Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2019/864 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/890 Esas
KARAR NO: 2019/864

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/02/2014
KARAR TARİHİ: 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalı banka tarafından devralınan …bank A.Ş. …Şubesine giderek 23.11.1999 tarihinde 60.000TL bedelli % 86 faiz oranlı 28.12.1999 vadeli bir hesap açtırdığı ve cüzdanını aldığını, yine 14.12.1999 tarihinde de 5.000 TL bedelli % 83 faizli 18.01.2000 vadeli hesap açtırdığından toplam 2 adet cüzdanın kendisine verildiğini, takiben 22.12.1999 tarihinde bankaya el konulduğu ve hesap bedellerinin davacıya ödenmediği, … hesapların devlet güvencesinde olmadığı notunun eklenmediği aksine …bank A.Ş. görevlilerince … hesaplara yönlendirildiği, alman bu paraların bankalar yasasındaki sınırlamaların aşılarak …bank A.Ş. vasıtasıyla bağlı şirketlere aktarılmış olduğu, aslında … Ltd. olarak gösterilenin …bank A.Ş. nin kendisi olduğu, …’in Kıbrıs’ta …bank adında bir … bankası daha bulunmasına rağmen bu bankanın kullanılmadığı ve … İbaresi eklenen ve yanı cüzdanı taşıyan banka görüntüsü ile … A.Ş. nin paralan topladığı, toplanan mevduatların Kıbrıs’a aktarılmadığı ve diğer bedeller gibi …bank A.ş. de değerlendirildiği davacının hesabından bankayı en son devralan… Bank’ın sorumlu olduğunu, İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinde açılan… E. ve … karar sayılı kararla ilgililer hakkında cezalar verildiği ve onandığını, bu kararda da belirlendiği gibi …bank yetkililerinin … ‘da hesap açtıran 4204 kişiyi dolandırdıklarını, bu suretle topladıktan paralan da … bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıklarının belirlendiğini, yerel bir çok mahkemece de açılan bu davalann kabul edildiklerini savunarak davacı tarafından yatırıldığı halde davalı tarafından ödenmeyen 23.11.9999 tarihinde açılan 60.000 TL bedelli % 86 faiz oranlı alacaklarının 23.11.1999 tarihinden başlayarak 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte, 14.12.1999 tarihinde açılan 5.000 TL bedelli % 83 faiz oranlı alacaklarının 14.12.1999 tarihinden başlayarak 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte, toplam 65.000 TLnın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, …bank’ın …bank ile birleştirildiği ve …bank’ın da … ile… arasında imzalanan 09.08.2001 tarihli protokol ile hisselerinin devrinin yapıldığı hisse devri sözleşmesi hükümleri gereğince sorumlu olanın … olması nedeniyle husumet itirazında bulundukları, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın…’a ve … ye ihbarını talep ettiklerini savunarak, husumet yokluğundan ve zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedenleriyle davanın reddine, aksi halde esas yönünden davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
İhbar Olunan … vekili 16.05.2014 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davaya fer’i müdahil olarak katılma talebinde bulunup, …bank … ait husumetin davalı bankaya yöneltilmesinin mümkün olmadığı, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve davacının serbest iradesi ite daha fazla faiz getirisi sağlayan kıyı bankacılığını tercih ettiğinden davalı banka tarafından bilgisi dışında bir işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, …bank A.Ş. He … un iki aynı kişilik olduğu,… hissedarları arasında davalının bulunmadığı, davacının parasını yatıracağı kurumu araştırarak tedbirli bir tutum içine girmesi gerekirken kendisinden beklenen bu özeni göstermemiş olmasından ya da riske girmesinden davalı bankanın sorumlu tutulamayacağını, davalı bankanın tüzel kişilik perdesinin arkasına saklandığı görüşünün doğru olmadığıhı, davalı bankanın … Ltd. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davalı bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, dava konusu işlemlerin cereyan tarihinde … bankaların Bankalar Kanununa tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların Tasarruf Sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunmadığını, davacının, O… cüzdanını aldıktan sonra itirazda bulunmadığını, davacının …bank A.Ş. tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını, davalı banka ve diğer bankaların bankacılık işlemlerini yerine getirirken özen borcunun sınırsız olduğunun söylenemeyeceğini, banka eski yöneticilerine karşı açılmış ceza davalarının huzurdaki davada delil olarak gösterilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, faiz talebinin yerinde olmadığı vadesiz faizi hesaplanması gerektiğini savunarak davanın husumetten reddini talep ettikleri ve zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolmuş olması nedeniyle reddini talep ettiği, aksi halde ise hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
İhbar Olunan… vekilinin 05.11.2014 havale tarihli, davalının davayı ihbar talebine karşı cevaplarını içeren dilekçesinde özetle; ihbar olunanın davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, örnek mahkeme kararlarında borcu üstlenen … aleyhine hüküm kurulduğunu, uyuşmazlığın asıl muhatabının … olduğunuğunu, bu nedenle … aleyhine açılmasının gerektiğini, husumet ve zamanaşımı yönünden itirazlarının olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin hak kaybına ve zararına uğramasını önlemek üzere davaya feri müdahil olarak katılmalarını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir

DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacının davalı bankanın devrinden önce …bank A.Ş. … Şubesine yatırmış olduğu paranın tahsili amacıyla açmış olduğu alacak davasıdır.
Mahkememizin 31/03/2015 tarihli 2014/1038 esas 2015/200 karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile, 60.000 TL’nin hesabın açılış tarihi olan 23.11.1999 tarihinden, 5.000TL’nin hesabın açılış tarihi olan 14/12/1999 tarihinden itibaren ödeninceye kadar 3095 sayılı Yasa’nın 2/2. maddesi hükmü gereğince yürütülecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı Banka vekili ve fer’i müdahil … vekilinc temyizi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 31/03/2016 tarihli 2015/7470 esas 2016/3515 karar sayılı kararı ile;
“1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının sorumluluğunun somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 336’ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacının zararının … Bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı Banka ve fer’i müdahil … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, davacının hesabında bulunan 60.000,00 TL’nin 23.11.1999 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, 60.000 TL’nin hesabın açılış tarihi olan 23.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen … müşteri nolu hesap cüzdanı örneği incelendiğinde davacının 10.08.1999 tarihinde 48.514,93TL yatırdığı, akdi faiziyle birlikte paranın 52.841,40 TL’ye ulaştığı,14.09.1999 tarihinde davacı tarafından 141,40 TL çekildiği, uygulanan akdi faizlerle paranın 62.078,49 TL’ye ulaştığı, 23.11.1999 tarihinde yine hesaptan 2.078,49 TL çekildikten sonra hesapta 60.000,00 TL kaldığı görülmüştür. Ancak, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı, mevduatının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalı Bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden kaynaklanmamasına göre davacı ancak paranın bankaya yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceklerdir. Bu itibarla mahkemece, davacının davalı bankaya yatırdığı meblağlar ile davacıya ödenen meblağlar gözetilerek davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeyip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozularak gelmiş olup, davalı … vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, Yargıtay incelemesinden geçerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, dosya mahkememizin 2018/890 esas sırasına kaydı yapılmış, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiler Mali Müşavir … ve SMMM …’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı bankaya 06/07/1999 tarihinde 39.500TL, 10/08/1999 tarihinde 5.000,00TL, 14/12/1999 tarihnide 5.000TL olmak üzere yatırdığı paraların toplamının 49.500TL olduğunu, bu miktardan 14/09/1999 tarihinde 141,40TL, 23/11/1999 tarihinde 2.078,49TL olmak üzere 2.219,89TLlik kısmını çektiğini, 12/02/2014 dava tarihi itibariyle daval ı bankadan asıl alacağının 49.500-2.219,89TL= 47.280,11TL olduğunu, Yargıtay kararında belirtildiği üzere davanın yasal dayanağının BKnun 41,55 mad ile TTKnun 321.mad oluşturduğundan davalı bankanın davacıya karşı sorumluluğunun akdi ilişkiye dayanmadığını, haksız fiil niteliğinde olduğundan, davacının yatırdığı paralar ve çektiği paraların yatırılış ve çekiliş tarihlerinde geçerli olan ve TC Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için belirlediği faiz oranlarına göre faiz hesaplaması gerektiğini, buna göre 12/02/2014 dava tarihi itibariyle birikmiş faiz alacağının 259.586,40TL olduğunu, ana para alacağıyla birlikte toplam 306.866,51TL olduğunu, asıl alaak tutarı 47.280,11TLye dava tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar geçen süre için TC Merkez Bankasınca belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarına göre faiz hesaplanabileceğini belirtmiştir. Bilirkişi raporu taralara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mevduatının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı, bu itibarla, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 321. maddeleri oluşturduğu, davalı bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden değil haksız fiilden kaynaklandığı, buna göre davacının ancak paranın bankaya yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceği, davacının davalı bankaya yatırdığı meblağlar ile davacıya ödenen meblağlar gözetilerek davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirlenmesi gerektiği, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafından davalı bankaya 06/07/1999 tarihinde 39.500,00-TL, 10/08/1999 tarihinde 5.000,00-TL, 14/12/1999 tarihinde 5.000,00-TL olmak üzere toplam 49.500,00-TL yatırılmış olduğu, 14/09/1999 tarihinde 141,40-TL ve 12/02/2014 tarihinde 2.078,49 TL olmak üzere toplam 2.219,89-TL para çekilmiş olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından yatırılmış olan miktardan davacı tarafından çekilen miktar düşülmek sureti ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 39.500,00TL maddi tazminatın 06/07/1999 tarihinden, 5.000,00TL maddi tazminatın 10/08/1999 tarihinden, 2.780,00 TL maddi tazminatın 14/12/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa 2/2 maddesi uyarınca merkez bankasınca belirlenen değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; 5.550,80TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine (bozmadan önceki karar gereğince tahsil edilmiş ise, tahsilde mükerrer olmamak şartı ile),
3-Red olunan maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.229,69TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.110,05TLnin mahsubu ile bakiye 2.119,64TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Bozmadan önce yapılan 1.654,00TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 678,50TL tebligat, posta giderleri olmak üzere toplam 3.932,50TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0,68) hesaplanan 2.674,10TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.110,05TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 102,00TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (0,32) 32,64TLsinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

İşbu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır