Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/995 E. 2021/678 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/995 Esas
KARAR NO:2021/678

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası)

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası)

ASIL VE BİRLEŞEN DAVALAR: Tazminat
DAVA TARİHİ:19/11/2001
KARAR TARİHİ:21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … Cad. No:35 Zemin Kat ile 1-2 ve 3 katlarda faaliyet gösteren …’ya ait işyeri müvekkilince 1223401005402 sayılı geniş kapsamlı işyeri sigortası sigorta poliçesi ile güvence altına alındığını, işyerinde 23/05/2001 tarihinde davalı …’ın işlettiği çay ocağında bulunan … patlaması neticesinde hasar meydana geldiğini, davalı … patlamaya yol açan LPG Ev tüpünün üretici firması, davalı … … Sigorta A.ş LPG tüpünün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, müvekkili şirket tarafından ihbar sonucu ekspertiz incelemesinde emtia, demirbaş ve dekorasyon hasarları olarak 156.219,00 TL saptandığını, sigorta genel hükümleri ve poliçe şartları kapsamında 67.936,00 TL tazminatın hasar gören …’ya 07/09/2001 tarihinde ödendiğini, ödenen bu meblağın ödeme tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faizi ile davalılardan / sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile/ müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …’nın işyerinde 23/05/2001 günü meydana geldiği bildirilen olayda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından üretilip pazarlanan LPG tüplerinde detandör ve hortumlarında bir kaçak bulunmadığını, kullanıcının hatasından kaynaklandığını, bu husus olay mahalinde yapılan … 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasından alınan raporlar ile de teyit edildiğini belirterek müvekkili hakkında açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çay ocağı işlettiğini, yangına neden olan patlamanın müvekkilinin işlettiği çay ocağında bulunan tüplerden dolayı meydana gelmediğini, tamamen …’nın işyerinden kaynaklandığını belirterek müvekkili hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … … Sigorta A.Ş ye dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen yazılı ve sözlü savunma yapmamıştır, savunma inkar hudutları içerisinde değerlendirilmiştir.
BİRLEŞEN …. ATM NİN … E. SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2001 günü saat 07.15 sıralarında aynı binanın 1,2 ve 3. Katlarında faaliyet gösteren …’nın ayakkabı mağazasında nedeni kesin olarak tespit edilemeyen ve depo bölümünde kullanılan yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı özelliği olan tiner, bally gibi maddelerin patlama nedeniyle ayakkabı mağazası ile müvekkilinin çay ocağı ve çevredeki bazı işyerlerinin zarar gördüğünü, müvekkilinin çay ocağında … LPG tüpü bulundurduğunu, tüp patlaması nedeniyle müvekkili aleyhine … 2. Asliye Ceza Mahk.nin … E. Sayılı dosyasından kamu davası açıldığını, … A.Ş tarafından … 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasından çay ocağından alınan tüpler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alındığını, tüp patlaması meydana gelmediğinin tespit edildiğini, davalı …’nın işyerinde ve deposunda ayakkabı yapım ve tamirinde kullanılan tiner gibi yanıcı, yakıcı patlayıcı özelliği olan maddelerin patlaması sonucu meydana geldiğini, ayakkabı mağazasının … Sigorta A.Ş tarafından işyeri sigorta kapsamına alındığını, müvekkilinin patlama sonucu maddi ve manevi zarar gördüğünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 1.000 TL, 25.000 TL manevi tazminat olmak üzere 26.000 TL nin olay tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili diğer davalı …’nın ayakkabı mağazasının sigortacısı olduğunu, 23/05/2001 tarihinde meydana gelen patlama sonucu oluşan yangın ve uğranılan zarardan dolayı kendilerine bildirim yapıldıktan sonra görevlendirilen eksper tarafından hasar tespiti yaptırıldığını, alınan rapora istinaden zarar gören …’ya poliçe kapsamında ödeme yapıldığını, zarara neden olan patlama ve yangının …’nın işyerinde meydana gelmediğini, ödemiş oldukları tazminatın tahsili için dava açtıklarını, açılan davanın haksız, dayanaksız ve yersiz olduğundan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının yasal dayanağının bulunmadığını, yangının kendi işyerinde meydana gelmeyip, bitişiğinde bulunan davacı … tarafından işletilen çay ocağından kaynaklandığını, olayın Adli makamlara intikal ettirildiğini, alınan bilirkişi raporunda da davacının 8/8 oranında kusurlu bulunduğunu, zararın tazmini için … 1. Asliye Hukuk Mahk.nin …E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, ceza yargılamasının devam ettiğini, sonucunun beklenmesini ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN …. ATM NİN … E. SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı … dava dilekçesinde özetle; … … Cad. No:35 deki işyerinin bitişiğinde bulunan davalı …’ın işletmekte olduğu çay ocağında tüp patlaması sonucu yangın nedeni ile işyerinde zarar oluştuğunu, bu zararın bir kısmının sigorta şirketi … A.Ş den tahsil edildiğini, sigortaca karşılanmayan kısmından 70.000 TL maddi, 30.000 TL manevi olmak üzere yangına neden olan davalı … ile tüp üreticisi … A.Ş, ruhsat veren …’ndan olay tarihi 23/05/2001 den itibaren ticari banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev itirazı ile birlikte esas savunmasında patlamanın müvekkili tarafından üretilen tüplerden kaynaklanmadığını, davacının işyerinin sigortalı olması nedeniyle sigorta yapan şirketten tahsil ettiğini, sigorta şirketince müvekkiline ve diğer davalılara rücuan tazminat davası açtığını, davacının iddialarının yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet ve görev itirazları ile birlikte esas yönünden davanın haksız olduğundan reddini savunmuşlardır.
Davalı … vekili yazılı cevap vermemiş, 19/03/2003 tarihli oturumda davanın reddini savunmuştur.
Bu dava … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Anılan Mahkemece görev itirazı nedeniyle 27/01/2004 gün ve …E. 2004/10 K. Sayısı ile davalı …Ş nin iş bölümü ilk itirazını kabul ederek dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir, yasal süre içerisinde talep üzerine dosya …. Asliye Ticaret Mahk.ne gelmiştir. Anılan Mahkemece 01/11/2004 gün ve … E. … K. Sayılı ilamı ile Mahkememizin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmek suretiyle dosyamıza eklenmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda asıl davada davanın davalılardan …’ın olayda sorumlu olması ve kusur oranı dikkate alınarak kısmen kabulüne, davalılar … A.Ş ve … … Sigorta A.Ş yönünden reddine, birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında davacı … açılan davanın yerinde görülmediğinden reddine ve birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından açılan davanın HUMK 409. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair verilen karar yüksek Yargıtay 11. HD’nin 08/05/2012 gün 2010/14226 Esas 2012/7356 Karar sayılı kararıyla bozularak gelmiş ve mahkememizin 2013/130 esas numarasını almış, yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 2013/130 esas 2014/135 karar sayılı 11/06/2014 tarihli kararı ile asıl davanın kabulü ile, … zorunlu sorumluluk sigortası genel şartlarının 1/son maddesi uyarınca (davalılardan Yahya Gürkan’ın kusuruna göre 33.968,45 TL ‘den sorumlu olmak üzere) 67.936,00 TL ‘nin davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre ödeme nedeniyle rücu hakkının doğduğu tarihten itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak (… … Sigorta A.Ş’nin sorumluğu poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine, birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden, davalılardan … hakkındaki davanın hizmet kusuru nedeniyle açılmış ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ve Anayasa’nın 25. Maddeleri uyarınca İdari Yargıda görülmesi gerektiğinden yargı yolu bakımından reddine ve ayrıca davacı … ‘nın davasının ispat edilemediğinden reddine, manevi tazminata yönelik davanın koşulları oluşmadığından reddine Birleşen …. ATM’nin … Esas anılan dosyasındaki davanın kabule şayan bulunmadığından reddine, diğer hususların Yargıtay bozması kapsamında bulunmadığından ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, mahkememiz kararının asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerinde Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucu 2018/2988 esas 2018/5192 karar sayılı 11/09/2018 tarihli ilamı ile;
“1. Asıl dava, “Geniş Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi” kapsamında ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda “Asıl davada, davanın kabulü ile, … Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1/son maddesi uyarınca (davalılardan …’ın kusuruna göre 33.968,45 TL ‘den sorumlu olmak üzere) 67.936,00 TL ‘nin davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre ödeme nedeniyle rücu hakkının doğduğu tarihten itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak (… … Sigorta A.Ş’nin sorumluğu poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak, kararda davalıların sorumlu oldukları miktarlar açıklanmadığı gibi, faiz başlangıçları hususu da infazda tereddüt oluşturacak biçimde muğlak bırakılmıştır. 6100 sayılı HMK 297/2 maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. Bu yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Bu itibarla, mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık, tereddüte mahal vermeyecek ve infaza elverişli şekilde tahsile dair hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
2. Asıl davanın bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
3. Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davacı … vekilinin davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davada, davacı vekilinin diğer davalılara yönelik temyiz itirazlarına gelince, dava, sigorta tazminatıyla karşılanmayan zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı zararın ispatına yönelik delillerini bildirmiştir. Mahkemece, davacıya ait iş yerinin oluşan patlama sonrasında ne kadar süre kapalı kalabileceği, bu durumda iş yerinin ne kadar zarara uğramış olabileceği hususlarında uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememize gelerek 2018/995 esas numarasını almıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiler Kimya Mühendisi … Sigorta Tahkim Hakemi …, Makine Mühendisi ….’a tevdi edilmiş, tanzim olunan 12/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Kanun ve Yönetmelikler açısından olay değerlendirildiğinde, “7397 sayılı yasanın değişik 29.maddesine göre Bakanlar kurulunca 14/09/1991 tarih ve 1991/2253 sayılı (25/09/1991 tarihinde Resmi Gazete ile yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan) tehlikeli maddeler ve tüp gaz sorumluluk sigortaları hakkındaki kararın 2.maddesinde, ayrıca sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun No:5307, Kabul tarihi 02/03/2005 ve 13/03/2005 tarih ve 25754 sayılı Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, bu genel şartların 1/son maddesinde “…sigorta ettirenin kusurlu olup olmadığına bakılmadan zarara uğrayan 3.kişilerin tazminatı ödenir. Zararın LPG tüpünün takılması sırasında servis hatasından, kullanıcının kullanım hatasından, tüpün imalat hatasından, dolum hatasından, hortum, kelepçe, dedantör, cihaz, musluk hatalarından meydana gelmesi durumu değiştirmez” hükmüne yer verildiğini, ayrıca yönetmelikler ve kanun gereği tüp dağıtım şirketleri mali mesuliyet sigortası da yaptırmak zorunda olduklarını, patlama nedeni ile davacıya ait işyerinin kapalı kalabileceği makul sürenin hesabı ve bu süre zarfında uğrayacağı zararın tespiti hususunda inşaat mühendisinden rapor alınması gerektiğini, bu yangının mutfak tüpünden sızan gazlar patlama sınırı olan %2,4 ile %9,6 arasında birikmesi sonucu çay ocağındaki buzdolabın motorun devreye girip çıkması esnasında açığa çıkan ısı ve kıvılcım nedeniyle de yanma ve patlamayı başlatabileceğini, dolayısıyla patlamanın çay ocağında olmadığına ve LPG kanunu ve yönetmelikleri nedeniyle de davalıya kusur isnat edilmeyeceğine dair görüşlerini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Asıl dava yönünden; 23/05/2001 tarihinde … İlçesi, … Cad. No:35 de ve bitişiğinde bulunan çay ocağında gaz sıkışması sonucu elektrik kontağının açılması sonucu patlama meydana geldiği bu patlama ile birlikte gerek çay ocağı gerekse …’ya ait işyeri ve binada hasar meydana geldiği, davacı … tarafından …’nın işyerininin en geniş şekli ile sigorta güvencesi altına alındığı, ve olay nedeniyle kendilerine yapılan ihbar sonucu görevlendirilen eksper vasıtasıyla …’nın işyerinde uğramış olduğu maddi zarar tespit edilip davacı … şirketi tarafından …’ya 67.936 TL ödemiş olduğu sabittir.
Davacı … sonradan ünvan değiştirmek suretiyle … Sigorta ünvanı almış olduğundan ödemiş olduğu bu meblağı çay ocağı işleticisi … ile çay ocağında kullanılan ev tipi LPG tüpü üreticisi … A.Ş ve bunu sigorta güvencesi altına alan … … sonradan … Sigorta ünvanı alan sigortadan rücuen tazminini talep etmektedir.
Olaya müteakip … İtfaiye elemanlarınca müdahale edilerek yangın söndürülmek suretiyle rapor tanzim edilmiştir. Olay Emniyete ve bilahare Savcılığa intikal ettirilmiştir. … C. Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış ve sanık çay ocağı işleticisi … hakkında mülga 765 sayılı yasanın 383. Maddesine istinaden kamu davası açılmıştır. Davaya … müdahil olarak katılmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi … 2. Asliye Ceza Mahk. Nin … E. Sayılı dosyasından sanık … tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yangına neden olmaktan dolayı mahkum olmuştur. Asıl davada davalı/birleşen davada davacı çay ocağı işleticisi …, patlama suretiyle yangının kendi işyerinden değil … tarafından ayakkabı mağazasının altında bulunan bodrumda bulunan tiner gibi patlayıcı yanıcı maddelerden kaynaklandığını iddia edilmiş bu iddialar Ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları ile doğrulanmıştır. Ceza Mahkemesince verilen karar da Yargıtay incelemesinden geçmek sureti ile kesinleşmiştir. Buna göre maddi olay …’ın çay ocağında biriken gazın elektrik düğmesinden basılması sırasında lpgden sızan gazın patlamasına neden olduğu hususu kesinlik kazanmıştır. Olayın meydana gelmesine …’ın tedbirsiz ve dikkatsizliği neden olduğu, bu sebeple zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu, üretici firma … A.Ş nin denetim yükümlüğünü ihlal etmesi diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin de … ZMMS sigortacısının da … Zorunlu mali mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1/son maddesi uyarınca davalı … ile birlikte zarardan sigorta ettirenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kanatine varılarak asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden; davacı vekilinin vekillikten istifa ettiği, istifa dilekçesinin birleşen dosya davacısı …’ya (daimi işçisi …’a) 28/12/200 tarihinde tebliğ edilmiş, yine aynı şekilde bilirkişi raporunun da birleşen dava davacısına tebliğ edilmiş olduğu, birleşen dava davasının mahkememizin 20/04/2021 tarihli oturumuna katılmadığından ve mazeret de bildirmediğinden, takip edilmeyen davanın HMKnun 150.mad uyarınca taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, ancak yasal 3 aylık süre içerisinde harcın da yatırılarak davanın yenilenmediği anlaşıldığından, takipsiz bırakılan davanın H.M.K.’nun 150/5. Md. Uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasa sayılı dosyası yönünden: Davacı … yangının davalı …’nın ayakkabı mağazasının altında bulunan tiner gibi maddelerden kaynaklandığını iddia etmiş ise de gerek ceza gerekse Mahkememiz aşamalarında toplanan tüm kanıtlar davacının iddialarını kanıtlar nitelikte olmayıp yangının …’ın çalıştırdığı çay ocağından çıktığı belirtilmiş olması nedeniyle bu davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin iddialar sabit olmamıştır. Bu davacı tarafından açılan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

A-Asıl dava yönünden; davanın KABULÜ ile 67.936,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 07/09/2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan (davalı … yönünden 33.968,45 TL ile sınırlı olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.631,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
(Davalı …’ın vekalet ücretinin 5.095,26TLsinden sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartı ile),
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.640,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan (dava açılırken 917,13TL + 1.100,60TL tamamlama ile) 2.017,93TLnin mahsubu ile bakiye 2.622,77TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına (Davalı …’ın harcın 2.320,38TLsinden sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartı ile)
3-Davacı tarafından bozma kararı öncesi yapılan 2.501TL ve bozma sonrası yapılan 3.680,00TL olmak üzere toplam 6.181,00TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 2.017,93TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Birleşen …. ATM … esas sayılı dosyası yönünden; davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 1.350,00TLden mahsubu ile fazla alınan 1.290,70TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, maddi tazminat istemi yönünden 4.080,00TL ve manevi tazminat istemi yönünden 4.080,00TL ücreti vekaletin davacı …’dan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
3-Davacı … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … vekili tarafından yapılan 110,00TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak bu davalıya verilmesine,
C-Birleşen … ATM … esas sayılı dosyası yönünden; davanın REDDİNE,
1-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 351,00TLden mahsubu ile fazla alınan 291,70TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince maddi tazminat istemi yönünden 1.000,00TL ve manevi tazminat istemi yönünden 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
D-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021
Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI