Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/979 E. 2019/732 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/979 Esas
KARAR NO: 2019/732

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 25/10/2018
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 01/11/2016 tarihinde “Menkul Mal Satımı, İşçi Devri, Marka Devri, Müşteri Portföyü Devri ile Fabrika İşletme Sözleşmesi” imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 21-31.maddelerinde “Fabrika İşletme Sözleşmesi”nin düzenlendiğini, sözleşmenin 21.maddesi gereği davalı şirketin davacı şirkete bir aylık 30.000,00 USD + %18 KDV olmak üzere üç aylık dönemler şeklinde işletme bedeli ödeyeceğini, sözleşmenin 23.maddesi gereği davalı şirketin üç aylık işletme bedeli olan 90.000,00 USD + %18 KDV olmak üzere toplam 106.200,00 USD tutarı üç aylık dönemin ilk ayının ilk 5 günü içerisinde davacı şirkete ödemesi gerektiğini, ilk işletme bedelini ise sözleşmenin imzalanması anında veya en geç sözleşmenin imzalanmasını takip eden ilk iş gününde peşin olarak davacı şirketin banka hesaplarına havale suretiyle ifa etmesi gerektiğini, ancak bu düzenlemelere rağmen davalı şirketin ne ilk işletme bedelini, ne de takip eden işletme bedelini gereği gibi ifa etmediğini, ödemesi gereken işletme bedeli ve KDV’yi geç ve/veya eksik ödediğini, bu nedenle davalı şirkete…Noterliği’nin 25/04/2018 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinin ve yine …Noterliği’nin 11/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak davalı şirkete çekilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, verilen sürelerde ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra dosyasından gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirketin itirazının kaldırılması amacıyla İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, işbu davanın halen derdest olduğunu, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 24.maddesi gereği işletmecinin, işletme bedelini ödemede arka arkaya iki kez ve toplamda 6 aylık işletme bedeli ödemede temerrüde düşmesi halinde başkaca ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini ve işletmecinin işletmeyi derhal tahliye edeceğine karar verildiğini, davalı şirketin üçer aylık olarak ödenen işletme bedilini eksik ve/veya geç ödeyerek deflarca arka arkaya ödemede temerrüde düştüğünü, ayrıca davalı şirketin en geç 05/02/2018 tarihinde ödemesi gereken Şubat, Mart ve Nisan 2018 dönemi altıncı işletme bedeli olan 90.000,00 USD tutarını 10/05/2018 tarihinde ve en geç 05/05/2018 tarihinde ödemesi gereken Mayıs, Haziran ve Temmuz 2018 dönemi yedinci işletme bedeli olan 90.000,00 USD tutarının ise sadece 60.000,00 USD’lik kısmını 27/07/2018 tarihinde ödeyerek toplamda 6 aylık ve arka arkaya iki dönem işletme bedelini ödemede temerrüde düştüğünü, bu itibarla davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin 24.maddesi gereği davalı şirketin üç aylık olarak ödenen işletme bedelini iki kez arka arkaya ödemede temerrüde temerrüde düşmesi ve toplamda 6 aylık işletme bedelini ödememesi nedeniyle yine sözleşmenin 21 ile 31.maddelerinde düzenlenen “Fabrirka İşletme Sözleşmesi” kısmının feshetmeye ve davalı şirketin işletmeden tahliyesini istemeye yetkili hale geldiğini, anılan nedenlerle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin kendiliğinden feshedildiğinin tespitine ve davalı şirketin işletmeden hükmen tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22.maddesinde her ne kadara “işbu sözleşmenin adi kira yada hasılat kirası olarak tanımlanamayacağı” yer alsa da yine aynı sözleşmenin 21.maddesindeki hasılat kiralarına özgü hapis hakkı düzenlemesinden işbu sözleşmenin hasılat kirası yada ticari işletme kirası sözleşmesi olduğunun açık olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin nasıl adlandırılırsa adlandırılsın Kanun’un emredici kurallarına aykırı olamayacağını, mevcut olay ve sözleşme açısından davacıya ait “…” adresindeki taşınmazın davalıya kira verildiğini, TBK açısından tüm kira ilişkileri için emredici hukuk kurallarına bağlı fesih düzenlemelerinin getirildiğini, konut ve çatılı işyeri kiraları bakımından Kanun’un aradığı nedenlerden herhangi bir olmadan sözleşme feshedilemeyeceği gibi hasılat yani ticari işletme kirası sözleşmeleri bakımından da TBK 362.maddesi gereği 60 günlük mehil verilmeden fesih yapılamayacağını, sonuç olarak Kanun’un emredici düzenlemelerine aykırı taraflar arasındaki sözleşmenin 24.maddesine dayanılarak fesih yada feshin tespitinin istenemeyeceğini, yine davacı tarafın tahliyeye ilişkin talepleri açısından da mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, Gebze Mahkemelerinin yetkili olduğunu, anılan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında akdedilen “Menkul Mal Satımı, İşçi Devri, Marka Devri, Müşteri Portföyü Devri ile Fabrika İşletme Sözleşmesi” uyarınca davalının işletme kira bedellerini ödememesi sebebiyle temerrüde düştüğü iddiası ile ödenmeyen kira bedellerinden kaynaklı tahliye davasıdır.
Her ne kadar davalı tarafça görev itirazında bulunulmuş ise de; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin menkul mal satımı, işçi devri, marka devri, müşteri portföyü devri ile fabrika işletme sözleşmesi olduğu, sadece kira sözleşmesinden farklı olarak aynı zamanda işletmenin bir bütün halinde işletilmesine yönelik olduğu, bu kapsamda akdedilen işletme sözleşmesinde esas unsur olarak fabrika kirasından ziyade işletmenin devrine ve kiralanmasına yönelik bulunduğu, bu kapsamda açılan davanın her iki tarafın da tacir olması sebebiyle ve işletilen ve kiraya verilen sözleşmenin ticari işletme olması ve ticari işletmenin de TTK’da düzenlenmiş olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından davalı tarafın görev itirazının reddi ile yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 46.maddesinde yargı yeri olarak İstanbul Mahkemeleri’nin düzenlendiği anlaşıldığından HMK 17.maddesi uyarınca yetkiye yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce Dilovası Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde Mali Müşavir bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, dava dilekçesindeki iddialarda gözönüne alınmak sureti ile taraflar arasında akdedilen işletme sözleşmesi uyarınca davalı tarafın ödemekle yükümlü olduğu işletme bedelinde temerrüte düşüp düşmediği, ödemelerin hangi tarihlerde yapıldığı, özellikle davalı tarafından dava dilekçesinde belirtilen ve davacı iddiasına dayalı olarak geciktiği belirtilen aylara ilişkin ödemelerin hangi tarihlerde yapıldığı, davalı tarafından yapılan bu ödemelerin davacı tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin kabul edilip edilmediği, davacı tarafından davalıya gecikme sebebiyle muhtıra yada ihtarname tebliğ edilip edilmediği, hali hazırda özellikle dava dilekçesinin 4.4., 4.5, 4.6 ve 4.7 maddelerinde belirtilen aylara ilişkin ödemelerin hali hazırda yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihlerde yapıldığı hususlarının tespiti bakımından rapor aldırılmasına karar verilmiş, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/126 Talimat sayılı dosyası ile aldırılan raporda; taraflar arasında “Menkul Mal Satımı, İşçi Devri, Marka Devri, Müşteri Portföyü Devri ile Fabrika İşletme Sözleşmesi” düzenlendiği, davalı şirketin dava konusu dönemlere ait, davacı şirketin düzenlemiş olduğu fatura tarihlerine göre işletme bedellerinin 2018 Temmuz ayı hariç diğer aylarda ödemelerin yapıldığı, ancak dava konusu aylara ait KDV’ler ile 2018 Temmuz ayına ait işletme bedelinin sözleşme ve düzenlenen fatura tarihlerinden sonra ödendiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 24.maddesinde iki kez arka arkaya işletme bedelinin ödenmediğinde davalının temerrüde düşeceğinin belirtildiği, dava konusu işletme bedellerinin sözleşmeye göre kısmı gecikme olsa da faturalara göre 2018 Temmuz ayı hariç diğer ayların ödemelerinin yapıldığı, dava konusu dönemlere ait işletme bedellerine ait KDV’lerin kısmen gecikmeli ödendiği, işletme bedelinin süresinde ödenmemesinden dolayı bir kez temerrüde düştüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememiz talimat mahkemesine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 01/11/2016 tarihinde “Menkul Mal Satımı, İşçi Devri, Marka Devri, Müşteri Portföyü Devri ile Fabrika İşletme Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmenin 1.maddesi ile davacı tarafından “… Mevkii, 6 Pafta, 122 Parsel, 5OK1A Pafta ve 3241 Parselde kayıtlı bulunan ve … adresinde bulunan ve maliki olduğu gayrimenkuller üzerinde bulunan tüm makinelerin, büro malzemelerinin, araçların ve sair tüm eşyaların davalı şirkete mevcut durumuyla %8 KDV dahil olmak üzere toplam 100.000,00 USD bedelle kiralanmasına karar verildiği, sözleşmenin 21.maddesi gereği davalı şirketin davacı şirkete bir aylık 30.000,00 USD + %18 KDV olmak üzere üç aylık dönemler şeklinde işletme bedeli ödeyeceğinin ve yine sözleşmenin 23.maddesi gereği davalı şirketin üç aylık işletme bedeli olan 90.000,00 USD + %18 KDV olmak üzere toplam 106.200,00 USD tutarı üç aylık dönemin ilk ayının ilk 5 günü içerisinde davacı şirkete ödenmesinin kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 24.maddesi ile davalı şirketin sözleşmenin 21.madesinde belirlenen ve üç aylık olarak ödenen işletme bedelini iki kez arka arkaya ödemede temerrüde düşmesi ve toplamda altı aylık işletme bedilinin ödenmemiş olması halinde davacının sözleşmede düzenlenen işletme kısmını feshetmeye ve başkaca bir ihtara ve herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın davalıyı işletilen yerden tahliye etmeye yetkili olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği ödemesi gereken işletme bedellerini gereği gibi ifa etmediği, bedelleri geç veya eksik ödediği iddiası ile sözleşmenin 24.maddesi gereği işletme bedellerini iki kez arka arkaya ödemede temerrüde düşmesi ve toplamda altı aylık işletme bedelini ödememesi nedeniyle sözleşmenin 21.maddesi gereği sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile şirketin işletmeden hükmen tahliyesine karar verilmesi talep edilmiş ise de; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı tarafça kesilen faturalar sonrası işletme bedellerinin ödendiği, sadece 2018 yılı Temmuz ayına ait işletme bedelinin ödemesinde temerrüde düşüldüğü, davalı tarafından söz konusu işletme bedellerinin ödenebilmesi için davacı tarafça faturaların kesilmiş olması gerektiği, 2018 yılı Temmuz ayı hariç diğer aylardaki ödemelerin kesilen faturalardan sonra süresi içinde ödendiği, sadece 2018 yılı Temmuz ayı fatura bedelinin ödenmesinde temerrüde düşüldüğü, sözleşmenin 24.maddesi uyarınca tahliyeye karar verilebilmesi için iki kez arka arkaya ödemede temerrüde düşülmesi gerektiği, hem temerrüt olgusunun iki kez olmaması, hemde arka arkaya ödemelerde temerrüde düşülmemesi sebebiyle tahliye şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır