Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/969 E. 2019/66 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/969 Esas
KARAR NO : 2019/66
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 23/10/2018
KARAR TARİHİ: 30/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 19/06/1998 yılında kurulduğunu ve reklamcılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin halen 500.000,00 TL sermaye ile faaliyet gösterdiğini, bu sermayenin 250.000,00 TL’lik kısmının …’na, diğer hissenin ise …’e ait olduğunu, şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar ortaya çıktığını, davalı …’in %50 payla şirketin ortağı olduğunu ve 21/12/2013 tarihi itibari ile 10 yıl süre ile şirketi müşterek imza ve temsile yetkili müdür olduğunu, 08/11/2016 tarihinde davalı şirket ortağının şüphali hareketleri üzerine bağımsız Mali Müşavirlere yaptırılan incelemede davalı şirket ortağının 2014-2015-2016 yılları arasında kendi şahsi harcamaları için şirketin kasasından 1.935.766,52 TL aldığının tespit edildiğini, bu tespite istinaden davalı şirket ortağına İstanbul …Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesinin çekildiğini ve şirket ortakları arasında şirket yönetim sözleşmesi yapıldığını, davalı şirket ortağından borçlarına karşılık 1.500.000,00 TL bedelli teminat senedi alındığını, ancak davalı şirket ortağının sözleşme şartlarına uymadığı gibi borcunuda ifa etmediğini, 01/10/2018 tarihinde …Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirket ortağının, şirket menfaatlerine aykırı davranışı ve şirket yönetim sözleşmesine uymaması nedeni ile 03/10/2018 tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel kurul toplantısına çağırıldığını, ancak davalının toplantıya katılmadığını ve borçlarını ödemediğini, tüm bu nedenlerle şirket ortağı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, şirket ortaklarının ortaklık ilişkisinin devam etmesinin imkansız hale geldiğini, anılan nedenlerle davalı şirket ortağının şirket faaliyetine sekte vuracak, karşılıklı güven ilkesini ortadan kaldıracak davranışları, güveni kötüye kullanması ve şirket yöneim planı sözleşmesine aykırı davranışları sebebi ile davalı ortak …’in ayrılma akçesinin öncelikle şirkete olan borcundan mahsup edilerek haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalıya ait şirket hissesinin diğer ortak …’na devrine, bakiye borcun davalıdan tahsiline, davalının münferit yetkisinin kaldırılması ile kararın Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi şirketin 500.000,00 TL ile faaliyet gösterdiğinin doğru olmadığını, şirketsermayesinin 1.200.000,00 TL olduğunu, bunun tümünün ödendiğini, en son 01/04/2014 tarihinde şirket sermayesinin 850.000,00 TL’den 1.200.000,00 TL’ye yükseltildiğini, şirket sermayesinni 850.000,00 TL’lik kısmının geçmişte ödendiğinden bu defa arttırılan sermayenin 350.000,00 TL’sinin kârdan karşılanarak ödendiğini, şirketin faaliyetlerinin devam ettiğini, ithalatlar yapıldığını, satışlarında seyrinde olduğunu, davacının yaptırdığı denetimde davalının borçlu çıktığını, sonra anlaşmaya varıldığını ancak borcun ödenmediğini iddia ettiğini, ancak davacı ile olan sorunların şirket defterlerini geriye yönelik 5 yıl için inceleme yaptırma iradesinin davacıya şifai olarak bildirilmesi ve davacının bunu kabul etmeyerek izin vermemesi sonucu davalı tarafından dava açılacağı bilgisinin kendisine ulaşmasından sonra meydana geldiğini, yine davacının 03/10/2018 tarihli genel kurul yapılacağına yönelik çağrı gönderdiğini ve buna katılım olmadığına yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının hızlı tebligat şeklinde ihbar göndererek 03/10/2018 tarihinde genel kurulun yapılacağının aynı gün şirket çalışanına tebliğ edildiğini, davalının bu sırada şirket dışında olması sebebiyle ve tebligatın toplantının yapılacağı aynı gün yapılmış olması sebebi ile davacıyı arayarak durumunu bildirdiğini ve kendisine süre verilmesini bildirerek şirkete geleceğini söylediğini, ancak şirkete döndüğünde toplantının yapıldığının kendisine bildirildiğini, davalının şirkete sermaye koyma borcu olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, TTK 640.maddesi uyarınca haklı nedenle şirket ortağının şirketten çıkarılmasına yöneliktir.
TTK 616/h.maddesinde “bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunması” hükme bağlanmıştır.
TTK 640/3.maddesinde “şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin, ortağın ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden talep edebilecek ve ortak, ancak mahkeme tarafından verilecek kararla ortaklıktan çıkarılabilecektir. TTK 621/h.maddesine göre, bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusunda alınacak kararın, genel kurulun önemli kararları arasında sayılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bir ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusundaki kararın, ortaklar genel kurulu tarafından temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceği hüküm altına alınmış olup, dosya kapsamında davacı şirket tarafından genel kurulunda bu yönde haklı sebeple dava açmak üzere alınmış bir genel kurul kararı ibraz edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Şirket ortağının haklı sebeple şirketten çıkartılabilmesi için TTK 616/4, 621/4 ve TTK 440/3 maddeleri uyarınca genel kurulda bu hususta karar alınması gerektiğinden ve dava şirket genel kurulunda bu şekilde haklı sebeple dava açmak üzere alınmış bir genel kurul kararı ibraz edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …