Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/934 E. 2018/1184 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/156 Esas
KARAR NO : 2018/1044
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ile …AŞ’nin hissedarı olduğu, “…Şti”nin hisselerinin davalılara 10/06/2009 tarihinde satıldığını, ilgili sözleşme uyarınca bedellerinin davalılardan tahsil edildiğini, tarafların 10/06/2009 tarihinde yeni bir anlaşma daha yaparak ” Alıcılar, şirketinin 23/05/2008 tarih ve EÜ/1613-… numara ile elektrik üretim lisansına sahip olduğu … HES’in tamamlanıp üretime geçmesinden itibaren başlay arak ve lisans müddetince devam etmek üzere her yıl tesiste üretilen elektirik kwh başına 0.003 USD tutarında bir bedeli, satıcıların her yılın başında şirket ile şirket danışmanlık yapmak üzere satıcıların belirleyeceği ana sözleşmesi uygun bir firmaları arasında imzalanacak danışmanlık sözleşmesine istinaden, satıcıların “Danışmanlık Şirketi”tarafından şirkete kesecekleri fatura karşılığında yıllık olarak her yıl cari üretim yılının son gününde lisans sahibi şirket adına düzenlenecek fatura karşılığı takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar satıcılara şirket tarafından ödettirilmesini taahhüt etmektedir. Satıcılar bu hakkını alıcılara haber vermekle başkaca tüzel ve gerçek kişilere de devredebilir.” hükmünün kararlaştırıldığını, bu ek sözleşmeye paralel olarak davalıların toplanarak …AŞ’ne ortakları sıfatı ile 2009/03 numaralı ve 05/08/2009 tarihli ortaklar kurulu kararını aldıklarını, ilgili karar da “şirketin sahibi bulunduğu … HES’in tamamlanıp üretime geçmesinden itibaren başlayarak ve lisans müddetince (Lisans Süresi Uzarsa, uzayan sürede herhangi bir ödeme yapılmamak kaydı ile) devam etmek üzere her yıl tesiste (Hidro Elektrik Santralinde) üretilecek elektriğin kwh başına 0,003 USD tutarında bedeli … ve/veya kendisinin belirleyeceği bir şirketinin şirketimize keseceği fatura karşılığında cari üretim yılını takip eden ocak ayı sonuna kadar ödemesine”şeklinde karar alındığını, bu sözleşmeler ve ortaklar kurulu kararı uyarınca davacılara ödeme yapılması gerektiğini davacı şirketin danışman şirket olarak atandığını, davalılardan … Hes’in ne zaman üretime geçtiği, üretime geçmiş olduğu tarihten itibaren kaç kwh elektrik üretmiş olduğu, yapılmış olan ek sözleşme ve ortaklar kurulu kararında davacı şirkete ilgili bedelin ödenmesi hususunda ihtarnameler gönderildiğini, ancak davalılar tarafından geri dönüş olmadığı, ödemelerin yapılmadığını, anılan nedenlerle davacı şirketin ilgili sözleşmeler uyarınca “Danışman Şirket” olarak tespitine, davalı … AŞ’nin … Hes’i ne zaman üretime geçirdiği ve üretime geçmiş olduğu tarihten itibaren kaç kwh elektrik üretmiş olduğunu gösterir tüm bilgi ve belgelerin istenmesi için…Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, ilgili kurumlardan gelecek olan bilgi ve belgeler ve ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davalı … AŞ’nin üretmiş olduğu kwh elektrik üzerinden ek sözleşme ve ortaklar kurulu kararı doğrultusunda hesaplanacak olan alacağından şimdilik 1.000,00 TL’sinin ilgili sözleşmede belirtilen vadesinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacılar vekili sunmuş olduğu 10/02/2017 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000,00 TL’yi ıslah ederek dava değerlerini 1.000,00 TL’den 305.000,00 TL arttırarak 306.