Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/844 E. 2019/708 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/844 Esas
KARAR NO: 2019/708

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 24/09/2018
KARAR TARİHİ: 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, 2017 faaliyet yılında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun şirket genel kurul kararı ile 2018 faaliyet yılında yönetime seçilemediğini, davalı şirketteki yönetim değişikliğinden sonra davacının yönetim kurulu karar defterinden 25/12/2017 tarihinde kendisinin davet edilmediği bir toplantı yapıldığını ve haberdar olmadığı bu toplantıda şirket menfaatlerine aykırı hükümler içeren 9 numaralı yönetim kurulu kararı alındığını tespit ettiğini, davacının bilgisi dışında yapılan bu yönetim kurulu toplantısının alınan 9 numaralı kararda, davalı şirketin dava dışı …AŞ’den olan 51.094.619 TL cari hesap alacağının ertelenmesi amacıyla “Borç Erteleme Sözleşmesi”nin imzalanmasına karar verildiğini, sözleşmeye göre davalı şirketin dava dışı şirketten olan alacaklarının vadeler halinde erteleneceği, davalı şirketin protokolü feshi mümkün olmayacağı ve davalı tarafından feshedilmesi halinde fahiş tutarda cezai şart ödeyeceğini, ancak sözleşmenin ne davalı şirket kayıtlarında ne de dava dışı…AŞ’nin 2017 yılı resmi kayıtlarında görülmediğini, bu nedenle bu sözleşmenin gerçekte yapılıp yapılmadığının şüpheli olduğunu, 25/12/2017 tarihli yönetim kurulu toplantısının yapıldığının öğrenilmesinden sonra kararı alan eski yönetim kurulu üyelerine …Noterliği’nin 06/06/2018 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek 25/12/2017 tarihli yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu ve yönetim kurulu üyelerinin TTK 553.maddesi uyarınca kişisel olarak sorumlu olduğunun ihbar ve ihtar edildiğini, bu ihtarnameye yönetim kurulu tarafından …Noterliği’nin 22/06/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve yönetim kurulu kararının usulüne uygun alındığı, toplantı ve karar nisaplarına uyularak her zaman karar alınabileceği, yönetim kurulu üyesinin toplantıları takiple mükellef olduğu ve toplantıların her zamanki usulde yapıldığının bildirildiğini, bu cevabi ihtarnameye göre davalı şirketin eski yönetim kurulu başkanının davacının 25/12/2017 tarihli yönetim kurulu toplantısına davet edilmediğinin kabul ve ikrarı anlamına geldiğini, tüm yönetim kurulu üyelerine davette bulunulmaksızın toplantı yapılması ve karar alınmasının kanun hükümlerine aykırı olduğunu, anılan nedenlerle 25/12/2017 tarihli 9 numaralı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının aksine yönetim kurulunun 9 nolu kararının tamamen geçerli ve hukuka uygun olduğunu, TTK 390/1.maddesine göre sözleşmede aksi ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde yönetim kurulunun üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanacağı ve kararların toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alınabildiğini, bir yönetim kurulu üyesinin toplantıya gelmemesinin yeni dönemde kurulun toplanmasını ve işlemesini engellemediğini, davalı şirketi yönetim kurulu üyelerinin o dönemde sık sık bir araya geldiklerini, bu toplantılar için şirkette telefon açıldığını veya sekreterleri vasıtasıyla haber bırakıldığını, üyelerin şirket merkezinde yan yana odalarda çalıştıklarını, söz konusu bütün kararların müzakere edilerek alındığını, yokluğu talep edilen kararın içerik olarak da hukuka uygun olduğunu, 9 nolu kararın borcun tasfiyesine ilişkin bir protokol olduğunu, bu durumun davacının kabulünde olduğunu, yönetim kurulunun karar ile ne kefil ne de garanti verdiğini, 9 nolu karar ile şirketler arasında yapılan protokolün borcun tasfiyesine ilişkin olduğunu, davalı şirketi zarara uğratacak bir karar olmadığını, davacının tamamen kötü niyetle hareket ettiğini, anılan nedenlerle yönetim kurulu toplantı ve karar nisaplarına uygun kararın hukuka uygun olduğuna karar verilmesine ve davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 25/12/2017 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında alınan 9 nolu kararın iptaline yönelik yönetim kurulu karar iptali davasıdır.
Mahkememizce, davacı asilin aynı zamanda davalı şirket yönetim kurulu üyesi olduğu ve yönetim kurulu kararının iptalini talep ettiği, yargılama devam ederken davacının daha sonra yapılan genel kurul kararıyla davalı şirket yönetim kurulu başkanlığına seçildiği ve davalı şirket vekilinin bizzat davacı tarafça atandığı ve davalı şirketin de davacı ile mahkememizde temsil edildiği, bu bağlamda davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışmasının doğduğu, bu sebeple mahkememiz dosyasında davalı şirketi temsil etmek üzere kayyım atanması hususunda dava açmak üzere davacı tarafa süre verilmesine karar verilmiş, davacı tarafça kayyım tayini için İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı bildirilmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas saılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacısının …, davalısının … AŞ olduğu, davanın Kayyım Atanması’na ilişkin olduğu ve 01/04/2019 tarihinde açıldığı, davacı tarafından dava dilekçesi ile mahkememiz işbu dosyası ile sınırlı olmak üzere davalı şirkete kayyım atanmasının talep edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi ile kayyım atanmasına ilişkin açılan işbu davaya itirazlarının bulunmadığının bildirildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalı … AŞ’ni mahkememizin… Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere Öğr.Üyesi …’nun temsil kayyumu olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yönetim kurulu toplantılarının ne şekilde yapılacağı TTK 390.maddesinde düzenlenmiştir. Yönetim kurulu toplantılarının çağrı usulüne ilişkin genel kuruldakinin aksine, herhangi bir prosedür öngörülmemiştir. Ancak bu prosedür öngörülmemesi toplantıların yönetim kurulu üyelerine yada bir kısmına haber verilmeyeceği anlamını taşımamaktadır. Davalı şirketin esas sözleşmesinde ve iç yönergesinde de yönetim kurulu toplantısına çağrı usulü düzenlenmiş değildir. Bu kapsamda yönetim kurulu toplantılarına çağrıda genel kurula çağrıya ilişkin TTK 414.maddesinde belirtilen çağrı usulünün uygulanması gerekmemektedir. Yani bunun dışındaki çağrı şekilleri ile de (telefonla, mektupla, e-mail ile, mesajla, sözlü olarak bildirimle vs.gibi) yönetim kurulu toplantıya çağrılabilecektir. Yine toplantı yapılmaksızın da yönetim kurulu üyeleri TTK 390/4.maddesi uyarınca “Üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Onayların aynı kâğıtta bulunması şart değildir; ancak onay imzalarının bulunduğu kâğıtların tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya kabul edenlerin imzalarını içeren bir karara dönüştürülüp karar defterine geçirilmesi kararın geçerliliği için gereklidir.” Somut olayımızda TTK 390/4.maddesindeki toplantısız karar alma usulü uygulanmış değildir. Bu kapsamda söz konusu kararın yapıldığı ileri sürülen toplantıda alınmış olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere her ne kadar TTK’da yönetim kurulu toplantılarına ilişkin yapılacak çağrıya yönelik bir usul belirlenmemiş ve bu konuda daha esnek bir düzenleme yer almışsa da söz konusu toplantılarda yönetim kurulu üyelerine yöntemi belirli olmasa da usulüne uygun bir çağrının mutlak suretle yapılmış olması gerekmektedir. Davacı taraf butlanı talep edilen 25/12/2017 tarihli toplantıya ilişkin kendisinin davet edilmediğini iddia etmektedir. Davalı şirket ise davacının toplantıya davet edildiğini ileri sürmekte, ancak davetin ne şekilde yapıldığı (telefon, e-mail, posta, sözlü, mesaj) hususunda herhangi bir açıklama yada belge sunmamaktadır. Toplantıya çağrı bir usule bağlanmamış ise de, çağrının yapıldığını davalı şirket ispatlamak durumundadır. Yönetim kurulu üyeliğine seçilen pay sahibinin söz konusu toplantıdan haberdar edilmesi ve onun bu toplantıya katılımının sağlanması, pay sahipliği sıfatının kullanılması için bir gerekliliktir. Yönetim kurulu üyesi toplantıdan haberdar edilmeksizin yapılan toplantının, aynı zamanda pay sahibi olan yönetim kurulu üyesinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden bir karar niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda çağrı yapılmaksızın yapılan toplantıda alınan karar nisabı uygun olsa da, yoklukla malul durumdadır. Bu bağlamda yönetim kurulu üyesinin toplantıya davet edilmediğinin iddia edildiği ve davalı şirket tarafından toplantıya çağrıldığı konusunda dosyaya herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşıldığından söz konusu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı ….’nin 25/12/2017 tarihli 9 nolu YÖNETİM KURULU KARARININ YOKLUKLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalı şirketten tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 135,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır