Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/924 E. 2020/249 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/593
KARAR NO : 2020/265

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile kambiyo senedine özgü icra takibi yapıldığını, ancak davacının davalıya belirtilen icra takibi ve takibe dayanak senetten dolayı herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının İstanbul’da kendi aracı ile servis taşımacılığı yaptığını, davalı şirket adına da uzun yıllar okul servis taşımacılığı yaptığını, davalı şirket tarafından sözleşme kurulurken davacıya tarih ve miktar kısmı boş senetlerin ileride doğabilecek borçlara teminat olması gerekçesiyle imzalatıldığını, Haziran 2014 tarihinde sözleşmenin karşılıklı mutabakatla sonlandırıldığını, ancak davalı tarafından senedin iade edilmediğini, yıllar sonra davalı tarafından takibe konu senet doldurularak icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının icra takibi ve takibe dayanak senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, dava konusu takibin ve senedin iptaline, takdiren teminatsız olarak veya uygun görülecek bir teminat mukabilinde verilecek mahkeme kararı kesinleşinceye kadar icra takip dosyasına ödenecek paranın davalıya ödenmesini engeller mahiyette ve icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine takipte yazılı miktarın %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 12/07/2018 tarihli tensip tutanağı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin senet metninden anlaşılabilir nitelikte itiraza yönelik olmayıp senetlerin teminat fonksiyonu içerdiğine dair iddia yargılamayı gerektirdiğinden ve mevcut delil durumu itibarı ile yaklaşık haklılık olgusunun sabit görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya süresi içinde cevap vermemiş, davalı vekili 06/05/2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği beyan dilekçesiyle, bononun teminat bonosu olmayıp davalının alacağına karşılık verildiğini, davacının servis taşımacılığı yaptığı esnada öğrencilerin servis ücretlerini araç şoförlerinin topladığını, servis şoförlerinin alacağı ücreti aldıktan sonra geri kalan parayı da davalıya teslim ettiklerini, ancak davacının çalıştığı süre içerisinde davalıya ödemesi gereken ücretleri eksik ödediğini ve bu nedenle de davalıya borçlu kaldığını, bu borcuna karşılıkta davalıya bono düzenleyip verdiğini, sözleşmesini de noktaladığını, davacının sözleşme dışında davalı ile bir ticari ilişkisi olmadığını, zaten borcun kaynağının davacının davalı adına topladığı bedelleri davalıya teslim etmemesi olduğunu, davacının borçlu olmadığını gösteren bir delil ibraz edemediğini, bedelsizlik iddiasının ancak yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, davalı tarafından davacı aleyhine 01/02/2015 tanzim 30/07/2015 vade tarihli 4.000 TL bedelli bono dayanak gösterilerek 4.000 TL asıl alacak, 958,68 TL işlemiş faiz, 12,00 TL %0,30 komisyon olmak üzere toplam 4.970,68 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacı tarafından takibe dayanak olarak gösterilen senedin davalıya sözleşme kurulurken teminat senedi olarak verildiğinin iddia edildiği, takibe dayanak bono incelendiğinde, teminat senedi olarak verildiğine dair bir şerh içermediği, ancak 01/02/2015 tanzim ve 30/07/2015 vade tarihli 5.000 TL bedelli senette “bedeli hizmet mukabili ahzolunmuştur” ibaresinin bulunduğu, bu nedenle senet üzerinde bedelinin hizmet karşılığı ahzolunduğu yazılı olması karşısında davalının davacıya hizmet vermediği, bilakis hizmet aldığı, icra takibinde davalı tarafından 01/02/2015 tanzim ve 30/07/2015 vade tarihli 4.000 TL miktarlı bononun takibe dayanak olarak gösterildiği, takibin 4.000 TL asıl alacak üzerinden açıldığı, halbuki bononun 5.000,00-TL tutarlı olduğu, davalı tarafa taraflar arasında imzalanan sözleşme aslını sunması için iki haftalık kesin süre verildiğine ilişkin ihtaratlı davetiye tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından süresi içinde sözleşme aslının dosyaya sunulmadığı, davacıdan alacaklı olduğunu iddia eden davalının iddiasını ispatlayamadığı, davalı tarafça çalıştığı diğer servis şoförlerine karşı da takipler başlatıldığı, bu kapsamda yargılaması devam eden menfi tespit davaları ve servis şöförleri tarafından yapılan savcılık şikayetleri bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, takip konusu alacak tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip ve dayanak bono (Keşidecisi …, alacaklısı …Şti. olan, 01/02/2015 düzenleme tarihli, 30.07.2015 ödeme tarihli, 5.000,00 TL bedelli bono) nedeni ile davacı …’ın borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-İİK 72/5 mad uyarınca takip konusu alacak tutarının % 20’sı oranında hesaplanan 994,13-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 339,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 84,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 254,65 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 125,99 TL harç, 94,00 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 219,99 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda okunup usulüne uygun anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır