Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/840 E. 2021/917 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/840 Esas
KARAR NO:2021/917

DAVA:Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/09/2018
KARAR TARİHİ:23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 28/10/2010 tarihinde bir acentelik sözleşmesi tesis edildiğini ve sözleşmeye göre davacıya sigorta şirketi tarafından sözleşme yapmaya, poliçe düzenlemeye, prim tahsiline ve bu hususlarda gerekli tüm işlemleri yapmaya, süre sınırlandırması yapılmaksızın, tam yetkili kılınmış acentesi olduğunu, akdettiği mukaveleler doğrultusunda her türlü ihbar, ihtar ve protesto gibi hakkı koruyan beyan ve belgele işleme koymaya, aynı zamanda bu sözleşmelerden doğabilecek ihtilaflara istinaden kendisi veya acentesi olduğu davalı namına, ilgili davaları açmaya yetkili kılındığını, davacının söz konusu acentelik sözleşmesi ve kurumsal misyonu gereğince faaliyetlerini eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini, davalının ihtarname göndererek acentelik yetkisinin hiçbir gerekçe sunmadan kaldırıldığını bildirdiğini ve konu hakkında Bölge Müdürlüğünün bilgisi dahi olmadan acentelik sözleşmesinin gerekçe olmadan fesh edildiğini, feshin 19/10/2017 tarihinde tescil edildiğini ve davalının haksız feshi nedeniyle, davacının uğradığı zararlara ilişkin fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla denkleştirme (portföy) tazminatı olarak şimdilik 5.000TL tazminat miktarının faiz ve faiz başlangıç tarihini olay tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 18/06/2021 tarihli dilekçesi ile, 5.000TL olan tazminat taleplerini arttırarak toplam 333.434,79TLnin davaya esas sigorta acenteliğinin haksız feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle beraber tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan acentelik sözleşmesinin kanuna uygun olduğunu, ihtarname ile acentelik sözleşmesinin 3 ay sonra fesih edileceğinin davacıya bildirildiğini ve akabinde sözleşmenin fesih edildiğini, fesih bildirimi ile acentenin feshi arasında kanunun aradığı üç aylık şartın dolduğunu, portföy tazminatının dayanaksız olup, koşullarının gerçekleşmediğini, davacı acentenin, kanun maddesinde sayılan hiçbir menfaati sağlamadığı gibi, davalı şirkete de bir verim sağlamadığını, davacı tarafça düzenlenen poliçelerin karlı olup olmadığı, poliçelerin yenilenip yenilenmediği, müşterilerden önemli menfaat sağlayıp sağlamadığının tespiti ve hasar/prim oranının tespiti gerektiğini, acentenin poliçe primlerinin değiştirildiğine ilişkin itirazlarının da dayanaksız olduğunu beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, acentelik sözleşmesi, ihtarname, ihtar, komisyon gider makbuzları, ticaret sicil gazetesi, fesih ilanı, yevmiye defteri, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.

Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişiler Sigorta Tahkim Uzmanı … ve SMMM … tarafından tanzim olunan 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait sigorta komisyon gider belgelerinin net 1.667.173,96TL toplam tutar olarak 2.007.494,75TL olduğunun davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, yapılan ticari defter incelenmesinde kesilen sigorta komisyon gider belgelerinin davacı ve davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde kanuni süreler içinde kayıt altına alındığının tespit edildiği, davacı ile davalı şirket arasında 25/08/2020 tarihinde acentelik sözleşmesinin akdedildiğini, davacının acentelik sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğini, fesihten sonra yenilenen poliçe olup olmadığının tespit edilemediğini, TTK ve Sigortacılık Kanunu kapsamında davacının portföy tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığının mahkemenin takdirinde olduğunu, mahkemece davacının haklı bulunması halinde denkleştirme tazminatının toplam kazanımların 5 yıllık ortalaması olarak esas alınabileceğini, yapılacak hakkaniyet indirimlerinin de mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 17/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; fesihten sonra yenilenen poliçelerin olup olmadığının tespit edilemediğini, gerçekleşen feshin haklı nedenlere dayanmaması ve TTK 122/1-c fıkrasındaki “Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir” hükmü de dikkate alındığında, bu kapsamda hakkaniyet gereği TTK ve Sigortacılık Kanunu kapsamında davacının portföy tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, 333.434,79TL tazminat hesaplandığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi ek raporuna yönelik itirazlar dikkate alınarak tanzim olunan bilirkişi ikinci ek raporunda ise, sigorta şirketince rapor için sunulan özet tarihine kadar tüm müşteri tipleri için toplam 18.742 adet poliçe yenilendiğini, bu kapsamda davalının önemli menfaat elde edip etmediği hususunda takdirin mahkeme ait olduğunu, davacı acente için tahakkuk eden portföy tazminatının mahkemece tarafından davacı ve davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan sigorta komisyon gider belgelerine göre hesaplanan tazminat tutarının kabul edilmesi halinde, denkleştirme bedelinin son beş yıl prim tahakkuklarının toplamının ortalama olacağından (Net Komisyon alacağı) 1.667.173,96TL/5 yıl = 333.434,79TL denkleştirme (portföy) tazminatı bedeli hesaplandığını, davalının sözleşmenin feshi nedeniyle davacı acentesinin portföyü sayesinde elde ettiği menfaatin önemli menfaat olarak değerlendirilmesi, denkleştirme tazminat talebinin hakkaniyete uygun olduğunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu, taleple bağlı kalınarak portföy tazminatı olarak hesaplanan tutara dava tarihi olan 2109/2018 tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, faizin türü konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmişlerdir.
Dava, sigorta acentelik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan portföy tazminatının tahsili davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında … 42.Noterliğinin 25/08/2010 tarih ve … yevmiye numaralı acentelik sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşmenin 24.maddesine dayanak davalı tarafından 29/05/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin davacıya gönderildiği ve mevcut olan sözleşmenin davalı tarafça fesh edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklı davacının zararının tanzim edilmesi, zararının maddi zarar kapsamında değerlendirilerek bu zararın son 5 yılda elde edilen kazancın yıllık ortalamasının tavan olarak hesaplanması, 25/08/2010 tarihli acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan müşteri/portföy tazminatının davalı tarafından davacıya ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafça delil sözleşmesi gereği sadece davalının defterlerine dayanılabileceği iddia edilse bunun adil yargılamayı kısıtlayıcı mahiyeti nedeniyle geçersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki 25/08/2010 tarihli acentelik sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin 24.maddesinde “taraflardan her biri diğer tarafa taahhütlü bir mektupla üç ay evvelinden haber vermek şartıyla sözleşmeyi her zaman yürürlükten kaldırabilir” hükmünün düzenlendiği, ayrıca fesih nedenleri ve sonuçlarının belirlendiği görülmüştür.
Davalının sözleşmenin 24.maddesinde yer alan hükme dayanarak sözleşmenin feshedildiği, davalının fesih ihtarını 29/05/2017 tarihinde keşide ettiği, bu ihtarnamenin davacıya tebliğ edildiği tarihten üç ay sonra sözleşme ilişkisinin sona erdiği, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiği hususunun ispatının fesheden davalıya ait olduğu, salt sözleşmenin 24. Maddesi gerekçe gösterilerek feshin haklı fesih sayılamayacağı, feshin haklı olduğununa ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı, feshin haksız olması nedeniyle denkleştirme bedeli talep etmek için 3 şartın gerçekleşmesi gerekmekte olup, davalının, davacı/acentenin sözleşme ilişkisi devam ederken bulduğu müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyor olması, davacı/acentenin, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücreti isteme hakkını kaybediyor olması,denkleştirme bedeli ödenmesinin hakkaniyete uygun düşmesi gerektiği hususlarının gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olayda sigorta şirketince raporu için sunulan özet tarihine kadar tüm müşteri tipleri için toplam 18.742 adet poliçe yenilendiği, bu kapsamda davalının önemli menfaat elde ettiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre,TTK 122.mad uyarınca acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminat miktarının, son beş yıllık faaliyet sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamayacağı, azami miktar olan davacının hak kazandığı 5 yıllık komisyon tutarı ortalamasının alınmak suretiyle, davacı şirket tarafından davalıya kesine sigorta komisyon gider belgelerinin net komisyon tutarının 1.667.173,96TL olduğu, davacı acente için denkleştirme bedelinin son beş yıl prim tahakkuklarının toplamının ortalaması olacağından (Net komisyon alacağı) 1.667.173,96TL/ 5 yıl= 333.434,79TL denkleştirme (portföy) tazminatı bedeli hesaplandığı, davacının işbu alacağını davalıdan talep edebileceği, tazminat miktarı dikkate alındığında işbu alacaktan hakkaniyet indirimi yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı, %20 oranında yapılan hakkaniyet indirimi sonrası alacağın 266.747,83TL olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, (%20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak sureti ile) 266.747,83 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte (avans faizi oranını aşmamak şartı ile) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacaktan hakkaniyet indirimi yapıldığından davalının tüm yargılama gideri ve harçtan sorumlu olacağı yönünde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davanın KISMEN KABULÜ ile (%20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak sureti ile) 266.747,83 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte (avans faizi oranını aşmamak şartı ile) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 18.221,54TL karar harcından peşin alınan (dava açılırken 85,39TL + ıslah ile 5.608,84TL) 5.694,23TLnin mahsubu ile bakiye 12.527,31TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 27.122,35 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen kısım hakkaniyet indirimden kaynaklandığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat tezkere giderleri olmak üzere toplam 3.367,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 5.694,23TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 23/11/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.