Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/985 E. 2019/145 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/985 Esas
KARAR NO : 2019/145
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ: 26/10/2018
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı karşı davalı vekilinin İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyasına verdiği dava dilekçesiyle; Davalı …. Şti’nin yaptığı icra takibinin ve istediği alacağın muvazaalı olması ve alacağının gerçek alacak olmaması sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının 02/08/2012 tarihli sıra cetvelindeki 1.sıradan çıkarılmasına, davalılardan … Şti.’nin yaptığı icra takibinin ve istediği alacağın muvazaalı olması ve alacağının gerçek bir alacak olmaması sebebiyle Kartal … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının 02/08/2012 tarihli sıra cetvelindeki 2.sırasından çıkarılmasına, 1.sıraya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının konulmasına, ihale bedelinin önceki İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacağa ödenmesine, 2.sıraya İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının konulmasına, ihale bedelinin önceki İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasındaki alacağa ödenmesine, 3.sıraya İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının konulmasına, ihale bedelinin incelikle İstanbul… İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki alacağa ödenmesine, 4.sıraya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının konulmasına, ihale bedelinin öncelikle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacağa ödenmesine, aksi düşünülmesi halinde ihale bedelinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyaları ile Kartal … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları arasında garameten paylaştırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Akdemir Makina vekilinin, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesini ve duruşmadaki beyanlarını tekrarla; Müvekkili adına açılan davada görev itirazında bulunduklarını, tarafların tacir olduklarını, dilekçesinde izah ettikleri sebepler doğrultusunda müvekkil hakkında açılan iş bu davanın reddine, açmış oldukları karşı davanın kabulüne, karşı davalıya ait İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarının sıra cetvelindeki 3., 4., 5., 6. Sıralardan çıkartılmasını ve ihale bedelinini sıra cetvelindeki gibi 1. Sıradaki müvekkile ödenmesine karar verilmesini, hem dava hem de karşı dava yönünden mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
Davalı … vekilinin, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesini ve duruşmadaki beyanlarını tekrarla; Davacı yanın kartal … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile … hakkında kambiyo takibi yapıldığını, oysa davalı … firması ile … arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, ilgili kişinin emekli olduğu, ticaretle uğraşmadığı için davalı … firmasından mal almasının mümkün olmadığını, para da almadığını tüm bu sebeplerle davalı firmanın alacağının muvazaalı olduğunu, davanın reddi ile avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı …vekilinin, davalı adına açılan davada görev itirazında bulunduklarını, tarafların tacir olduklarını, dilekçesinde izah ettikleri sebepler doğrultusunda davalı hakkında açılan iş bu davanın reddine, açmış oldukları karşı davanın kabulüne, karşı davalıya ait İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarının sıra cetvelindeki 3., 4., 5., 6.sıralardan çıkartılmasını ve ihale bedelinini sıra cetvelindeki gibi 1.sıradaki davalıya ödenmesine karar verilmesini, hem dava hem de karşı dava yönünden mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
Davalı … vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesini ve duruşmadaki beyanlarını tekrarla; davacı yanın Kartal …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … hakkında kambiyo takibi yapıldığını, oysa davalı … firması ile … arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, ilgili kişinin emekli olduğu, ticaretle uğraşmadığı için davalı … firmasından mal almasının mümkün olmadığını, para da almadığını tüm bu sebeplerle davalı firmanın alacağının muvazaalı olduğunu, davanın reddi ile avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul…AHM’ince işbu dava dosyası tarafların ticari şirket olmaları, davaya konu sıra cetveline itiraz taleplerinin ticari işletmeleri ile ilgili olup ticari iş sayıldığı, bu gibi davaların da Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gereken davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve işbu esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası getirtilmiş, anılan dosyada davacının işbu davanın davalı – karşı davacısı …Şti, davalının dava dışı …, davanın konusunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kendilerine gönderilen 17/07/2012 tarihli paranın iadesine ilişkin muhtıranın ve bunun gönderilmesine ilişkin müdürlük kararının iptal edilerek kaldırılmasına ilişkin olduğu, tarafların İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla borçlu adına kayıtlı bulunan İstanbul Maltepe Altayçeşme Mah. 7140 Ada 18 Parseldeki hisse üzerinde bulunan davacı şirket lehine konulmuş bulunan ipoteğe konu taşınmazın Kartal … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasında 175.050,00 TL ‘ye satılarak paraya çevrildiği, ve satış masrafları düşüldükten sonra 169.209,00 TL … İcra Müdürlüğü dosyasına gönderildiği, gerekli harçlar kesildikten sonra 123.274,44 TL ipotek alacağının rüçhanlı alacak olması nedeniyle kendilerine ödendiğini, bu defa kendilerine ödenen paranın sıra ve derece kararı yapılmak üzere geri istenilmesine ilişkin 17/07/2012 tarihli muhtıranın kendilerine tebliğ edildiğini, bu muhtıranın ve müdürlük kararının hukuka, yasaya, usule ve Yargıtay içtiatlarına aykırı olduğunun belirtilmiş olduğu, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin verilen kararın Yüksek Yargıtay 12. HD’nin 08/10/2013 gün 2012/23000 Esas 2013/31714 Karar sayılı kararıyla “İİK’nun 140. Maddesinde, satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yaparak hükmü yer almaktadır. Üzerinde şikayetçinin ipoteği ve başkaca hacizlerinde bulunduğu taşınmazda alacaklıların ne miktar hak sahibi olacakları yapılacak sıra cetvelinin kesinleşmesi ile belirlenecektir. Şikayetçi ipotek alacaklısına bir ödeme yapılmışsa da bu aşamada kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde alacağı oranında kendisine ödenen miktarı iade etmekten kaçınabilir. Bu durumda henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklıların ne miktar alacağının olduğu saptanmadan ve dolayısıyla şikayetçi aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden şikayetçiden kendisine ödenen ihale bedelinin muhtıra ile talep edilmesi isabetsizdir. ” denilmek suretiyle bozularak gelmiş olduğu davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası getirtilmiş, anılan dosyada davacının işbu davanın dava dışı … Şti, borçlunun dava dışı …, davanın konusunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün 15/07/2013 tarihli kararının dosya kapsamına usul ve yasaya uygun olmadığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün sıra cetveli yapma yetkisinin bulunmadığını, ve daha önce yapmış olduğu sıra cetvelinin hukuki kıymetinin olmadığını, geçersiz hale geldiği, bu durumun mahkeme kararıyla tescillendiğini, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünce sıra cetveli yapılıncaya kadar yargılama sürecinin devam edeceği belirtilerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün 15/07/2013 tarihli kararının kaldırılmasına ilişkin açılan davanın mahkemesince yapılan yargılama sonucunda reddine dair karar verilmiş bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, anılan bu dosyada şikayet eden davacının dava dışı … Şti davalıların borçlu dava dışı … ile alacaklı işbu davanın davalı – karşı davacı …Şti olduğu, davanın konusunun ” şikayet eden üçüncü şahsın alacağı nedeniyle dava dışı borçlu… hakkında İstanbul …cra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyalarıyla icra takibi yapıldığını, icra takibi devam ederken … ‘ın icra dosya borcuna kefil olduğunu, ve adına kayıtlı …Mah. 7140 Ada 18 Parseldeki 29/150 Hissesine haciz konulduğunu, ve bu haczin de devam etmekte bulunduğunu, mahcuz taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotekle ilgili olarak Akdemir Mak. Tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, icra takibi devam ederken ipotekli taşınmazın Kartal … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasında satışa sunulduğunu, 23/01/2012 tarihli ihale sırasında mahcuz taşınmazın 175.050,00 TL bedelle üçüncü şahsa satıldığını, satış sürecinin kesinleştiğini, ve ihale bedeline yapılan harç ve kesintilerden sonra 169.209,00 TL ‘nin İstanbul …İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, icra dosyasında mevcut tapu kaydına göre taşınmaz kaydında ipotek haricinde birden fazla hacizlerin bulunduğu, ve satış bedelinin bütün alacaklılara yetmediği, bunun üzerine İİK’nun 140. Maddesi uyarınca sıra cetvelinin yapılması için ihale bedelinin tamamının Kartal … İcra Müdürlüğü dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken … Esas sayılı dosya alacağı ödendikten sonra kalan ihale bedeli üzerinden sıra cetvelinin yapılması için Kartal… İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, sıra cetveli yapılmak üzere ihale bedelinin tamamının Kartal … İcra Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği belirtildiği gibi takibin dayanağı ipoteğin limit ipoteği olduğu gözönünde bulundurularak ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün sıra cetveli yapma yetkisinin bulunmadığını belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün 02/08/2012 tarihli kararının kaldırılmasına ilişkin açılan davanın mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda “davacı vekilinin ilk kesin haczi koyan Kartal olduğu için dosyanın oraya gönderilmesi gerektiğini belirterek müdürlüğün 02/08/2012 tarihli kararının kaldırılmasını talep ettiği, aslında taşınmaz üzerinde birden çok haciz ve ipotek durumu varsa ihalenin ipotek alacaklısı adına alacağa mahsuben yapılacağı, ihale bedelinin ipoteği aşması halinde artan ihale bedelinin haciz alacaklıları arasında bir sıra ve derece kararına tabi tutulacağı, sıra ve dereceyi de ilk kesin haciz koyan icra müdürlüğünün yapması gerektiği, dolayısıyla 100.000,00 TL ipotek bedelinin dışındaki miktar sıra ve derece kararına tabi olarak ve onu da ilk haciz koyan Kartal’ın yapması gerektiği mahkememize ait 08/06/2012 tarihli… Esas… Karar sayılı kararının yanlış yorumlandığı, aslında 07/03/2012 tarihli müdürlük kararında 100.000,00 TL miktarı üzerindeki miktar ve cetvel yapılmaması nedeniyle işlem yapıldığı için iptal edildiği, sanki diğer alınan kararlarında yanlış olduğu gibi yorumlandığı, zaten bu yüzden mahkememize ait … Esas sayılı dosyanın da mevcut olduğu miktara yönelik itiraz olması nedeniyle İstanbul … AHM’inde de … Esas sayılı dosya ile de sıra cetveline itiraz davasının olduğunu, sonuç olarak davacının talebinde haklı olduğu, sıra cetvelinin Kartal İcra Müdürlüğünün yapması gerektiği ” belirtilmek suretiyle davanın kabulüne dair verilen kararın 26/03/2013 tarihinde kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmıştır.
Kartal … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan dosyada takip alacaklısının işbu davanın davalılarından … Şti , borçluların dava dışı … ve …, takip konusunun 25.000,00 TL bedelli 06/10/2010 vadeli bonoya dayalı 25.000,00 TL asıl alacak, 11,11 TL işlemiş faiz olmak üzere 25.011,11 TL alacağa ilişkin 07/10/2010 tarihli takip talebine istinaden yapıldığı, icra dairesince dosyasında sıra cetvelinin düzenlenmek üzere İstanbul 10. İcra Müdürlüğünce iade edilmiş olduğu, henüz sıra cetvelinin düzenlenmemiş bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan dosyada takip alacaklısının işbu davanın davacısı…Şti., takip borçlusunun dava dışı … olduğu, takip konusu alacağın 24/07/2010 tarihli 28.000,00 TL meblağlı çeke ilişkin 28.000,00 TL asıl alacak, 135,01 TL işlemiş faiz, 1.400,00 TL karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 29.535,01 TL alacağa ilişkin yapılan takip olduğu, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan dosyada takip alacaklısının işbu davanın davacısı …Şti., takip borçlusunun dava dışı … ve … olduğu, takip konusu alacağın 15.979,80 TL alacağa ilişkin olduğu, takibin henüz sonuçlanmamış bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan dosyada takip alacaklısının işbu davanın davacısı …Şti., takip borçlusunun dava dışı … ve … olduğu, takip konusu alacağın 44.720,19 TL alacağa ilişkin olduğu, takibin sonuçlanmamış olduğu anlaşılmıştır.
25/12/2013 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 184. Maddesi uyarınca tahkikatın bitirildiği taraf vekillerine bildirilmiş, tahkikatın tümüne yönelik olarak diyecekleri ayrı ayrı sorulmuş, tahkikatın tümüne yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığını beyan etmişler, aynı tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri taraf vekillerinden ayrı ayrı sorulmuş, davaya ilişkin önceki beyanlarını aynen tekrarla davacı vekili davanın konusu kalmadığını, davalı vekili de asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında yukarıda da değinildiği gibi sıra cetveli yapma yetkisinin ve kendisinden önce gelen başka alacak bulunmaması halinde alacağı oranında kendisine ödenen miktarı iade etmekte ipotek alacaklısının kaçınabileceği belirtilmek suretiyle Yüksek Yargıtay 12. HD’nin 08/10/2013 tarihli 2013/23000 Esas 2013/31714 Karar sayılı kararıyla İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin 08/06/2012 tarihli … Sayılı kararında sadece icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması yönünde karar verildiği, şikayetçiye ödenen paranın iadesi yönünde bir hüküm bulunmadığı nedeniyle öncesinde onan kararın daha sonra bozulmasına karar verilmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizde açılan bu davada davacı – karşı davalı vekilinin dava dilekçesi ve süreç içerisindeki beyanları ile talebinin İstanbul …İcra Müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinin yürürlükteki mevzuata ve Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğu nedeniyle iptalini talep ettiği, 08/07/2013 tarihli oturumda da İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasıyla da sıra cetvelinin İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından yapılamayacağına dair davanın kabulüne karar verilmek suretiyle kesinleşmiş olduğu belirtilerek davanın sıra cetveline itiraz davası olması nedeniyle ve sıra cetvelinin de Kartal.. İcra Müdürlüğü tarafından yapılması gerektiğine yönelik kesinleşmiş yargı kararı nedeniyle davanın konusunun kalmadığını beyan etmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Aynı tarihli oturumda davalı – karşı davacı vekilinin de davasının müvekkili yönünden sıra cetveline itiraz niteliğinde bulunduğunu, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının kesinleştiğini, kendilerinin açmış olduğu davanın İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası olduğunu, bu dosyanın henüz kesinleşmediğini beyan etmiştir. Yukarıda kısaca özetlendiği gibi İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı dosyası her ne kadar mahkemesine verilen davanın reddine ilişkin kararın 30/05/2013 gün … Esas …Karar sayılı kararıyla Yüksek Yargıtay 12. HD’ince onanmasına karar verilmiş ise de tashihi kararla “İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı kararında sadece icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması yönünde karar verildiği, ödenen paranın iadesine yönelik bir hüküm bulunmadığı nedeniyle bozulmuş olduğu, davalı karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesiyle talebinin “karşı davalının sıra cetvelinde 3, 4, 5, 6, sıralarında yer alan icra takiplerinde ve bu takiplere konu alacakların muvazalı olup gerçek olmadığını, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarının sıra cetvelindeki 3, 4, 5, 6, sıralarından çıkartılmasına ve ihale bedelinin sıra cetvelindeki gibi birinci sıradaki müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, sıra cetvelinin henüz yapılmamış olduğu, sıra cetveli yapma yetkisinin yargı kararıyla ilk haciz uygulamasın yapan Kartal …İcra Müdürlüğü’ne ait olduğuna dair karar verilmiş bulunan ve bu kararın kesinleşmiş bulunması nedeniyle asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı konusu kalmadığından ayrıca karar verilmesine yer olmadığına dair mahkememizce… Esas, … Karar ve 25/12/2013 tarihli karar verilmiştir.
YARGITAY İLAMI:
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2014/9499 Esas, 2015/6486 Karar ve 12/10/2015 tarihli ilam ile; asıl ve karşı davanın sıra cetvelindeki alacağın esasına yönelik itiraz davası olduğu, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra, “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, İİK’nun 142/1 maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiş olup, bu hükümde yer alan “alakadarlar” ifadesinin, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade ettiği, bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerektiği, yine Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 04.06.2013 tarih ve 3440 Esas, 3763 Karar sayılı ve 15.09.2014 tarih ve 2019 Esas, 5643 Karar, 15.10.2014 tarih ve 1764 Esas, 6313 Karar sayılı ilamlarının da bu yönde olduğu, somut olayda, davacı ve davalı tacir ise de, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık asıl davacı-karşı davalı ve asıl davalı-karşı davacı ile borçlu arasındaki alacak ilişkisinin muvazaalı olup olmadığından kaynaklanmakta olduğu, 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738) 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK’nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re’sen gözetilmesi gerektiği, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirildiğini ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının hükmü bağlandığını, ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9.madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğunun belirtildiği, bu nedenle mahkememizce, uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı ve dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek, mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği belirtilerek mahkememizce verilen 2013/156 Esas, 2013/302 Karar ve 25/12/2013 tarihli kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yine Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2016/456 Esas, 2018/4370 Karar ve 01/10/2018 tarihli ilam ile davacı/karşı davalı tarafın karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2014/9499 Esas, 2015/6486 Karar ve 12/10/2015 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, uyulan bozma ilamında belirtilen gerekçeler ile davacının dava dilekçesinin ve karşı davada dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, davaya bakmakta görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava dilekçesinin ve karşı davacının karşı dava dilekçesinin görev nedeniyle REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili/görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
4-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır