Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/910 E. 2020/103 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/878 Esas
KARAR NO : 2020/227

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı bankaya borçlu …Şti ile davacı banka arasında 09/06/2004 tarihinde imzalanmış genel kredi sözleşmesini, diğer davalı borçlu … ve …’ın da müteselsil kefil olarak imzaladığını, işbu sözleşme uyarınca borçluların davacı banka ile çalışmaya başladıklarını, … nolu kredili mevduat hesabını kullandığını ancak borcun ödenmediğini, söz konusu sözleşmenin verdiği yetkiye dayanılarak borcunu ödemeyen davalının hesabının kat edildiğini ve alacağın ödenmesi için ihtarname ile hesabın kat edildiğini, kullanmış olduğu … hesabı sebebi ve çek taahhütnamesine istinaden teslim edilen çek karnesi nedeni ile oluşan borcu kendisine hesap özeti ile birlikte bildirildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, talep edilen alacağın borçluların imzalamış olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, yapılan ödenen/ödenmeyen taksitlerin banka kayıtlarında sabit olduğunu, ayrıca borçluların davacı banka ile imzalamış oldukları genel kredi sözleşmelerin ilgili maddeleri gereği vadesinde ödenmeyen alacaklar için temerrüt faizi ödemeyi kabul ettiklerini ve ürünlere bu şekilde sahip olduklarını beyanla, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.000TL alacağın temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 06/08/2019 tarihli dilekçesi ile, davalarını ıslah ederek 47.266,48TL asıl alacak ve 80.629,14TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 127.895,62TL olarak ıslah ettiklerini, bu alacağın davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalıların bu kadar borcu bulunmadığını, yapılan incelemelerde davalıların borcunun bu miktarda olmadığının açıkça görüleceğini, bu alacakla ilgili olarak davacı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe yaptıkları itiraz üzerine İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğin, davacı tarafın davalılardan istemekte olduğu bedelin bir kısmının davalılara verilmiş çeklerin banka sorumluluk tutarı olduğunu, bu çeklerin ödenmez ise bankanın bu miktarı talep etme hakkı olduğunu, çek yaprakları için istenen bu bedelin henüz oluşmamış bir borç olduğunu, bu nedenle istenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davalılardan …’ın davacı bankaya borcu bulunmadığını, çünkü söz konusu davalı şirketteki hisselerini 05/05/2009 tarihinde devrettiğini, ortaklıktan ayrıldığını ve şirket adına yapılacak hiçbir işlemde sorumluluğunun kalmadığını, bu nedenle kefilliğinin sona erdirilmesini ihbarname ile davacı bankaya bildirdiğini, ihbarnamenin davacıya tebliğinden sonra şirkete ait kredili hesabın defalarca artıya çıktığını ve şirketin borcunun sıfırlandığını beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, çek suretleri, ihtarnameler, genel kredi sözleşmesi sureti, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler SMMM …ve Emekli Banka Müdürü … tarafından tanzim olunan 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; asıl borçlu … Şti ile davacı banka arasında imzalanan 110.000TL tutarındaki genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre kredili mevduat hesabı kredisi ve çek kredisi kullandırıldığını, … ve …’ın sözleşmede 110.000TL limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, dava tarihi itibariyle 47.266,48TL asıl alacak ve 80.629,14TL birikmiş faiz alacağı olmak üzere 127.895,62TL olduğunu, davacı bankanın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00TL talep ettiğini, müteselsil kefilin borcun aslı ile birlikte borçlunun kusur ve temerrüdünün kanuni sonuçlarından sorumlu olduğundan, müteselsil kefillerin borcun tamamından sorumlu olduklarını, ancak müteselsil kefil …’ın borçtan sorumlu olup olmayacağının mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı asıl borçluş irketin dava tarihinden sonra 09/05/2019 tarihinde 376,50TL ödeme yaptığını ve kalan asıl borç bakiyesinin 46.889,98TL olduğunu, davalı asıl borçlu şirket tarafından davacıya iade edilmeyen çek yapraklarının çek basım tarihinden itibaren 5 yıllık süre geçmekle davacının çek taahhüt bedeli ödeme yükümlülüğü sona erdiğinden, davalı şirketin iade etmediği çek yapraklarından kaynaklı olarak davalıların çek taahhüt bedeli olarak depo etme yükümlülüğü bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan bankacılık sözleşmesi sonucu davalı tarafından kullanılan krediler nedeniyle kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın beyanları, davalı tarafın savunması, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …Şti ile davacı banka arasında imzalanan 110.000TL tutarındaki genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre kredili mevduat hesabı kredisi ve çek kredisi kullandırıldığını,… ve …’ın sözleşmede 110.000TL limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, TBK 598. maddesinde kefalet sözleşmelerinin kurulmasından itibaren 10 yıl geçmekle kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlendiği, Genel kredi sözleşmesinin 09/06/2004 tarihinde imzalandığı (en son sözleşme limitinin 50 Milyar TL artırıldığı tarihe göre) borcun bu tarihten itibaren 10 yıllık süre içerisinde oluştuğu ve bu nedenle davalı müteselsil kefillerinde borçlu sorumlu olduğu, GKS tarihi itibarı ile uygulanması gereken 818 sayılı Kanun’a göre kefaletin geçerli olduğu, İhtarının davalı …Şti’ye 31/07/2013 tarihinde mütesel kefil …’a 01/08/2013 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre davalı … Şti’ye yönünden temerrütün 02/08/2013 tarihinde, davalı… için de 03/08/2013 tarihinde gerçekleştiği, davalı … Yönünden ise daha önce temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir elge bulanmadığından dava tarihi olan 02/10/2018 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının 47.266,48TL asıl alacak ve 80.629,14TL birikmiş faiz alacağı olmak üzere 127.895,62TL olduğunu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile 47.266,48 TL asıl alacak ve bu alacağa dava tarihine kadar işlemiş olan 80.629,14 TL temerrüt faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 47.266,48 TL’ nin asıl alacak yönünden karar tarihinden itibaren alacak tamamen tahsil edilinceye kadar %31,44 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 16.100,08TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 8.736,54TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.184,13TL(476,38TL ıslah ile+1.707,75TL dava açılırken)nin mahsubu ile bakiye 6.552,41TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00TL bilirkişi ücreti ve 410,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.610,00TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 6.552,41TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

İşbu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır