış ise de, HMK 305/a maddesi ile 22/07/2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca hükmün tamamlanması hususunda ek karar verilebileceği anlaşıldığından, bu hususta … yönünden ayrıca ek karar tesis edilmiş, ancak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmaması bakımından bu husus gerekçeli kararın anlatım kısmında izah edilmiş, fakat ayrıntılı hükümle kısa kararda herhangi bir değişiklik yapılmamış, bu husus ek kararla karara bağlanmıştır), yine asıl dosyada davalılar …, …, …, …, … hakkında birleşen dosyada ise … ve … hakkında açılan davalar taraflarca takipsiz bırakıldığından, her biri yönünden ayrı ayrı açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-ASIL DOSYADA;
Davalılar …, …, …, … ve … hakkında açılan davaların HMK 150. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalılar …, …, …, …, … hakkında açılan davaların KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile 7.357.798 USD’nin 29/09/1998 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalıların zaman aşımına yönelik yapmış oldukların itirazın REDDİNE,
4-Kalan kısımlar için açılan davanın REDDİNE,
5-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası yönünden davalılar … ve … hakkında açılan davanın HMK 150. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
6-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında … hakkında açılan davanın KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile 7.357.798 USD’nin 29/09/1998 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla asıl dosyada hüküm kurulan davalılarla birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kalan kısımlar için açılan davanın REDDİNE,
8-ASIL DAVADA;
8- A)Davalılar …, …, …, … ve … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden,
A.a) Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalılar …, …, …’a verilmesine,
A.b)Davalılardan … tarafından yapılan 100,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B)-Davalılar …, …, …, …, … hakkında açılan dava kısmen kabul edildiğinden;
B.a-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 751.403,71TL nispi karar harcından peşin alınan 80,17TLnin mahsubu ile bakiye 751.323,54TLnin davalılar …, …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
B.b-) Kabul edilen dava yönünden, davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 198.624,08TL nin davalılar …, …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B.c-)Red olunan dava yönünden, davalılar …, …, …, …, … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 242.194,42TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen bu davalılara verilmesine,
B.d-)Davacı tarafından yapılan toplam 15.054,90TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak (% 41) 6.172,50TLsinin davalılar …, …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 80,17TL harcın davalılar …, …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B.e-)Davalı … tarafından yapılan 50,00TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak (% 59) 29,50TLsinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B.f-)Davalı … tarafından yapılan 100,00TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak (% 59) 59,00TLsinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B.g-)Davalı … tarafından yapılan 100,00TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak (% 59) 59,00TLsinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-BİRLEŞEN DAVADA;
A.)Davalılar … ve … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalılar … ve …’a verilmesine,
B.)Davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden;
a-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 751.403,71TL nispi karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-) Kabul edilen dava yönünden, davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 198.624,08TL nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a YASA YOLU açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip ..
E-İMZALI
.