Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/133 E. 2020/87 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10.
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/133
KARAR NO : 2020/87

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu …Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandırılıp firmaya kredi kullandırıldığını, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzalamak suretiyle borçtan sorumlu olduğunu, kredi borcu ödenmediğinden kredi hesabının kat edildiğini, ihtarname tebliğ edildiğini, verilen sürede borcun ödenmediğini, bunun üzerine borçlular hakkında istanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile muaccel alacağın müştereken ve müteselsilen tahsili için icra takibine başlandığını, iş bu takip dosyasının takipsizlik neticesinde düşmesinden dolayı İcra dosyasının yenilendiği, UYAP sisteminden esasa kaydının yapılarak … E. sayılı dosya olarak işleme kaldığı yerden devam edildiğini beyanla itirazın iptali istemine vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2) Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını hiçbir şekilde kabul edilmemekle birlikte zaman aşımı definde bulunduklarını, davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığını, HMK 6.maddesine göre yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davalının ikametgâhının Halkalı’da olması nedeniyle yetkili mahkemelerin Küçükçekmece Mahkemeleri ( Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri) olduğunu, davaya konu Kefalet Sözleşmesinin kanunda belirtilen geçerlilik unsurlarını taşımadığını, davacının 2010 yılında şirkette bulunan hisselerini devrettiğini, bu tarihten sonraki iş ve işlemler için herhangi bir imza yetkisi bulunmadığı belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Davacının iddiaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi …’ye tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 09/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalıdan 28/01/2013 takip tarihi itibarı ile toplam alacağının talebe bağlı olarak 130.181,94 TL olduğu, talep edilen 106,087,31TL anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümleri uyarınca %33 oranında gecikme faizi uygulanabileceği, (TCMB’na banka tarafından 10/12/2012 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek kredi faiz oranı %22 olarak bildirilmiştir. Sözleşme hükümlerine göre %22*1,5 = %33 olmaktadır.) görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen genel kredi sözleşmesi kapsamında icra takibine konu edilen asıl alacak ve fer’i nitelikteki diğer alacak kalemleri miktarı toplamı itibariyle davalının davacı bankaya borçlu olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Yetki itirazı asıl borçlu ile imza edilen yetki şartına istinaden yerinde görülmemiş, zamanaşımı def’i de genel kabul gören zamanaşımı süresi itibariyle reddedilmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları yerinde incelenmek ve sunulan evraklar bu surette tevsik edilmek suretiyle hazırlanan raporda; 10/11/2011 tarihli 875.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi ile davalı dışı asıl borçlu firmaya iki adet araç kredisi, kredili mevduat ve üç adet ticari kredi tahsis edildiği, yapılan kısmi ödemeler dışında ödenmeyen taksit bedeli yönünden kat ihtarı çekildiği ancak davalının sözleşmede yer alan adresine tebliğ çıkartılmayıp başka bir adres kaydı üzerinden ihtarname keşide edilip tebliğ şerhinin de banka kayıtlarında yer almadığı bildirildiğinden her kredi için akdi faiz oranının esas alınması yönünde yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerektiği ve temerrüdün takiple oluşacağı, davalının kefalet hükümlerinin geçerli olduğunun kabulüyle davacı bankaya olan borcunun hesaplama yöntemince hükme esas alınması gereken bilirkişi raporu dahilinde 106.087,31 TL asıl alacak, 23.117,25 TL akdi faiz, 781,33 TL BSMV olmak üzere toplam 129.985,89TL olarak kabul edilmesi ve iş bu bedel üzerinden takibin devamına, masraf istemi belgelendirilmediğinden bu yöndeki istem ile fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11340 Esas 2017/6361 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminat bedelinin de davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1) Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul… İcra Müd. …E. Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali kabulü ile, takibin 106.087,31-TL asıl alacak, 23.117,25-TL takip öncesi işleyen faiz, 781,33-TL BSMV alacağı olmak üzere toplam 129.985,89-TL üzerinden asıl alacak bedeli olan 106.087,31-TL’ye takip tarihinden itibaren %33 oranında gecikme faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.997,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 8.879,33 TL karar ve ilam harcı olmak üzere DAVACININ KAMU BANKASI OLMASI nedeniyle başlangıçta harç alınmadığından toplam 8.879,33 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktarı itibariyle AAÜT uyarınca 16.298,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, “5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
(5)Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) fıkrası kapsamında davacı tarafından yapılan davacı tarafından yapılan; 850,00 TL bilirkişi ücreti, posta, 108,50 TL tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 958,50 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(6)Davalı taraf arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından reddedilen miktar itibariyle leyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(9)Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/01/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”