Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/147 E. 2020/102 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/147
KARAR NO : 2020/102

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2014
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … şubesine ilk kez 19/11/1999 tarihinde para yatırıldığını, müvekkillerinin elinde hesap cüzdanları olduğunu, bankayı davalının devir aldığını, davalıya talep edilmesine rağmen müvekkillerine ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik davacı… için ana para 24.918 TL işlemiş faizi 105.082 TL, davacı … için ana para 10.000 TL işlemiş faizi 40.000 TL olmak üzere toplam 180.000 TL nin …a yatırıldığı tarihten itibaren bankalarca ödenen en yüksek mevduat avans faizi ile birlikte, yargılama masrafları ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek hür türlü borcun TMSF tarafından üstlenmesi sebebi ile ve 5411 sayılı kanunun 107/5b-5 maddesi ile 107/6 maddesi ve 140 madde kapsamında TMSF nin taraf olduğu sözleşmeler gereğince müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın müvekkili bankanın değilde hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçların TMSF üstlendiğini, hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçlar yasası gereği TMSF üzerine nakil edilmiş olduğundan TMSF nin davalı sıfatı olmasının gerektiğini, husumet ve derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın reddine, hisse devir sözleşmesinin 6.13 maddesi ve yürürlükte olan 5411 sayılı bankacılık kanunun 107. Maddesinin 6. Fıkrası ve eksi 4389 sayılı bankalar kanununun 14. Maddenin 6 fıkrasının c bendi gereğince davacının rızası aranmayacağını, taraf değişikliğine hükmedilmesini, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı ve hakdüşürücü süre ve esastan davanın reddi gerektiğini, borcu üstlenen TMSFye ve hisse devir sözleşmenin tarafı olan … a davanın ihbarını talep etmiştir.
İhbar Olunan TMSF vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davası olduğunu, dava sonucunun müvekkilini etkileme ihtimali bulunduğunu, bu nedenle davayı feri müdahil olarak kabullerini, davanın usuli, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İhbar Olunan … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın asıl muhatabının TMSF olduğunu, bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin hak kaybı ve zarara uğramaması nedeniyle davaya feri müdahil olarak davaya kabullerini, usul ve yasaya aykırı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Davacının davalı bankanın devrinden önce …A.Ş. Ankara şubesine yatırmış olduğu paranın tahsili amacıyla açmış olduğu tazminat davasıdır.
Davacılar vekili tarafından 08/04/2015 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş dava değerini 218.148,02 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizin … Esas,… Karar sayılı, 26/05/2015 tarihli kararı ile davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile davacılardan…için 155.750,14 TL, diğer davacı …için 62.297,88 TL olmak üzere toplam 218.048,02 TL üzerinden davacıların … açılan hesapları nedeniyle davalı bankadan davacı … için 19/11/1999, davacı … için 25/11/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince yürütülecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı … tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili, feri müdahil TMSF ve ihbar olunan … tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/2449 esas, 2017/359 karar sayılı ilamı ile; “davalı bankanın davacılara karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden değil haksız fiilden kaynaklanmasına göre, davacılar ancak paranın …bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlar gözetilerek ana paraya avans faizi uygulanıp davacılara ödenen miktarların hesaplanacak faizden düşülmesi ve böylece davalı Banka’nın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyip hükmedilen bedel içerisinde faizin de bulunduğu nazara alınmaksızın faize faiz uygulanmasına da mahal verecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama ile davacı vekili bozma ilamına uyulmasını, davalı vekili, feri müdahil TMSF vekili ve ihbar olunan … vekili bozma ilamına uyma yada direnme konusunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını beyan etmiş, Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın yargıtay bozma ilamı doğrultusunda daha önceki bilirkişi heyetine tevdii ile ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, düzenlenen 16/12/2019 tarihli ek raporda; kök raporda 16/12/1999 tarihli 362 TL ödeme anaparadan, 02/12/1999 tarihli 13.42 ve 09/12/2012 tarihli 113.42 TL’lik ödemeler faizden düşülerek hesaplama yapıldığı, işbu ek raporda ödemeler toplamı olan 488.84 TL hesaplanan faize mahsup edilerek alacak tespiti yapıldığı, davacı …’in 29/01/2014 dava tarihi itibariyle faizli alacağının 156.232,39 TL, davacı …’nun ise 62.297,88 TL olduğu, kök raporda faize faiz yürütülmesinin söz konusu olmadığı, çünkü her iki davacı ile ilgili hesaplama tablolarında faiz matrahının ana paralardan oluştuğunun görüldüğü, kök raporda davacıların faiz alacağı dava tarihi itibarı ile hesaplanmış olmasına karşın mahkeme kararında hükmedilen faizli tutarlara … için 19/11/1999, davacı… için 25/11/1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi istenebileceği yönündeki karar hatalı bulunduğundan mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacıların mevduat hesabındaki paranın Kıbrıs’ta bulunan başka … hesabına havale edilmiş gibi gösterilerek mevduat sahibi davacılara geri ödenmediği sabit olduğundan ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacıların ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faiziyle birlikte tahsilini isteyebileceklerinden taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulü ile davacı … için 25.006,00 TL ana para alacağı, 130.744,14 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 155.750,14 TL alacağın, ana para alacağı için dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince yürütülecek avans faiziyle birlikte, davacı …için 10.000 TL ana para alacağı, 52.297,88 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 62.297,88 TL alacağın, ana para alacağı için dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince yürütülecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davacı…için 25.006,00-TL ana para alacağı, 130.744,14 -TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 155.750,14-TL alacağın, ana para alacağı 25.006,00-TL için dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince yürütülecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı … için 10.000,00-TL ana para alacağı, 52.297,88-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 62.297,88-TL alacağın, ana para alacağı 10.000,00-TL için dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince yürütülecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı… A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre davalı banka fon bankası olması nedeniyle harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına, peşin alınan 3.723,95 TL harcın karar kesinleşmesine takiben talep halinde davacılara iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 23.713,36 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bozmadan önce yapılan 1.639 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 35,85 TL tebligat, posta giderleri olmak üzere toplam 1.674,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/02/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır