Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/889 E. 2020/19 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/889 Esas
KARAR NO : 2020/19

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında 19/02/2018 tarihli konsinye sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca müvekkili tarafından üç farklı tabloların ile orjinallik sertifikaları müzayedede satılmak üzere davalı şikete teslim edildiğini, müvekkilinin büyük bir özen ve dikkat ile koleksiyonunda bulundurduğu bu nadide eserlerin satışı için, kendisini oldukça güvenilir ve işinin ehli olarak tanıtan davalı şirket yetkilisi … ile sözleşme şartları uyarınca anlaşmış ve bunun üzerine davalı şirket tarafından satışı yapılmak üzere müzayede kataloğunda eserlere yer verildiğini, müvekkiline ait üç adet tablonun 03/06/2018 tarihinde davalı şirket tarafından gerçekleştirilen müzayedede, sözleşmede belirtildiği gibi minimum 70.000 TL üzerinden açık artırma yolu ile satışa sunulduğunu, satışa sunulan tablolardan 2 adet eserin satıldığı, ancak “…” adlı esere herhangi bir alıcının çıkmadığı bilgisinin davalı şirket tarafından müvekkiline bildirildiğini, diğer iki adet eserin bedelinin hiçbir şekilde müvekkiline ödenmedğini ve müvekkili bu şekilde zarara uğratıldığını, açıklanan nedenler ile dava süresince oluşması muhtemel zararları engellemek adına davalı şirketin mal varlığı üzerine konulmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini, satışı yapılamayan ve haksız olarak davalı şirket uhdesinde tutulan “…” adlı eser için tevdi mahali tayinini, satışı yapılmayan “…” adlı eserin iadesini, bu eserin iadesi mümkün değil ise, piyasa satış değerinin hesaplanarak davalı şirktetten tahsiline, davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik 144.000 TL bedelin 18/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile müvekkiline iadesini, müvekkili satış bedelinin müyazede tarihinden itibaren 45 gün sonra yani 18/07/2018 tarihinde ödenmemesi ve satışı yapılmayan ve süresinde iade edilmeyen “…” adlı eserin teslim edilmemesi nedeni ile kur üzerinde de ekstra bir zarara uğramış olduğunu, bu nedenle uğranılan zarara ilişkin şimdilik 1.000 TL olmak üzere hesaplanacak zararın tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ifanın gerçekleşmemesi sebebi ile zarara uğradığı konusunda inandırıcı delillerle ispat yükünü yerine getirmenin alacaklıya düştüğünü, aksi halde müvekkili şirketinden herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmayacağını, müvekkili şirketinin tabloların satış bedeli üzerinden %10 komisyona hak kazanağı kararlaştırılmış olsa da davacının dava dilekçesinde tabloların kararlaştırılan asgari bedelin üstünde ve komisyon miktarının mahsup edilmeden talepte bulunduğunu, davacının bu iddiasının Mahkemelerince kabul edilmesi halinde müvekkili şirkete telafisi güç zararlara uğrayacak ve hakkaniyete aykırı şekilde davacı lehine karar verilmiş olacağını, avacının tablonun satımına ilişkin ve ödeme şartına ilişkin iddiasını ispatla yükümlü olmasına rağmen bu hususları ispatlayamadığını, davacının akdardığı gibi her durumda 45 gün içinde ödeme yükümlülüğü bulunmadığının aşikar olduğunu, ödeme tarihinin hesabına esas alınması gereken tarihin tahsilat tarihi olduğundan davacının ödeme şartlarına ilişkin iddiasını ispatlayamadığını ve davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, hem müvekkili şirketinin hem de hazinenin uğrayacağı muhtemel zararların önüne geçmek maksadı ile mahkemenin teminat bedeli takdir ederek davacıya bu bedelin yatırılması için süre verilmesinin gerektiğini, davacının yabancı uyruklu olmasından kaynaklanan teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açmış olduğu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık davacı tarafından davalıya sergilenip satışı yapılması için teslim edildiği iddia edilen tabloların satışı yapılmayan tablo yönünden tablonun iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve geç iade nedeni ile uğranılan zararın tahsili talebine, satışı yapılan tabloların ise satış bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizin 14/01/2020 tarihli celsesinde davacı vekili ve davalı vekili sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 313. maddesindeki koşullara uygun olarak tarafların sulh oldukları, aynı yasanın düzenlemesi ile sulhün, mahkemenin hiçbir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğundan ve sulh HMK 308 ve 311.maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan davada sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından, taraf vekillerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Sulh nedeni ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraf vekillerin beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3-Peşin alınan 2.476,24 TL harçtan alınması gerekli 54,40 TL harcın mahsubu ile 2.421,84 TL.nin kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır