Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/870 Esas
KARAR NO : 2019/564
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …AŞ arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın da sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, bahse konu sözleşmeye istinaden dava dışı şirket adına kredi tahsis edildiğini, ancak dava dışı asıl borçlu şirketin davacı bankadan kullanmış olduğu kredi borcunu ödemediğini, bu nedenle dava dışı şirkete …Noterliği’nin 18/07/2018 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen dava dışı şirket ve davalı tarafından herhangi bir ödeme olmaması üzerine davalı hakkında İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak işbu kararın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla esas takibe geçildiğini, ancak davalının icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, anılan nedenlerle davalının icra dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan ve İstanbul …Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.iş sayılı 03/04/2018 tarihli kararıyla yönetimi kayyıma devredilen …AŞ’nin ihtarname tarihinde ödeme güçsüzlüğünde olmadığını, asıl borçlu şirketin yönetiminin kayyımlara devredildiği tarihe kadar davaya konu sözleşmeden doğan borçların tam ve zamanında ifa ettiğini, ancak yönetime gelen kayyımların vadesi gelen kredi borçlarını ödemekten kaçındığını ve şirketin zarar görmesine neden olduklarını, davacı tarafından her ne kadar davalıya ihtarname gönderildiği belirtilmiş ise de, davalı adına çıkartılan tebligatın muhattabın ceza evinde olması nedeniyle iade edildiği, bu nedenle davalının temerrüde düşmediğini, ayrıca sözleşmede öngörülen faiz oranlarının yasal sınırı aştığını ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu, anılan nedenlerle davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka ile dava dışı …AŞ arasında akdedilen ve davalının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili sunmuş olduğu 02/07/2019 tarihli dilekçe ile; davacı banka ile davalı arasında alacakların tahsili hususunda protokol imzalandığını ve davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazdan feragat ettiğini, bu nedenle davanın konusu kalmadığını, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını, dosyada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu 03/07/2019 tarihli dilekçe ile; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazdan feragat ettiğini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Yapılan yargılama ve tarafların sulhe ilişkin sunmuş oldukları dilekçe ve beyanları birlikte değerlendirildiğinde; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 313.maddesindeki koşullara uygun olarak tarafların sulh oldukları, aynı yasanın düzenlemesi ile sulhun, mahkemenin hiçbir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğundan ve sulh HMK 308 ve 311.maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan ve dava konusuz kaldığından sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulhü doğrultusunda HMK 313.maddesi uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 24.114,62 TL’den mahsubu ile bakiye 24.070,22 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”