Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/955 E. 2021/839 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/955 Esas
KARAR NO:2021/839

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı bankanın … Şubesi arasında 18/09/2015 tarihinde “… Maaş Sözleşmesi” ve sözleşmenin 18. maddesi tadil edilerek 4. maddeden ibaret ek sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme gereğince davalının çalışanlarına yapacağı aylık maaş ödemelerinin, 3 yıl müddetince davacı bankada açacakları hesaplar üzerinden yapılacağını, 16.05.2017 tarihli ek sözleşmenin 2. maddesinde sözleşme kurum personelinin ilk maaş ödemesinin gerçekleştiği tarihten itibaren 18.09.2019 tarihine kadar yürürlükte kalacağı şeklinde taraflar arasında anlaşma yapıldığını, müvekkili bankanın ek sözleşme 3. Maddesi uyarınca 100.000,00 TL’yi … Promosyon ödemesi açıklaması ile davalı şirket hesabına ödediğini, davacı bankanın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşme süresi 3 yıl olmasına karşın 08.06.2018 tarihinden itibaren sözleşmeye uymamaya başladığını, bunun üzerine, davalı şirkete … 5. Noterliği’nin 09/07/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, her ne kadar ilgili ihtarnamenin … sözleşmesine göre düzenlenmiş olsa dahi, ek sözleşme uyarınca davalı kurumun fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 100.000,00 TL’yi 77.000,00 TL tutarındaki cezai şart bedelinin 09/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizle ödemesi gerektiğimi, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi, davacı banka tarafından keşide edilen ihtarnameye karşın edimlerini yerine getirmemesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız, hukuka aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini beyanla, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 18.09.2015 tarihli sözleşmenin davalı şirket ile … A.Ş. arasında imzalandığını, davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya numarası ile yapılan takipte ise alacaklı tarafın …A.Ş. olarak yer aldığını, her ne kadar davacı alacaklının birleşme yoluyla unvan değişikliği yapmış olsa da alacaklı olduğunu iddia eden ile davacı olan tarafın aynı olmadığından ve davalının sözleşmede böyle bir taraf değişikliği bildirimi gelmediğinden, öncelikle davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddinin gerektiğini, davaya konu 18.09.2015 tarihli sözleşmede 2015 ve 2016 yılına ait olan alacak iddialarının zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı bakımdan da davanın reddinin gerektiğini, sözleşme maddelerinin davalının hiçbir tartışması veya söz hakkı olmadan dayatılarak imzalatıldığını, sözleşmenin iki taraflı borç doğurucu bir işlem olması gerekirken, tüm maddelerin banka lehine matbu formatta düzenlendiğini, tek tarafa borç doğurucu nitelikte ve taahhütname gibi yazılmış olan işbu sözleşme maddelerinin Borçlar Kanunu “Sözleşme Serbestisi” genel prensibine aykırı ve Yüksek Yargı kararları gereği, tek taraflı davalı aleyhine yazılmış olan cezai şartlar ve aleyhe hususların şeklen ve usulen geçersiz olduğunu, davaya konu edilen 18.09.2015 tarihli sözleşmenin noter kanalı ile düzenleme şeklinde yapılmadığını, noterde yapılmayan sözleşmelerde belirlenen cezai şart maddesi Yüksek Yargı kararları gereği, geçerli olmadığından kesin nitelikte olmayacağını ve reddinin gerekeceğini, bu nedenle icra takibinde talep edilen cezai şart ve ferileri ile icra inkar tazminat talebi kabul edilemeyeceğini, ayrıca dava dilekçesinde her ne kadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, iddia ve talep olunan alacak kesin nitelikte ve likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, sözleşmeye konu taahhüt edilen personel sayısı bilgisinin SGK kayıtlarından sorulması gerektiğini, ancak bir an için bu sayının tutmadığı görülse dahi bu durumun davalının kusurundan kaynaklanmadığını, olağanüstü ekonomik nedenlerden dolayı istihdam sayısının yetersiz olduğunu, sözleşme sonrasında son yıllarda yaşanan ülkesel ve küresel krizler, 15 Temmuz darbe girişimi, seçimler, siyasi ve ekonomik sebeplerle olağanüstü yıllar yaşandığını, davalı şirketin etkilendiğini, bu nedenle de davalının hiçbir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, cezai şart maddesinin hukuken ve fiilen de geçersiz ve haksız olduğunu beyanla, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile, davacının, davasının usul ve esastan reddine, borç likit olmadığından %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine, takibin haksız ve kötüniyetli olduğundan, red hükmüne göre %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; taraflar arasında imzalanan 18/09/2015 tarihli … Maaş Sözleşmesi ve ek sözleşme, 16/05/2017 tarihli ek sözleşme, … 5. Noterliği’nin 09/07/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. İcra Müd. … E. sayılı dosyası, faturalar ve banka kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 18.09.2015 tarihli sözleşmenin 3 yıl yürürlükte kalması kaydıyla … Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmenin ek sözleşme ile 18.09.2019 tarihine kadar yürürlükte kalacağının taraflarca kararlaştırıldığı, gerek 18.09.2019 tarihli … Sözleşmesi gerekse Ek Sözleşme ile tadil edilen sözleşmenin 6. maddesindeki cezai şarta ilişkin hükümlerde, davalı şirketin 260 personeline ilişkin maaş ödemelerinin davacı banka tarafından yapılacağı ve işbu personel sayısının %10 azalması, sözleşme hükümlerinin davalı tarafından ihlali hallerinde, sözleşmenin 19. maddesinde belirtilen tutarın cezai şart olarak davacı tarafından talep edilebileceği, davacının, cezai şart olarak davalıdan ödenmesi talep edilen 88.308,00-TL’nin dayanağı ve nasıl bir hesaplama sonucunda talep edildiğine ilişkin olarak somut belgelerin dosyaya ibrazı halinde işbu talebin yerinde olacağı, sözleşmenin davalı tarafından 08.06.2018 tarihinden sonra ihlal edildiğinin somut olarak davacı tarafından sunulan deliller ile dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafından davalıya 18.08.2015 tarihli sözleşmenin 18. maddesine göre … Promosyon Prim Ödemesi olarak taahhüt edilen 120.000,00-TL’nin 23.12.2015 tarihinde 100.000,00-TL olarak davalı şirketin ticari mevduat hesabına ödendiği, işbu Promosyon Prim Ödeme tutarının davalı şirket tarafından geri iadesinin talep edilip edilmeyeceğine ilişkin olarak gerek 18.09.2015 tarihli sözleşmede, gerek ek sözleşmede hüküm yer almadığı, davacının bu yöndeki talebinin mahkemece yerinde görülmesi halinde 100.000,00-TL’nin talep edilebileceği, sözleşmeye göre, davalı şirket çalışanlarının maaş ödemelerinin davacı banka tarafından, davalının hesabından, çalışanlar adına açılan hesaplara virman yoluyla ödeneceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığı, sözleşme süresince davalının maaş ödeme gününden bir gün öncesinden çalışan maaşları toplamında tutarı hesapta bulunduracağı, hesapta yeterli tutarın bulundurulmaması halinde banka tarafından ödeme yapılmayacağının kararlaştırıldığı, sözleşme süresi olarak belirlenen 3 yıllık süreden önce sözleşmenin banka tarafından fesih edilmesi imkanının bulunmasına karşılık, davalı şirketin sözleşme süresi içinde sözleşmeyi fesih yetkisinin bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan 18.09.2015 tarihli sözleşmenin 08.06.2018 tarihinden sonra işlevsiz hale gelip gelmediğinin, davalı şirketin davacı banka nezdindeki personel maaşlarının yatırıldığı vadesiz mevduat hesap ekstresinin dosyaya ibraz edilmediğinden bu yönde her hangi bir tespit yapılamadığı, davacı bankanın, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 08.06.2018 tarihinden itibaren ihlal edildiğini iddia ederek, 88.308,00-TL cezai şart, sözleşmenin 18. maddesine göre 120.000,00-TL promosyon prim ödemesi yapıldığını iddia ederek, 208.308,00-TL’nin işleyecek cari kredi faizi ile birlikte 09.07.2018 tarihinde keşide edilen ihtarname ile ödenmesinin ihtar edildiği, akabinde davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 23.07.2018 tarih, … Esas sayılı icra takibi başlatıldığı, yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda, davacı tarafından, cezai şart olarak davalıdan ödenmesi talep edilen 88.308,00-TL’nin dayanağının ve nasıl hesaplandığının davacı tarafından somut olarak ispatlanması gerektiği, yine davacı tarafından davalıya yapılan 100.000,00-TL’lik promosyon maaş ödeme priminin iade edileceği yönündeki talebinin mahkemece yerinde olduğu kanaatine varılması halinde, takip tarihi itibariyle talep edilebilecek banka alacağının, 88.308,00-TL cezai şart bedeli + 100.000,00-TL promosyon maaş ödeme primi iadesi olmak üzere toplam 188.308,00-TL olarak tespit edildiği, takip tarihi (23.07.2018) tarihi itibariyle, davalı borçludan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından talep edilebilecek tutarın 188.308,00-TL asıl alacak + 1.959,66-TL işlemiş faiz + 207,39-TL ihtarname masrafı ile birlikte toplamda 190.475,05-TL olarak hesaplandığı, hesaplanandan fazla taleplerin yerinde olmadığı, takip tarihinden asıl alacak için %26,76 oranında cari faiz talebinin yerinde olduğu, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 26/12/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının rapora yönelik itirazları kapsamında, davacı bankanın ihtarnamenin tebliği ve temerrüt tarihine yönelik beyanlarına konu ihtarnamenin muhatap yönünden tebliğ adresinin sehven hatalı tespit edildiğinden temerrüdün takip tarihi olarak belirtildiği, talebe konu gerek cezai şart bedeli, gerekse davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerde uygulanan faizin temerrüt faizi değil, bankanın cari faiz oranı olan %26,76 oranında olması nedeniyle hesaplamalar yönünden herhangi bir etkisinin olmadığı, işbu nedenle 25/06/2019 tarihli kök rapordaki tüm tespit ve değerlendirmelerini değiştirecek yeni ve somut herhangi bir belge veya bilginin dosyaya ibraz edilmediğinden kök raporun sonuç kısmında özetlenen hususlardaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğini bildirmiştir.
(4)26.12.2019 tarihli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 13/01/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan ek sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya ödenen 100.000,00-TL tutarındaki maaş promosyon prim bedelinin sözleşmenin fesihi ile geri iade alınacağına ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığından işbu bedelin davacı tarafından iade talebinin yerinde olmadığı, cezai şarta ilişkin olarak, sözleşmenin davacı tarafından fesihi ile ek sözleşmenin 4. maddesi hükmü gereğince cezai şart olarak talep edilen 88.308,00-TL cezai şart bedelinin talebinin doğup doğmadığına ilişkin gerek davacı bankanın ilgili mevduat hesabını dosyaya ibraz etmediğinden, gerekse davalı çalışanlarına ilişkin aylık maaş bordrolarının da dosyaya ibraz edilmediğinden, cezai şartın doğup doğmadığının tespiti yapılamadığı, cezai şart olarak talep edilen 88.308,00-TL’nin talep edilip edilemeyeceğine ilişkin görüş ve kanaat oluşmadığı, davacının taleplerinin mahkemece yerinde olduğu yönünde kanaate varılması halinde, takip tarihi itibariyle talep edilebilecek banka alacağının, 88.308,00-TL cezai şart bedeli + 100.000,00-TL promosyon maaş ödeme primi iadesi olmak üzere toplam 188.308,00-TL olarak tespit edildiği, takip tarihi (23.07.2018) tarihi itibariyle, davalı borçludan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından talep edilebilecek tutarın 188.308,00-TL asıl alacak + 1.959,66-TL işlemiş faiz + 207,39-TL ihtarname masrafı ile birlikte toplamda 190.475,05-TL olarak hesaplandığı, hesaplanandan fazla taleplerin yerinde olmadığı, takip tarihinden asıl alacak için %26,76 oranında cari faiz talebinin yerinde olduğu, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(5)13/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 26/08/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; kök ve ek raporlardaki inceleme, tespit ve değerlendirmelermelerde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, taraflar arasında imzalanan … Maaş Sözleşmesi ve Ek Sözleşme kapsamında, davalı şirketin Davacı banka nezdindeki … IBAN nolu mevduat hesabına, maaş ödemesi altında yatan paralar ve işbu tutarların kaç personelin maaş hesabına virman yapılarak ödendiğinin tespiti için ilgili mevduat hesap ekstresinin dosyaya ve bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden bu yönde tespit ve değerlendirme yapılamadığı, ilgili dönemlere ilişkin Eylül 2015 / Eylül 2018 arası döneme ilişkin … … IBAN nolu mevduat hesap ekstresinin davacı banka tarafından dosyaya ibraz edilmesi gerektiği, davalı tarafından davacı banka nezdindeki mevduat hesabına çalışan personel için gönderilen maaş tutarlarına ilişkin olarak personel listesi ve işbu listede yer alan personelin her birine ne kadar maaş ödemesi yapılacağına ilişkin listenin de davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, aylık maaş ödenecek personel sayısının 260 adedinin %10’una tekabül eden tutar kadar düşmesi halinde Ek Sözleşmenin 4. maddesindeki 100.000,00-TL’lik cezai şart bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan davalı çalışan sayısı ve çalışan hesaplarına ödendiği iddia edilen tablo/liste incelemesinde, ilk 7 aylık dönem dışındaki 30 aylık dönemde sözleşme gereği asgari çalışan sayısının 234 çalışan sayısı altına düştüğü, işbu durumun davacı bankanın bilgisi dahilinde olduğu, ilgili tablo ve listelerden yapılan tespit ile sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükmünün Nisan 2016 ayından itibaren ihlal edildiği, kök ve ek raporlardaki “Davacı tarafından cezai şart dışında, davalı yana yapmış olduğu “Promosyan Maaş Ödeme Primi” adı altında 23.12.2015 tarihinde 100.000,00-TL’nin sözleşmenin ihlali veya davalı tarafından fesih edilmesi hallerinde banka tarafından promosyon maaş ödemesi priminin iade edileceğine ilişkin gerek 18.09.2015 tarihli … Sözleşmesi gerekse ek sözleşmede işbu bedelin davacı Bankaya İade edileceğine ilişkin hükme yer verilmediği, işbu nedenle davalıya yapılan promosyon bedelinin iade talebinin yerinde olmadığı,” şeklindeki değerlendirmenin takdirinin mahkemenin kanaatinde olduğu, davacı tarafından, sözleşmenin ihlali halinde ödenmesi kararlaştırılan cezai şart bedelinin 100.000,00-TL olacağı, ancak icra takibinde davacının 88.308,00-TL tutarında talepte bulunduğu, işbu tutarın ne şekilde tespit edildiğinin anlaşılamadığı, davacının işbu tespit ve değerlendirmeler sonunda cezai şart olarak 88.308,00-TL ile maaş promosyon prim bedeli olarak davalıya yapılan ödemenin geri iade talebinin mahkemece kabul görmesi halinde işbu rapordan önceki raporda sonuç kısmında belirtildiği üzere, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından talep edilebilecek asıl alacağın 188.308,00-TL tutarında olabileceği, diğer hususlarda 13.01.2021 tarihli ek rapordaki tespit ve değerlendirmelerinin değişmediği, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … tarafından borçlu … İnş. Nakliyat ve Tur. İşl. Tic. Anonim Şirketi aleyhine 208.308,00-TL asıl alacak, 4.645,27-TL işlemiş faiz, 207,39-TL ihtar masrafı ve 3,56-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 213.164,22-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı şirket arasında 18.09.2015 tarihinde … Maaş Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 5. Maddesine göre davalı şirketin sözleşmenin yürürlüğü süresinde her ay toplam 300 adet personelin maaş ödemesinin banka aracılığı ile yapılacağını taahhüt ettiği, ancak ek sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca personel sayısının 260 adet olarak değiştirilerek aylık maaş ödemesi yapılacak olan personel sayısının 260 adedinin %10 ‘una tekabül eden tutar kadar düşmesi / azalması halinde davalının bu sözleşmenin 4. Maddesinde yer alan cezai şart bedelini bankaya ödemeyi taahhüt edeceği şeklinde tadil anlaşılmıştır. Ek sözleşme 4. maddesi uyarınca: ”Kurumun bu sözleşme ve bilcümle eklerinde yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya sözleşme süresi içerisinde sözleşmenin uygulanmasını fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde, kurum, bankanın fazlaya dair zararını talep haklı saklı kalmak kaydıyla söz konusu durumun meydana geldiği günü takiben 3 iş günü içerisinde 100.000,00-TL’yi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bankanın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte herhangi bir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve def’i iddiasında bulunmaksızın derhal bankaya ödemeyi taahhüt eder.” şeklinde anlaştıkları yine ek sözleşmenin 16.05.2017 tarihinde imzalandığı, sözleşmede sözleşme süresinin; davalı kurum personelinin ilk maaş ödemesinin gerçekleştiği tarihten itibaren 18.09.2019 tarihine kadar yürürlükte kalacağı, 3 ay önceden tarafların yazılı fesih ihbarında bulunmaması halinde sözleşmenin ikişer yıllık dönemler halinde uzayacağı kararlaştırılmıştır. Mahkememizce celp edilen kayıtlar, delillerde incelenerek alınan bilirkişi raporlarında davacı bankanın davalı şirkete sözleşmenin 18. Maddesinde kararlaştırılan; ”Kurumun bu sözleşmede ve eklerindeki taahhütlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmesi şartıyla banka, kuruma 120.000,00-TL’yi KDV dahil fatura karşılığı ödeyecektir.” düzenlemesi gereği, 100.000,00-TL’yi (20.000,00-TL eksik olarak) 23.12.2015 tarihinde davalı şirket hesabına ödendiği ibraz edilen ödeme dekontundan tespit edilmiştir. Alacaklı banka borçlu muhatap şirkete Bornova… Noterliği’nin 09.07.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin imzalanması akabinde muhatabın personel maaş ödemelerinin davacı banka aracılığı ile yapılması gerekirken 08.06.2018 tarihinden itibaren … maaş sözleşmesi hükümleri gereği davalının üzerine düşen yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediği ve sözleşmeyi ihlal ettiğinden bahisle … maaş sözleşmesinin 19. Maddesi uyarınca sözleşmeyi feshettiklerini ve yine 19. Madde uyarınca 88.308,00-TL tutarlı cezai şartın 09.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte toplam 208.308,00-TL’nin en geç 3 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiştir. Aynı ihtarnamede 18.09.2015 tarihli … maaş sözleşmesine istinaden firmaya ödenen toplam tutarın 120.000,00-TL olduğu belirtilmiştir. Ancak bahsi geçen banka ödeme dekontuyla da sabit olduğu üzere davacı bankanın davalıya 23.12.2015 tarihinde ödemiş olduğu tutarın 100.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça işbu dosya dayanağı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ve dava dilekçesi ile davalıya gönderdiği ihtarname incelendiğinde, davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca cezai şart bedelini ve ayrıca 23.12.2015 tarihinde ”Promosyon maaş ödeme primi” açıklamalı davalıya ödediği 100.000,00-TL primi olmak üzere toplam 208.300,00-TL asıl alacağı talep etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka tarafından mahkememize sunulan 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise ihtarnamede talep edilen 88.308,00 TL’nin faiz hesabı olduğu sehven bu bedelin yazıldığı, davalının bankaya ödemesi gereken anaparanın 100.000,00 TL olduğunu belirtmiştir. Davacı taraf, taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği ve ek sözleşme uyarınca 260 çalışan sayısının %10 altında çalışan eksilmesi hallerine dayandırarak feshettiği anlaşıldığından mahkememizce bu hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde Eylül 2015 ayının ilk uygulama ayı olduğu ve 71 çalışan olduğu, Ekim 2015 ayı için 266 çalışan, Kasım 2015 ayı için 278 çalışan, Aralık 2015 ayı için 283 çalışan, Ocak 2016 ayı için 262 çalışan, Şubat 2016 ayı için 247 çalışan, Mart 2016 ayı için 237 çalışan olduğu, Nisan 2016 ayı dahil takip eden aylarda Eylül 2018 ayı son maaş ödemelerinin sözleşme ile belirlenen asgari ödenecek personel sayısı olan 234 çalışan sayısından düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda düzenlemesi dikkate alındığında, 16.05.2017 tarihli ek sözleşme ile sözleşme süresinden 18.09.2019 tarihine kadar yürürlükte kalacağı, ek sözleşme uyarınca 260 çalışan sayısının %10 altında çalışan eksilmesinin Nisan 2016 ayında başladığı ve sözleşmenin bu Nisan ayından itibaren davalı tarafça ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında imzalanan ek sözleşmenin 2. maddesinin atfıyla 4. maddesi gereği davalının tacir olduğu ve sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüğü ihlal ettiğinden cezai şart bedelini ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf cezai şart dışında davalı yana yapmış olduğu promosyon maaş ödeme priminin de iadesini talep etmiştir. Taraflar arasında yapılan … maaş sözleşmesi yahut ek sözleşmede promosyon maaş ödemesi priminin davacı bankaya iade edileceğine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı tespit edilmiştir
6098 sayılı TBK’nın 179. maddesinde cezai şartın türleri seçimlik cezai şart (TBK 179/1), ifaya eklenen cezai şart (TBK 179/2) ve ifa yerine cezai şart (TBK 179/3) olarak düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 179/1 hükmüne göre; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir”. Borçlu, borca uygun hareketle yükümlü olup, bu hükme göre taraflar, sözleşmede borçlunun ya borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesini ya da ceza koşulunu ödenmesini kararlaştırmış olabilirler ancak bu durumda seçim hakkı alacaklıya tanınmıştır. Somut olayda davacı ceza koşulunun ödenmesini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 179/2 hükmüne göre; “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” Bu hükme göre, borçlunun borca aykırı davranışı halinde, alacaklı hem aynen ifayı, hem de kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilecektir.
Somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşmede düzenlenen cezai şart, TBK 179/1 maddesinde düzenlenen seçimlik cezai şarttır. Davacı, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını iddia ederek, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin ödenmesini talep etmektedir. Sözleşmede davacı banka tarafından ödenen promosyon maaş ödemesi priminin sözleşmenin süresinden önce sona ermesi veya ihlali durumunda bankaya iade edileceğine dair hüküm bulunmadığına göre hatta davacı banka tarafından icra takibinden önce buna ilişkin davalıya ihtarname de gönderilmediğine göre ifaya eklenen cezai şart değil ifa yerine cezai şart talep edilebileceği dikkate alınarak davacının davalıdan koşulları oluşan 100.000,00 TL cezai şart alacağı bulunduğu ancak davacının, ödemiş olduğu promosyon priminin geri iadesini davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında işlemiş faiz talebinde bulunmuş olduğundan işlemiş faiz bakımında yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki ek sözleşme 4. maddesinde, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi, yazılı taahhütlerin gününde tam olarak yerine getirilmemesi… hallerinde söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 iş günü içerisinde ilgili bedelin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsiline ilişkin düzenleme bulunduğu, söz konusu olayda davalı tarafça sözleşmenin ihlalinin Nisan 2016 tarihinde başladığı ancak davacı tarafça davalıya 09.07.2018 tarihinde ihtarname gönderildiği, 2016 yılında başlayan sözleşme ihlali nedeniyle davacı banka tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı yahut davalıya ihtarname gönderilmediği, ihtirazi kayıt da mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacının ihtarname tarihinden önce işlemiş faiz talep edemeyeceği, yine Bornova 5. Noterliği’nde davacı tarafından davalıya gönderilen 2018 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediği, tebligatın iade döndüğü anlaşılmakla davalı icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden davacı bankanın işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle davacının davalıdan 100.000,00 TL tutarında cezai şart alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacının 213.164,22 TL icra takibi yapmış olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen haksız olduğu anlaşıldığından itirazın kısmen iptali ile takibin 100.000,00-TL asıl alacak, 207,39-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 100.207,39-TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ancak davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de; İİK 67/2. Maddesi gereğince alacaklı olduğunu iddia eden tarafın takipte kötü niyetli ve haksız olunması kötü niyet tazminatının şartlarından olduğu, her ne kadar davacı banka takipte haksız ise de bakiye alacağın varlığı yargılamayı gerektirmekte olup kötü niyetli olarak davrandığından bahsedilemeyeceğinden davacı aleyhine şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABÜL KISMEN REDDİ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZLARIN KISMEN İPTALİ ile, takibin 100.000,00-TL asıl alacak, 207,39-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 100.207,39-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %26,76 faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. md. uyarınca alacağın %20’si oranında (20.041,47-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.845,16-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.574,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.270,66-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.574,50-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 138,05-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.173,95-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 551,75-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 13.469,70-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(9)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 14.680,90-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır