Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/96 E. 2019/52 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/96
KARAR NO : 2019/52
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/01/2018
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 30/09/2016 tarihli sözleşmeyle aralarında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu, ancak sözleşmenin müvekkilinin tüm taleplerine rağmen davalı tarafça Noter’de düzenlenmesinden kaçınıldığını, işe süresinde başlanıldığı ve belirli bir süreden sonra davalı tarafça sözleşmeye aykırı taleplerde bulunulduğu halde davalı yanca bedellerinin ödenmesine yanaşılmadığını, ayrıca davalı işveren tarafından müvekkilinin çalışmasını engellemek amacıyla işyerine bekçi konulduğunu ve bu esnada bazı iş aletlerinin de kaybolduğunu, Noterlik tarafından çekilen ihtara ve tüm iyi niyetli yaklaşımlara rağmen herhangi bir çözüm yolu bulunamadığını, davalı yanın olumsuz tutumuna rağmen müvekkilinin işi yapmayı devam etmek istediğini ve yaptığı giderleri belirsiz alacak davası şeklinde tazminat isteme hakkı saklı tutularak talep ettiğini, müvekkilinin yaptığı işlerin parasal değerinin hüküm altına alınarak tahsiline karar verilmesini, şimdilik her iki iş için ayrı ayrı 2.500,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL’nin davalıdan faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz Mahkemede açıldığını ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukukin mümkün olmaması nedeniyle usulden reddini, taraflar arasında düzenlenen 30/09/2016 tarihli anlaşmanın resmi şekle uyulmamış olması ve tarafların resmi sözleşme imzalamaktan sarfınazar etmeleri nedeniyle geçerli bir sözleşme olmadığının tespitini, davacının yaptığını iddia ettiği işlerin ayıplı ve eksik olması nedeniyle bu konuya ilişkin taleplerin reddini, dava harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; 30/09/2016 tarihli sözleşme, teklif formu, taraflar arasında gerçekleşen e-mailler, Jandarma tarafından tutulan tutanak, ihtarname ve cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı belirsiz alacak davasıdır.
Dava dilekçesi kapsamında öne sürülen talep ve dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere davacıya ait olduğu ifade edilen dört adet villanın bir takım dış cephe, peyzaj, iç kısım tadilatı vs. hususlarda anahtar teslim olacak şekilde davacı ve davalı arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar tacir değildir. Cevap dilekçesi kapsamında davacının tacir olduğu ifade edilmekle birlikte davalının tacir olduğuna yönelik herhangi bir iddia söz konusu olmadığı gibi dosyaya bu yönde yansıyan bir delil de bulunmamaktadır. Öte yandan eser sözleşmesi 6102 Sayılı TTK’da münhasıran düzenlenen mutlak ticari dava türlerinden de değildir. Bu minvalde uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektiren somut bir gereklilik bulunmamaktadır.
Bununla birlikte öne sürülen talebin mahiyeti de dikkate alınarak hadisenin 6502 Sayılı Yasa kapsamında tüketici işlemi olarak da nitelendirilemeyeceği kabul edilmiş, uyuşmazlığın genel hukuk kuralları dahilinde görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülmesi gerektiğinin takdiriyle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
(IV) KARAR :
(1)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “