Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/109 E. 2019/704 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/109 Esas
KARAR NO: 2019/704

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ: 01/03/2019
KARAR TARİHİ: 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile Almanya’da kurulmuş olan ve faaliyet gösteren dava dışı … arasında 28/04/2014 tarihinde 30.000 Euro bedelli “Ticari Taksitli Kredi Sözleşmesi” akdedildiğini, yine sözleşme kapsamında davalıların …’nin davacı bankadan kullandığı krediye 28/04/2014 tarihinde imzalamış oldukları kefaletname ile müşterek müteselsil kefil olduklarını, dava dışı şirketin davacı bankaya olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacı banka tarafından kredi borcunun kat edilerek dava dışı şirkete ihtarnameler gönderildiği, tüm çabalara rağmen kredi borcunun dava dışı şirketten ve davalılardan tahsil edilemediğini, bu nedenle davacı banka tarafından davalılar aleyhine Berlin Asliye Mahkemesi’nde alacak davası açıldığını, Berlin Asliye Mahkemesi’nin …Hukuk Dairesi … Esas numaralı ve 02/11/2017 tarihli kararı uyarınca davalıların müşterek ve müteselsil olarak davacı bankaya 14.680,07 Euro ile 08/11/2015 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak baz faiz oranının %5 puan ilave faizlerinin ödenmesine karar verildiğini, mahkeme tarafından verilen kararın 27/10/2017 tarihinde davalıların her ikisine de tebliğ edildiğini, davalılar tarafından karara karşı hiçbir itiraz, İstinaf ve Yargıtay Mahkemesine başvuru yapılmadığını ve kararın 15/06/2018 tarihinde kararın usulüne uygun olarak kesinleştiğini, Berlin Asliye Mahkemesi tarafından verilen karar ile davacı bankanın münakid kredi sözleşmesinden doğan alacağı ilama bağlanmış olup, davacının alacağını tahsili açısından davalıların Türkiye’de bulunan malvarlıkları hakkında da icra işlemleri başlatılması gerektiğini, anılan nedenlerle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50.vd.maddeleri uyarınca Berlin Asliye Mahkemesi…Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı ve 02/11/2017 tarihli kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Berlin Asliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı ve 02/11/2017 tarihli kararın tanıma ve tenfizine yönelik tanıma ve tenfiz davasıdır.
Dosyanın tetkikinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında mahkeme kararlarının tenfizi konusunda mütekabiliyet prensibi konusunda taraf olunan sözleşmelerin bulunduğu, engel bir halin mevcut olmadığı, kararın Borçlar Hukuku alanında yapılmış ve Ticaret Kanunu hükümlerine tabi ticari bir sözleşmeye istinaden alacak ve borç ilişkisinden kaynaklandığı, Türk Mahkemeleri’nin münhasır yetkisine giren, kamu düzenine açıkça aykırılık içeren bir durumun söz konusu olmadığı, ayrıca davalıların tenfizi talep edilen kararın verildiği mahkemede usulüne uygun tebligat yapılmadığı, kendilerinin haberdar edilmediği yönünde ve hukukun uygulanmasına yönelik herhangi bir itirazının söz konusu olmadığı, verilen kararın kesinleşme şerhli aslının ibraz edilmiş olduğu, tenfizi istenen Berlin …Asliye Hukuk Mahkemesinde baz faiz oranının %5 ilavesiyle 14.680,07 Euro’nun 08/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, verilen kararda kamu düzenine açıkça bir aykırılık tespit edilmediği, yabancı mahkeme kararının hukuk davasına ilişkin olduğu ve kararın kesinleştiği, Ülkemiz ile Almanya arasında mütekabiliyet esasının bulunduğu, ilamın Türk Mahkemeleri’nin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olduğu, ayrıca kararın davalıların savunma haklarına riayet edilerek verildiği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile; Berlin …Asliye Hukuk Dairesi tarafından verilen 02/11/2017 tarihli … Esas nolu kararının tanıma ve tenfizine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile BERLİN … ASLİYE HUKUK DAİRESİ tarafından verilen 02/11/2017 tarihli… Esas nolu kararının TANIMA VE TENFİZİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 148,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”