Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/958 E. 2019/318 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR NO : 2019/318
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 22/10/2018
KARAR TARİHİ: 24/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının merkezi İspanya’da bulunan tanınmış bir sigorta şirketi olduğunu, davacının… numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı … şirketini ve bağlı grup şirketlerini bir yerden başka bir yere taşınmakta olan emtianın taşınması esnasında maruz kalabileceği tehlikelerden kaynaklanan hasar, zarar ve ziyana karşı teminat altına aldığını, sigortalının mevcut yada müstakbel tüm bağlı kuruluşları, iştirakleri ve bağlı şirketleri teminat kapsamında olduğunu, …AŞ tarafından sigotalıya muhtelik tekstil emtiası satıldığını, satılan emtiaya istinaden… AŞ’nin ihracatçısı…AŞ’nin sigortalıya 15/07/2016 tarih … ve … numaralı mal faturalarını kestiğini, sigortalının grup şirketlerinden olan …’nın emtianın alıcısı olduğunu, satılan emtianın 15/07/2016 tarih ve … numaralı CMR belgesi tahtında Türkiye’den İspanya’ya kara yolu ile taşınması işinin davalı …AŞ’nin organizasyonu ve yetkilendirmesi ile diğer davalı …Şti tarafından gerçekleştirildiğini, emtianın 15/07/2016 tarihinde Türkiye’den İspanya’ya sevk edilmek üzere… plakalı araç ve… plakalı yarı römorka yüklendiğini, 18/07/2016 araç şoförünün emtia yüklü araç ile İtalya Piacenzo’da seyir halinde iken, kendisine işaret edildiğini görmesi üzerine araçtan indiğini, aracı durduran kişilerin şoförün araçtan inmesi üzerine emtianın yüklü olduğu aracı gasp ettiklerini, olaydan bir süre sonra emtianın yüklü olduğu araç bulunduğunu ancak içinde taşınan emtianın bulunamadığını, araç şoförünün meydana gelen hırsızlık vakasıyla ilgili olarak polise başvurduğunu ve polis tarafından rapor düzenlendiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde toplam 197.193,15 Euro tutarında hasar bedelinin tespit edildiğini, davacı şirket tarafından sigortalıya bu bedelin ödendiğini, böylelikle davacının sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu taşımada taşımacı olarak hareket eden davalıların CMR Konvansiyonunun 3 ve 17.maddeleri uyarınca zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı tarafından sigortalıya ödenen tazminatın davalılardan tahsili için davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduklarını, davalıların itirazlarının haksız ve mesnetsiz olup, kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, anılan nedenlerle davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma konusu malın, taşıcı tarafından 15/07/2016 tarihinde teslim alındığını, alacaklı tarafından ise 18/07/2017 tarihinde icra takibine başvurulduğunu, icra takibine itiraz edildiğini, işbu davanın ise 22/10/2018 tarihinde açıldığını, bu nedenle CMR 31.maddesinde yer alan 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, olayın oluş şekli dikkate alındığında CMR 17.maddesi ile de bir yandan taşımacının sorumluluğunun düzenlenmiş iken diğer taraftan da hasar, gecikme ve ziya hallerinde taşımacının sorumluluğunun kalktığı hallerin düzenlendiğini, bu nedenle taşıyıcının sorumluluğunun kusursuz olmadığını, somut olayda şirket şoförünün aracı ile normal güzergahında seyrederken polis süsü verilmiş silahlı kişiler tarafından silah tehdidi ve önü kesilmek suretiyle durdurularak gasp edildiğini ve araç içerisindeki malların çalındığını, CMR 17/2.maddesine göre davanın gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için davalının hasar bedeli ile sorumlu olduğu düşünülse dahi hasarda taşıyıcıya rücu meblağının CMR 23.madde hükümlerine göre hesaplanmadığını, anılan nedenlerle davanın reddi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin CMR Konvansiyonu uyarınca 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımını kesen 21/07/2017 tarihli borca itiraz dilekçesinin üzerinden 1 yıl 3 ay geçtikten sonra işbu davanın açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, yine ilgili malların İtalya’da bir otoyolda araç şoförünün kimliği meçhul kişilerce durdurulması suretiyle gasp edildiğinden CMR 17/2.maddesi uyarınca zarar sorumlusu olarak nitelendirilemeyeceğini, ayrıca dava konusu taşımanın davalı tarafından yapılmadığını, davalının fiili taşıcıyı sıfatına haiz olmadığını, bir an için taşıyıcının emtiaları hırsızlık sebebi ile teslim edememesinden dolayı kusurlu olduğu varsayılsa dahi talep edilen zarar miktarının fahiş olduğunu, hesaplamanın CMR konvansiyonunda yer alan sınırlama uyarınca hesaplanması gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen davalılardan tahsiline yönelik başlatılmış bulunan icra takibine, davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalılar aleyhine 197.193,15 Euro asıl alacak ve 6.126,49 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 203.319,64 Euro’nun tahsili amacıyla takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalı …Şti vekili taraından 25/07/2017 tarihinde, davalı …AŞ vekili tarafından 21/07/2017 tarihinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise 22/10/2018 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalıların sorumluluğunda Türkiye’den İspanya’ya sevk edilen ve davacı … şirketine sigortalı bulunan bir kısım tekstil emtiasının, Türkiye’den İspanya’ya sevki için… plakalı araç ve… plakalı yarı römorka yüklendiği, 18/07/2016 tarihinde araç şoförünün emtia yüklü araç ile İtalya Piacenso’da seyir halinde iken polis kıyafetli kişilerce aracı durduran kişiler tarafından gasp edildiği, daha sonra araç şoförünün polise başvurduğu ve olay hakkında polis tarafından rapor düzenlendiği, dava konusu taşımada davalıların taşımacı olarak hareket ettiklerini CMR Konvansiyonunun 3 ve 17.maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını belirterek zararın davalılardan tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itirazı üzerine söz konusu itirazın iptali davasının açıldığını belirterek davanın kabulü ile davalılar tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ve iddia etmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkiye taşımanın niteliği uyarınca CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Gerek dosyaya sunulan olaya ilişkin tutanaklar, gerek dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında meydana gelen olayın 18/07/2016 tarihinde meydana geldiği, davacı … tarafından 17/07/2017 tarihinde davalılar hakkında icra takibinin başlatıldığı, CMR Hükümlerine göre davacı sigortanın dava dışı sigortalısının hakkından daha fazlasına sahip olamayacağı, bu kapsamda davacı … yönünden de CMR 32.maddesinin hükümlerinin nazara alınması gerektiği, CMR 32/1.maddesinde sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zaman aşımı süresinin 1 yıl olarak kabul edildiği, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise zaman aşımı süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, bu kapsamda 18/06/2016 tarihinde meydana gelen olay sebebiyle 17/07/2017 tarihinde icra takibine başlanılmış olması sebebiyle icra takibinin zaman aşımı süresi içinde başlatıldığı, dosya kapsamına ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre davalı tarafından taşınan emtiadaki hasarın oluşmasına davacı araç sürücüsünün bilerek kötü hareketinin neden olduğunun iddia edilmediği gibi İtalya’da tutulan resmi tutanaklar gözönüne alındığında yine davalı şirket araç sürücüsü tarafından kendi canına neden olabilecek şekilde başına gelen bir gasp olayı sırasında bilerek kötü hareket ettiği yönünden mahkememize davacı tarafça bunu destekleyen herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi, mahkememizce de bu yönde bir kanaat hasıl olmamış olup, bu kapsamda söz konusu olayda CMR 32.maddesi uyarınca 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği, davacının ilk dava dilekçesinde davalı araç sürücüsünün bilerek kötü hareketine yönelik bir iddiasının bulunmaması, her ne kadar cevaba cevap dilekçesinde davalı araç sürücüsünün bilerek kötü hareketinin neler olduğu belirtilmeksizin sadece soyut bir şekilde ağır kusurlu olduğu ifade edilmiş olmasının davalıların zaman aşımı itirazından kurtulmaya yönelik olduğu, bu itibarla soyut bir iddiaya da mahkememizce değer verilmediği görülmüş, CMR 32.maddesi uyarınca zaman aşımı süresi buna göre değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yapılan incelemede her ne kadar davacı … tarafından davalılar aleyhine 17/07/2017 tarihinde icra takibi başlatılmış olması, bu kapsamda icra takibinin 19/07/2016 tarihli ödeme belgesi ve halefiyet belgesine göre 1 yıllık zaman aşımı süresinde açıldığı görülmüş ise de söz konusu icra dosyasında zaman aşımının icra takibi ile kesildiği, bu kapsamda Borçlar Kanunu 154.maddesi uyarınca kesilme tarihinden itibaren yeni bir sürenin işlemeye başladığı, icra dosyasında en son zaman aşımını kesici işlem tarihinin borçluların borca itirazları olan 21/07/2017 ve 25/07/2017 tarihleri itibariyle kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, söz konusu dosyada itirazın iptali davası açılabilmesi için ön görülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazların alacaklıya tevdinden itibaren başlayacağı ileri sürülmüş ise de; itirazın alacaklıya tevdi edilmemesinin sadece İİK 67.maddesinde belirtilen hak düşürücü sürelerin başlamasına engel teşkil eder nitelikte olduğu, icra takibinin itiraz üzerine durması halinde alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zaman aşımı süresinin tekrar kesilmesine ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlemin itirazın iptali veya kaldırılmasını dava etmekten ibaret olduğu, davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının her ne kadar borçluların itirazlarının kendisine tebliğ edilmemesi sebebiyle (1 yıllık süre tebliğden itibaren başlayacağından) süresi içinde kabul edilse dahi itiraz tarihleri olan 21/07/2017 ve 25/07/2017 tarihlerinden itibaren yeni bir zaman aşımı süresinin başladığı ve bu sürenin de önceki süre ile aynı olduğu, yani 1 yıllık süreye tabi olduğu, davacı tarafından itirazın iptali davasının ise 22/10/2018 tarihinde açıldığı, tüm bu nedenlerle takip ve dava konusu olan alacağın CMR 32/1.maddesi, 6098 sayılı BK 153, 156, 157.maddeleri uyarınca davacı alacağın dava tarihinden önce zaman aşımına uğramış olduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/798 Esas, 2016/6249 Karar sayılı kararı ve benzer kararlarının da aynı şekilde olduğu anlaşılmakla, davacının davasının zaman aşımı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin tabi olduğu ülke ile aramızda … Sözleşmesi uyarınca karşılıklı mütekabiliyet esası bulunduğundan ve davacı şirket bu sözleşme uyarınca teminat göstermekten muaf olduğundan davalı …A.Ş’nin buna yönelik itirazının reddine
2-Davalı …Şti tarafından aktif husumet ehliyetine itiraz edilmiş ise de davacı tarafın temlik alan sıfatıyla da olsa aktif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşıldığından buna yönelik itirazın reddine,
3-Her iki davalının zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davacının davasının ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 18.263,07 TL’den mahsubu ile bakiye 18.218,67 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 63.292,35 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …Şti tarafından yapılan 32,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”