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini, yine fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların …AŞ’nin 2013 yılı Enerji Üretimi karşılığı “…Şti’ne ilişkin hisse devir ve temlik (alım-satım) sözleşmesine ek sözleşmesi” gereği hesaplanacak olan alacaklarının şimdilik 306.000,00 TL miktarındaki kısmının vade tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların “danışman şirket” olarak tespitine dair talepleri yönünden…AŞ’nin aktif husumet ehliyetinin olmadığı, yine müvekkillerinden …AŞ’nin dava konusu edilen belgelerde taraf olmadığını, bu nedenle pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya dayanak yapılan 10/06/2009 tarihli belgenin karşılıklı taahhütleri içeren borç doğurucu bir belge olmadığını, iyi ilişkilere dayanılarak yapılan bir tercih beyanı olduğunu, bir danışmana ihtiyaç duyulduğunda kendilerinin önereceği bir danışman firma ile çalışılacağının beyan edildiğini, ancak bu beyanın çelişkili olup hiçbir bağlayıcılığı olmadığını, paylarını satan satıcıların önereceği danışman ile sözleşme yapılmış olsaydı danışmanın keseceği faturaların bedellerinin satıcılara ödeneceğinin öngörüldüğünü, bu nedenle bir bağlayıcılığı olmadığını, davalı … AŞ’nin bir danışmana ihtiyacı olmadığını, hiçbir firmadan danışmanlık hizmeti almadığını, 05/08/2009 tarih ve 2009/3 sayılı ortaklar kurulu kararının uygulanmadan iptal edildiğini, yine davalı … AŞ’nin sahip olduğu lisans sözleşmesinin 49 yıllık olduğunu, tarafları lisans sözleşmesi süresince bağlı saymanın davalıların ekonomik özgürlüklerini engelleyeceğini, anılan nedenlerle davanın öncelikle husumet yönünden, her şekilde davanın esas yönünden de reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2017/132 ESAS-2017/147 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2009 tarihli …Şti’ne ilişkin hisse devir ve temlik (alım-satım) sözleşmesi ile aynı tarihli “…Şti’ne ilişkin hisse devir ve temlik (alım ve satım) sözleşmesine ek sözleşmesi” gereği yine bu kapsamda taraflar arasında gerçekleştirilmiş olan ikrarlar içeren e-mailler ve davalıların oy birliği ile almış oldukları…numaralı 05/08/2009 tarihli Ortaklar Kurulu kararları da göz önüne alınarak davalıların … Hes’de 2013 yılında üretmiş oldukları enerji karşılığı doğmuş davacı alacaklarının tespiti ile şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 71.346,52 USD’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ayrıca açmış oldukları bu davanın ek dava olduğunu ileri sürerek işbu davanın mahkememizin 2015/156 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/132 Esas 2017/147 Karar ve 23/02/2017 tarihli karar ile; davanın, taraflarının ve dava konusunun mahkemelerine yöneltilen davanın tarafları ve konusu ile aynı olduğu, mahkememizdeki davadan önce açıldığı anlaşılmış, HMK 166. Maddesi gereğince aralarında bağlantı bulunan mahkemelerinin dosyası ile mahkememizin 2015/156 E sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir ve Borçlar Hukuku Uzmanı bilirkişi heyetine tevdi ile taraflar arasındaki varsa alacak ve borç miktarının tespit edilmesi için bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … ve Doç.Dr. … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 04/08/2016 tarihli raporda; taraflar arasında 10/06/2009 tarihinde akdedilen ek sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle danışmanlık sözleşmesinin yapılmasını konu eden bir ön sözleşme olduğu, ek sözleşmenin TBK 532.maddesi anlamında bir komisyonculuk sözleşmesi olmadığı, dava muhtevasında taraflar arasında imzalanmış ayrı bir danışmanlık sözleşmesinin bulunmadığı ve taraflarca bu sözleşmeye istinaden hazırlanmış faturalarında dosyada mevcut bulunmadığı, sonuç olarak davacıların davalılardan talep etmiş olduğu alacağın oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce yeniden birleşen dava ve ıslah edilen dava yönünden tarafların ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde Mali Müşavir, Ekonomist ve EPDK Uzmanı bilirkişi heyeti ile inceleme yaptırılarak taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi ve bu devir sözleşmesine ek olarak akdedilen 10/06/2009 tarihli ek sözlelşme hükümleri dikkate alınarak ve bu sözleşmelerin hukuki nitelendirilmesi mahkememize ait olarak kabulü ile öncelikle taraflar arasında akdedilen ek sözleşmenin hisse devir sözleşmesinin eki vasfı sıfatıyla satıcı lisansı ücretini düzenlemeye yönelik olduğu varsayımı ile davacı tarafların davalılardan bir alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, yine sözleşmenin hukuk niteliğinin değerlendirilmesi mahkememize ait olmak üzere söz konusu sözleşmenin bir danışmanlık sözleşmesi olduğu varsayımı ile davacı tarafça davalılara danışmanlık hizmetinin verilip verilmediği, verilmiş ise ne kadar süre için verildiği, bu süre zarfında davacıların sözleşmede belirtilen hesaplama üzerinden danışmanlık ücretine hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise ne miktarda kazandığının tespiti bakımından rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir Meryem Tüfekçi, Prof.Dr…. ve Doç.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03/01/2018 tarihli raporda; davacının 2016-2016-2017 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduklarının anlaşıldığı, davalının 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğunun anlaşıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta …AŞ’nin nihai kârının lisans devri ile elde edeceği bedellerden ibaret olduğu ve …AŞ’nin sahip oldğuu 23/05/2008 tarih ve EÜ/1613-8/1172 numaralı elektrik üretim lisansının ise 49 yıllık bir lisans olduğu, bu anlamda söz konusu lisansın olçuta değer arzettiğinden ve devralanı 49 yıl boyunca/lisans süresince ciddi bir gelir getireceği mevzuatlar gereği de tespit edilebildiğinden, ayrıca sektördeki devirlerin yaklaşık bedelleri de düşünüldüğünde söz konusu 49 yıllık lisans devrinin/yani şirket hisselerinin külliyen davalılara devrinin sadece 7.500.000 USD (10/06/2009 USD döviz satış kuru 1,5397) kuru karşılığında yapılıp yapılmayacağının takdirinin mahkememize ait olduğu, “…Şti’ni ilişkin hisse devir ve temlik (alım ve satım) sözleşmesi” başlıklı 10/06/2009 tarihli sözleşme incelendiğinde; tarafların işbu sözleşme üzerinden bir ihtilaf sahibi olmadıkları, ihtilafın daha çok 10/06/2009 tarihli ek sözleşme üzerinde yoğunlaşmış olduğunun görüldüğü, dosyada mevcut …’ın müzekkere cevabında verilen kwh miktarına göre 10/06/2009 tarihli ek sözleşmenin “…üretilen elektrikin kwh başına 0.003 USD tutarında bir bedeli..” hükmü gön önüne alınarak dava konusu edilen 2013 yılında üretilen 51.224.400 kwh x 10/06/2009 tarihli ek sözleşmeye göre kararlaştırıldığı görülen 0,003 USD’den = davacılara ödenmesi gerektiği, buna göre tespit edilen toplam alacağın 153.673,2 USD olabileceği, tarafların dilekçelerindeki beyanları dikkate alındığında davacı tarafın davalı tarafa herhangi bir danışmanlık hizmeti vermediği, davalı tarafın da halihazırda enerji sektöründe faaliyet gösterdiği, bu anlamda danışmanlık hizmetine ihtiyaç duymadığı, davacıların danışmanlık hizmetinden doğmuş herhangi bir danışmanlık hizmeti bedel alacağının bulunmadığı, 10/06/2009 tarihli ek sözleşmeye göre 2013 yılında; 01/02/2014 temerrüt tarihi itibariyle fiili olarak 1 yıllık USD mevduata uygulanan azami yıllık faiz oranının %1,75 olduğu görüldüğünden davacının belirlenen 153.673,20 USD alacağına temerürrüt tarihinden itibaren yıllık %1,75 oranında ve değişen oranlarda döviz faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/06/2018 tarihli ek raporda; …Limited Şirketine ilişkin Hisse Devir ve Temlik (alım ve satım) Sözleşmesi başlıklı 10/06/2009 tarihli sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğu, Kurtsuyu’nun sahip olduğu 23/05/2008 tarih ve EÜ/1613-8/1172 numaralı elektrik üretim lisansının satışına yönelik ücretin belirlenmesine yönelik bir sözleşme olduğunun (Hisse devrinin lisansın devrinin sağlanmaya yönelik olduğu ve devrin yapıldığı tarihte herhangi bir yatırım harcamasının bulunmadığı) kabul edilmesi halinde tarafların dilekçelerindeki beyanları dikkate alındığında ve defter kayıtlarına göre davacı tarafın davalı tarafa herhangi bir danışmanlık hizmeti vermediği, davalı tarafın da danışmanlık hizmetine ihtiyaç duymadığı, netice olarak davacıların danışmanlık hizmetinden doğmuş herhangi bir danışmanlık hizmeti alacağının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde: davacı … ile dava dışı …AŞ’nin hisse sahibi olduğu …AŞ’nin tüm hisselerinin diğer davalılara satışı hususunda 10/06/2009 tarihli hisse devir ve temlik sözleşmenin akdedildiği, söz konusu devir sözleşmesi ile davacılara ait …AŞ hisselerinin davalı uhdesine geçtiği, sözleşme bedelinin 7.500.000,00 USD olduğu, noterden devir işlemlerinin tamamlanması üzerine hisselerin alıcılara devredildiği, bu hususta davacı ile davalı arasında esasen bir ihtilafın da bulunmadığı, davacı … ile dava dışı diğer satıcı …AŞ ile alıcılar arasında akdedilen ve taraflar arasında ihtilafsız olup taraflarca karşılıklı edimlerin yerine getirilen 10/06/2009 tarihli …Şti’ne ilişkin hisse devir ve temlik sözleşmesine ek olarak düzenlenen yine aynı tarihli yani 10/06/2009 tarihli ek sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı, bu ek sözleşmeye göre “Şirketin elektrik üretim lisansına sahip olduğu … Hes’in tamamlanıp üretime geçmesinden itibaren başlayarak ve lisans müddetince devam etmek üzere her yıl tesisten üretilen elektriğin kw başına 0.003 USD tutarında bir bedelin satıcıların her yılın başında şirket ile şirkete danışmanlık yapmak üzere satıcıların belirleyeceği ana sözleşmesi uygun bir firmalar arasında imzalanacak danışmanlık sözleşmesine istinaden satıcıların danışman şirketi tarafından şirket adına düzenlenecek fatura karşılığı takip eden yılın ocak ayı sonuna kadar satıcılara şirket tarafından ödettirilmesini taahhüt etmektedirler. Satıcılar bu hakkını alıcılara haber vermekle başkaca tüzel ve gerçek kişilere de devredebilirler.” hükmünün düzenlendiği, davalılar tarafından … Hes Santrali tamamlanıp üretime geçmiş olmasına rağmen davalı tarafça söz konusu ek sözleşmede belirlenen ücretin davacılara ödenmediği, davacıların bu sebeple dava açtığı görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmelerin hukuki niteliğinin tespiti gerekmektedir. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 520/4.maddesine göre pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavelenin yazılı şekilde yapılmış olması ve imzasının noterce tasdik ettirilmiş olması gerektiği, yine bir pay devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceği düzenlenmiş olup, esasen taraflar arasındaki birinci sözleşme olarak isimlendirilen ve 10/06/2009 tarihli olup daha sonra noterden imzaları onaylanan …Şti hisselerinin devir ve temlikine ilişkin sözleşmenin geçerli bir hisse devir sözleşmesi olduğu, taraflarca söz konusu sözleşmeye ilişkin edimlerin karşılıklı olarak yerine getirildiği ve hisselerin davalı uhdesine geçtiği, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu hisse devri sözleşmesine ek olarak yapılan ek sözleşmeden kaynaklandığı, davacı tarafça söz konusu ek sözleşme ile ilk sözleşmedeki alıcıların satıcılara ödeyeceği hisse devir bedeline ek olarak devir bedelinin öngörüldüğü ve bu ikinci sözleşmenin ek devir bedeli ödenmesine yönelik bir sözleşme olduğunun iddia edildiği, davalı tarafından ise söz konusu ek sözleşmenin bir danışmanlık ön sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davacı tarafça davalıya herhangi bir danışmanlık hizmeti verilmediği ve taraflar arasında yapılmış bir danışmanlık sözleşmesi bulunmadığı için davacının herhangi bir ücrete hak kazanamayacağı iddia edilmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ek sözleşmenin hukuki niteliğinin ne olduğu konusunda toplanmaktadır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18.maddesine göre “bir akdin şekil ve şartlarının tayininde iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır.” hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre taraflarca akdedilen sözleşmenin niteliğinin tayininde BK 18.maddesi hükümleri ve taraf muvazasına ilişkin hükümler ve yerleşmiş Yargıtay kararlarından istifade etmek gerekmektedir. Yukarıda değinildiği üzere Limited Şirket hisse devri sözleşmeleri kanunen noterden imzaları onaylı ve yazılı şekilde yapılmak, pay defterine işlenmek suretiyle geçerli olabilecektir. Ancak yine Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında devir işlemleri usule uygun yapılmak şartıyla hisse devrinden önce yada sonra sadece bedele yönelik yada devre ilişkin başkaca ek şartlar getiren sözleşmelere cevaz verilmiş bulunmaktadır. Bu şekilde yapılacak bir ek sözleşme ile kararlaştırılabilecek ek ücrete ilişkin sözleşmede geçerli kabul edilebilecek ve bu ek ücret alacağına satıcılar hak kazanabilecektir. Ancak bu şekilde yapılacak sözleşmeden ek ücrete ilişkin bu bedelin hisse devri karşılığında yapılmış olduğunun açıkça düzenlenmiş olması gerekmektedir. Taraflar arasında akdedildiği ileri sürülen sözleşme ek sözleşme içeriği dikkate alındığında söz konusu ek sözleşme ile şirketin 23/05/2008 tarih ve EÜ-1613-8/1172 numara ile üretim lisansına sahip olduğu … Hes’in tamamlanıp üretime geçmesinden itibaren başlayarak ve lisans müddetince devam etmek üzere her yıl tesiste üretilen elektrikin kw başına 0.003 USD tutarında bir bedeli satıcıların, her yılın başında şirket ile şirkete danışmanlık yapmak üzere satıcıların belirleyeceği ana sözleşmesi uygun bir firmalar arasında imzalanacak danışmanlık sözleşmesine istinaden, satıcıların danışman şirketi tarafından şirkete kesecekleri fatura karşılığında yıllık olarak her yıl cari üretim yılının son gününde lisans sahibi şirket adına düzenlenecek fatura karşılığı takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar satıcılara şirket tarafından ödettirilmesini taahhüt etmektedirler.” hükmü düzenlenmiş olup, söz konusu düzenleme içeriği dikkate alındığında bu sözleşmenin bir nevi danışmanlık ön sözleşmesi olduğu, ek sözleşmede belirtilen üretilen kw/saat karşılığı 0.003 USD’nin satıcıların belirleyeceği bir firma tarafından alıcılara verilecek danışmanlık hizmeti karşılığında ödeneceğinin düzenlendiği, dolayısıyla bu ücretin ödenebilmesi için satıcılar tarafından yada onların belirleyeceği bir şirket tarafından alıcılara ve hissesi devredilen şirkete bir danışmanlık hizmetinin verilmesinin gerektiği, ek sözleşme ile sadece devir bedeline ek olmak üzere bedel tespitinin yapılmadığı, dolayısıyla söz konusu sözleşmenin hisse devrindeki bedele ek olarak ek devir bedeli öngören bir sözleşme niteliğini taşımadığı, her ne kadar davacı tarafça söz konusu sözleşmenin hisse devir bedeline ek getiren bir sözleşme olduğu iddia edilmiş ise de tarafların bu konudaki iradesinin birbirleri ile örtüşmediği, gerek sözleşmenin içeriği, gerekse BK 18.maddesi uyarınca mahkememizce yapılan yorumda da sözleşme içeriğinin danışmanlık ön sözleşmesi niteliğinde olduğu gözönüne alındığında davacının ancak saikte yanılgıyı ileri sürebileceği, saikte yanılgının da sorumluluğunun tacir sıfatını taşıyan davacılara ait olduğu, ayrıca 818 sayılı BK’nun 24. Maddesi uyarınca saikte yanılmanın esaslı yanılma sayılmayacağı, bir an için esaslı yanılma kabul edilse dahi ilk hissedar sözleşmesinin tanzim tarihinden itibaren 1 yılın geçtiği halde davacı tarafça söz konusu esas sözleşmenin iptalinin talep edilmediği, dava aşamasında da ek sözleşmede yanılgısı olmasaydı söz konusu ilk sözleşmeyi imzalamayacağına yönelik bir iddiada da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının söz konusu ek sözleşmenin sadece ve sadece devir bedeline ilave ücret öngören bir sözleşme olduğu iddiasına değer verilmemiş, kaldı ki tarafların Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında doğrudan doğruya devir bedeline ek ücret kararlaştırılmasına ilişkin bir sözleşme düzenlemelerinin önünde hukuki bir engel bulunmaması da dikkate alındığında bu şekilde düzenlenebilecek bir sözleşme yerine danışmanlık sözleşmesi yapılmasının da söz konusu sözleşmenin danışmanlık ön sözleşmesi olarak düzenlendiğinin göstergesi olduğu, ayrıca davacı tarafın bu iddiasıyla da aslında ek sözleşmede muvaza yapıldığının iddia edildiği, fakat taraf muvazasının yazılı delille ispatı gerektiği, davacı tarafın taraf muvazasını yazılı bir delille de ispatlayamadığı, her ne kadar davacı tarafça son celse davalı şirketin yönetim kurulu tarafından ek bedel ödeneceğine ilişkin kararlar aldığı ileri sürülmüş ise de bu kararın taraflar arasında akdedilen ek sözleşme içeriğinin tekrarından ibaret olduğu, dolayısı ile muvazayı ispatlayan nitelikte bir sözleşmenin bulunmadığı, kaldı ki yönetim kurulu tarafından alınan bu kararın da sözleşme boyutuna ulaşmaması sebebiyle tek taraflı bir beyan olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında taraflar arasında akdedilen ek sözleşmenin sadece devir bedeline ek olarak ek bedel öngörülen bir sözleşme olmaması dikkate alındığında ve davacı tarafça davalılara verilmiş bir danışmanlık hizmetinin bulunmaması sebebiyle davacının ıslah edilen şekli ile asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının esas dava yönünden davasının subut bulmadığından REDDİNE,
2-Davacının birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/132 Esas sayılı dava dosyası yönünden subut bulmayan davanın REDDİNE,
Esas Dava Yönünden;
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının, dava açılışta alınan peşin alınan 27,70 TL + ıslah harcı 5.208,65 TL + ıslah ile birlikte yatırılan 31,40 TL peşin harç toplamı 5.267,75 TL’den düşümü ile bakiye 5.231,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 24.310,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 11,00 TL posta masrafının davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Birleşen Dava Yönünden;
7-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının, peşin alınan 4.528,75 TL’den mahsubu ile bakiye 4.492,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 21.861,27 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …