Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/976 E. 2020/545 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/976
KARAR NO:2020/545

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/10/2018
KARAR TARİHİ:05/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında faktöring sözleşmesine dayalı borç/alacak ilişkinin olduğunu, davalı tarafın davacı tarafa borçlarını ödemediğini bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, bu itirazın haksız kötü niyetli olduğunu ve icra takibini uzatmak maksadıyla uzatıldığını belirterek …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, alacağın ticari reeskont faizi ile davalı taraftan tahsiline hükmedilmesine, yargılama ve vekaleti ücretinin davalı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, takip ve alacak dayanağı çekte ciranta durumunda olduğunu, eski çek kanununu gereği zamanaşımının 6 ay olduğunu ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, faktoring sözleşmesinin 12/06/2006 tanzim tarihli olduğunu ve sözleşmeden kaynaklı alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.950,00 TL asıl alacak, 3.633,45 işlemiş faiz olmak üzere 15.583,45 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 25/12/2018 tarihli dilekçesi ile, borçlu tarafından tebliğ hususundaki işlemler gerçekleştirilmediğinden davacının itirazdan hiç haberdar olmadığını, takibin kendilerinden önceki vekilleri de işlemleri yapmayıp davacı ile arasındaki vekalet ilişkisini sonlandırdığından dosyaların bir müddet işlemsiz kaldığını, takip dosyasına vekaletname sunup itiraza ıttıla olmalarının hemen ardından huzurdaki davayı ikame ettiklerinden davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin davasız ve takipsiz olarak geçirilmesi halinde borcun doğumundan itibaren 10 yıl sonra söz konusu olacağını, huzurdaki davada alacaklı davacının alacağının tahsili için 05/02/2009 tarihinde icra takibi başlattığını, icra takibi yapılmasının zamanaşımı süresini kestiğini; 09/05/2019 tarihli dilekçesi ile de, davacı ile davalı arasında 12/06/2006 tarihli 500.000 TL limitli faktoring sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile davalının … … Şubesinin keşidecisi ….firması 17/12/2007 keşide tarihli 11.950,00 TL bedelli bir adet çekini fakoring işlemine tabi tuttuğunu ve bu kapsamda davacı şirkete verdiğini, karşılığında da ödemesini aldığını, anılan çek karşılıksız çıktığından keşideci hakkında kambiyo takibi başlatıldığını ve davalı hakkında da tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile genel faktoring sözleşmesi dayanak gösterilerek ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip miktarının finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri kanunu faktoring sözleşmesi başlıklı 38.maddesine göre tutulması zorunlu olan müşteri hesaplarına göre belirlendiğini, bu rakamın faktoring sözleşmesi ile devir edilen alacak ve karşılığında müşteriye verilen kredi miktarı ile de örtüştüğünü beyan etmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 23/02/2020 tarihli raporda; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2008 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ancak yevmiye defteri kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın … … Sitesi Şubesinin, … numaralı hesabına ait,… nolu 17/12/2007 vadeli 11.950.00TL’lik bir adet çekin karşılıksız çıktığını ileri sürülerek çekin bedelinin tahsiline karar verilmesini istediği, davacı tarafından dava konusu 11.950,00TL’lik çekin ödemeleri davalı tarafın uhdesinde olduğu bu sebeple davalı yanın sebepsiz zenginleşme olduğu bu bağlamda davacı tarafından davalı yana ödenen tutarların geri talep edebileceği hasıl olmuş ise de; davacı tarafın cari hesap yapılan incelemede davacı tarafın davalı taraftan kaydi olarak dava konusu çek bedeli 11.950.00TL’lik alacağının olduğu, davacı ile davalı arasında faktoring sözleşme tarihi ve takip tarihi itibariyle 90 sayılı Ödünç Para Verme hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname kapsamında 12/06/2006 tarihinde 500.000,00 TL meblağlı faktoring sözleşmesinin imzalandığı, bu faktoring sözleşmesi kapsamında davalı tarafın Keşidecisi …. Tic. Ltd. Şti. olan 17/12/2007 keşide tarihli, 11.950,00 TL meblağlı çekin temlik alındığı, temlik alınan bu çek karşılığında davalıya faktoring hizmeti kapsamında ödeme yapıldığı, çek bedelinin keşidecisi tarafından ya da lehtar ve cirantalar tarafından ödenmemesi sebebiyle davacının davalıdan 11.950,00 TL miktarında alacaklı olduğu, davacının takipten önce davalı ile arasındaki faktoring sözleşmesi fesh edip kat ihtarı göndermediği ve borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağı, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesini dosyaya ibraz etmiş, 05/10/2020 tarihli celsede, itiraz dilekçesini tekrarla alacaklarının sabit olduğunu, faiz yönünden itirazlarının bulunduğunu beyanla ek rapor alınmasını talep etmiş; davalı ise , karşı tarafa sözleşmeden kaynaklanan borcunun olmadığını, yalnızca çek gereği borcunun bulunduğunu, çek 2007 vadeli olduğundan 2009 yılında açılan davanın zaman aşımına uğradığını, yapılan sözleşme ile borçlandırılmasına itiraz ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davalı tarafça davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı iddia edilse de itiraz dilekçesi havale tarihinin 13/02/2009 olduğu, icra dosyasında itirazın davacıya tebliğine ilişkin bir belge bulunmadığı, davacı vekilinin 12/04/2018 havale tarihli dilekçe ile vekaletnamesini sunduğu, itirazın iptaline dair davanın ise 25/10/2018 tarihinde (1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde) yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yine davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmakla davaya dayanak takibin 05/02/2009 tarihinde başlatıldığı, takip başlatılmakla zamanaşımı süresinin kesildiği anlaşılmakla itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirket ile davalı arasında 12/06/2006 tarihinde 500.000 TL limitli faktoring sözleşmesi imzalandığı, söz konusu faktoring sözleşmesine istinaden davalıdan 17/12/2007 keşide tarihli 11.950 TL bedelli çekin tevdi alındığı ve bedeli ödenerek davalıya finansman sağlandığı ancak bu çekin ödeme tarihi geldiğinde bankaya ibraz edilmiş olmasına rağmen, karşılığının bulunmaması nedeniyle davacının alacağının tahsil edilemediği, bunun üzerine keşideci hakkında kambiyo takibi başlattığı, bununla birlikte davalı hakkında da faktoring sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borçları için tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydı ile davaya konu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresi içerisinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, karşılıksız çıkan çek bedelinden dolayı davalının sorumluluğunun bulunduğu, alacağı temlik alan ve alacağı karşılıksız kalan davacının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Faktoring sözleşmesine dayalı olarak yapmış olduğu takibin yerinde olduğu, davacı takipten önce faktoring sözleşmesini feshedip davalıya kat ihtarı göndermediğinden takipten önce işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı değerlendirilmekle davanın kısmen kabulü ile itirazın 11.950 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatının yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, (… A.Ş. … Şubesi’nin 17.12.2007 keşide tarihli 11.950,00-TL bedelli … seri no’lu çek yönünden tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla)
2-….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 11.950,00-TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, takipte asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren alacak tamamen tahsil edilinceye kadar asıl alacağın % 27,00 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
3-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 2.390,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 816,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 188,23 TL + icra veznesine yatan 77,90 TL olmak üzere toplam 266,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 550,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 229,33 TL harç, 600,00 TL bilirkişi, 226,00 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.055,33 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 809,26 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır