Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2020/579 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/112
KARAR NO:2020/579

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:04/03/2019
KARAR TARİHİ:16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı adına …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, gerçekleştirilen görüşmelerde davalı şirket borcunu ayni bir değerle (borçlu şirketin sahip olduğu temizlik makinasmın mülkiyetinin tarafımıza devri) borcunu ödemek istediğini, ancak bu önerinin taraflarınca kabul edilmediğinden anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin yapmış olduğu itirazı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davacının istenilen ürünleri davalı şirkete teslim ettiğini, karşılığında faturalarını davalı şirkete ulaştırdığını, davalının farklı zamanlarda toplam 16.608,96 TL tutarındaki ürün bedelinin yalnızca 8.333,76 TL’lik kısmını ödediğini, kalan bedel için davalı şirkete icra takibi yapıldığını fakat borca itiraz ettiklerini belirterek, davalının itirazının iptali (asıl alacak ve tüm ferilere itirazının iptaline) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu beyan ile itirazın iptali talepli işbu davayı ikame etmiş ise de talebinin haksız olduğunu, davacının arabuluculuk görüşmelerinde gizlilik maddesini ihlal ettiğini, davalının davacıya borcunun bulunmadığını, davacının alacaklı olduğundan bahisle dilekçesinin ekinde faturalar ibraz etmiş ise de davalı adına davacı tarafından tanzim edilen faturalarda bildirilen miktar ve cinste ürünlerin davalıya teslim edilmediğini, davacının ibraz ettiği faturalardan açıkça anlaşıldığı üzere belgelerin hiçbirinde davalı yetkililerinin imzası ve şirket kaşesi dahi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, mevcut halde davacının taleplerinin yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu belirterek, davacının davasının reddi ile %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile tarafların bildirdiği tüm deliller celp olunmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. A.Ş tarafından borçlu …. Tic. A.Ş aleyhine 8.275,20TL cari hesap alacağı üzerinden takip başlatıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, mali müşavir …’dan alınan 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; faturalar ve davacı tarafın incelenen defter kayıt ve belgelerine göre, davacının davalı taraftan icra takip tarihi itibarı ile 8.271,20 TL alacaklı olduğu, tarafların %20 tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacı tarafından davalıya verilen ürünlerin tesliminin yapıldığına dair belgelerin sunulduğu, kesilen irsaliye faturaların dosyada mevcut olduğu, davalı taraf adına 4 adet toplamı 16.608,96 TL bedelli faturanın kesildiği ve ticari defterde alacak olarak kaydedildiği, davacı tarafın 8.337,76 TL tahsilatı yapmış olduğu, bakiye 8.271,20 TL davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, bu hususunda irsaliye faturalardan ve ticari defterlerden anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, sunulan faturaların şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba teslim edilen faturalarda teslim alan tarafından kaşe ve imzaların bulunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, faturaların dayandığı malların teslimine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu nazara alındığında; teslim alan kısmında davalı şirketin kaşesinin ve imzasının bulunduğu irsaliye faturaların dosyada mevcut olduğu, davacı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde de alacak miktarının kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının davalıdan 8.271,20 TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak, davacının 8.275,20TL icra takibi yapmış olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 8.271,20-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 8.271,20-TL üzerinden DEVAMINA, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine,
(2)İİK 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (8.271,20-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 565,00 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 99,94 TL + 41,38 TL icra veznesine olmak üzere toplam 141,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 423,68 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 1.319,36 TL’sinin davalıdan, 0,64 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(5) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 99,94 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet pulu, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 96,50 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 997,24 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 996,75 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(6) Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(7) Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır