Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2018/1307 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/939 Esas
KARAR NO : 2018/1307
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında internet sitesi yapımına ilişkin bir iş ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde işin tanımı ve nasıl olacağı üzerinde mail yolu ile anlaşmaya varıldığını, 20/03/2018 tarihinde ilgili sitenin devreye girdiğini ve ödemenin yapılabilmesi için fatura bilgilerinin istendiğini ve faturanın 25/04/2018 tarihinde düzenlendiğini, davalı borçlu şirket tarafından 31/05/2018 tarihinde alacağın yalnızca bir kısmının ödendiğini, ancak bakiye kısmın davalı tarafından ödenmediğini, davacının davalı şirketten 2.990,00 TL asıl alacağının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından borcun ödenmediğini ve icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, anılan nedenlerle davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, davacının adresinin Beylikdüzü olduğunu, bu nedenle Büyükçekmece İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yine davalı şirketin adresinin de Üsküdar olduğunu, her durumda İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yine davalı şirketin sözü edilen internet sitesi yapımına ilişkin olarak hiçbir aşamada davacıdan hizmet almadığını, davacı ile bu yönde bir sözleşmede imzalamadığını, anılan nedenlerle öncelikle davanın usulden reddi ile yapılacak yargılama sonucu davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından, davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı tarafından davalı şirket aleyhine 2.990,00 TL asıl alacak ve 71,33 TL ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 3.061,33 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalı tarafından başlatılan takibe itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK.nun 116/1-a maddesi uyarınca “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı”nın ilk itirazlardan olduğu belirtilmiş ve aynı yasanın 117. maddesi ile cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak 26/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 14/11/2018 tarihli cevap dilekçesi ve ekindeki vekaletnameyi de sunmak suretiyle icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açılmış olduğundan, ortada usulüne uygun bir icra takibi bulunmamakla davanın reddini talep ederek, süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki ilk itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK.nun 6. maddesi uyarınca davanın “Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde” görülmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olaya bakıldığında icra takibinin İstanbul İcra Müdürlüklerince yapılmış olduğu ve davalının yerleşim yerinin ise “…” olduğu görülmüştür. Yine davacının yerleşim yerinin ise “…”dur. Davacı tarafın adresi …’nde ilçe sınırları içerisinde, davalının adresinin ise Üsküdar ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. Davaya konu edilen icra takibi ise, İstanbul icra dairesinde başlatılmıştır. Davalı borçlu tarafın icra takibine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik açık itirazının bulunması ve yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu icra dairesi olduğunun belirtilmesi karşısında, öncelikle 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi gerekmektedir. Davaya konu takip dosyasında, davacı taraf fatura alacağına istinaden davalı aleyhinde takip başlatmıştır. Davalı tarafça hem takip dosyasında hem de cevap dilekçesinde faturaya konu edilen işin yapılmadığı, taraflar arasında sözleşmenin bulunmadığı iddia edildiği gibi davacı tarafça da iddia edilen yazılı sözleşme sunulmamıştır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Davalının yerleşim yerinin Üsküdar ilçe sınırları içerisinde bulunması ve aleyhindeki takibin yetkili olmayan icra dairesinde başlatılmış bulunmasından dolayı, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın bu nedenle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 36,97 TL’den mahsubu ile bakiye 1,07 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …