Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/832 E. 2019/1016 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/832
KARAR NO : 2019/1016

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete spor malzemesi toptan satış hizmeti verdiğini, faturalar düzenlendiğini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari bir işlemin olduğu ancak herhangi bir alacak bakiyesinin olmadığını, davalı tarafından davacıya İstanbul …Noterliğinin 01/06/2018 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile “..firmanızca satılan ürünlerde 3619 adet kadın pratik çorap 6.514,20 TL, 3723 adet kadın temiz çorap 7.446 TL, 3664 adet kadın kamp çorabı 6.961,60 TL ürünün ayıplı olduğu, işbu malların ayıplı olduğunun davacı yana iletildiği, mail atıldığı, hatalı ürünlerin davacı yanca görüldüğü, tespit edildiği ancak iadesinin sağlanmadığı, adı geçen ayıplı ürünlerin ve iade faturasının alınması…” ihtar ve ihbar edildiğini, bu ihtara rağmen ayıplı ürünlerin davacı yanca iade alınmadığını ve dava konusu takibin yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında bulunan ticari ilişki nedendiyle davacı tarafça satılan ürün bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinden ibarettir.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 57.446,27 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalının süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından süresi içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünden davalı şirketin 2018 yılı BA-BS formları getirtilmiştir.
Dosya tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 18/06/2019 tarihli raporda; mevcut ürünler üzerinde ürünlerin ayıplı olarak değerlendirilebilmesi için davalı tarafından üründen beklentilerini yansıtan teknik şartname ve/veya taraflar arasında üretim için onaylı ürünün karşılaştırma yapılabilmesi için dosya kapsamına sunuluyor olması gerektiği, ancak böyle bir numune görseline ve yazılı dökümün taraflarca dosya kapsamına sunulmadığı, davacı tarafın ancak karşılıklı olarak anlaşılan kriterler (teknik beklentiler, taraflar arasında üretim için onaylanmış numune (davalı tarafından sunulmuş ya da davacı tarafından sunulmuş olabilir) üzerinden sorumlu olabileceği, bu sebeple dosya kapsamındaki mevcut veriler dahilinde ürünler üzerinde davacının ürünleri hatalı ürettiğine dair herhangi bir karşılaştırma verisine rastlanmamış olması sebebiyle ayıptan bahsedebilmenin mümkün olmadığı, ancak sadece bayan beyaz patik ve kamp çoraplarındaki görsel olarak nihai tüketici açısından alımı engelleyebilecek dışa pembe renk yansımasının mevcudiyeti ve beyaz tenis çorabının diğer çorapların ortalamasının dışında 1-1,5 cm daha fazla bir ayak boyuna sahip olması sebebiyle nihai satışta bayan çorapların aynı stantta beraber satılacak olması ve diğer bayan çoraplarının yanında büyük olarak yer alması sebebiyle satışını engelleyebilme durumundan bahsedilebilineceği, bu sebeple bütün beyaz bayan çorapları için mağazada satışının mümkün olamamasından bahsedilebilineceği, (ancak beyaz-pembe yazı ve logolu varyasyonlu kamp ve patik çoraplarında kullanılan pembe ipliğin güçlü rengi ve çorabın beyaz olması ve inceliği sebebi ile rengin dışa yansıması olgusunun görsel açıdan alıcıya rahatsızlık verebileceği, bu sebeple bu görsel yansımanın tedbirinin davacı tarafından alınıyor olması gerektiği, bu yönü ile beyaz renkteki bayan kamp ve tenis çoraplarının açık ayıplı olarak değerlendirilebilineceği) ürünler üzerinde davalının markasının ve ambleminin olması sebebiyle davacı tarafından iade alınıp alınmamasının takdirinin mahkemeye ait olduğu, eğer ürünler iade alınmayacak ise davalı tarafça beyaz bayan çoraplarının pazarcılara toptan satışının 0,50 TL adet olarak satılabilineceği, davalı tarafça elde edilebilinecek bu gelirin davalı için beyaz çoraplara ait alım maliyetinden düşülmesi sonucunda çıkan bedel üzerinden indirim talebinde bulunulabilineceği, dosya kapsamına sunulan verilerden her model için renk bazında değil, toplam bazda yükleme adetlerinin belirtildiği, inceleme günü davalı yetkilisinin beyanatına göre müşteriye sevk edilen ürünlerden geri kargolama ücretinin yüksek olması sebebiyle iade alınmayan çorapların mevcudiyeti sebebiyle sadece ürünlerdeki ayıp olgusunun kontrolünün yapıldığı, adet sayımının yapılmadığı, TBK.222/1 “Şu kadar ki, satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın blunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur” dendiği, davalının aldığı ürünleri inceleme yükümlülüğü bulunduğu, ürünleri aldığında inceleyip gözle görülebilecek ayıpları satıcıya bildirmesi gerektiği, dosya içerisinde davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge olmadığı, tarafların 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin süresinin 30/06/2019 tarihi olduğundan 2018 yılı kapanışlarının yapılmadığı, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olabilecekleri, davaya konu 14/03/2018, 17/03/2018 ve 22/03/2018 tarihli faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların teslim alan kısmında davalı firmanın kaşe ve imzasının bulunduğu, davalı tarafa ait BA-BS formlarında faturaların kanuni süre içerisinde BA formlarının verildiği, davacının davalıdan toplam 57.446,28 TL alacaklı olduğu, takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebiyle ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 11.489,25 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.Taraflar arasında ticari ilişki olduğu her iki tarafın da kabulündedir. Bu bağlamda davacının davalı firmaya spor çorabı satışı yaptığı ve uyuşmazlık konusu cari hesap alacağının bundan kaynaklandığı sabittir. Hizmetin teslim alınmaması yönünde davalı tarafça öne sürülen bir iddia yoktur. Davalı tarafça belirtilen husus satın alınan ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğuna ilişkindir. Bilirkişi incelemesi ile her iki tarafın somut olayda fatura kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, faturalarda teslim alan kısmında davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, faturaların kanuni süre içinde BA formlarının verildiği rapor edilmiştir.
TBK.Madde 223- Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.
6102 Sayılı TTK 23. maddesi uyarınca ayıp ihbarının tacirler açısından belli sürelere bağlı tutulduğu açıkça ifade edilmektedir. Davalı taraf 01/06/2018 tarihinde davacıya ihtarname keşide etmiş ise de davaya konu malların 2018 yılı Mart ayı içerisinde teslim edildiği sabit olmakla TTK 23. maddesinde yer alan süre içerisinde geçerli bir ayıp ihbarının yapılmadığı, davalı tarafça ileri sürülen ayıp iddiasının soyut nitelikte olduğu, bu itibarla bilirkişi raporu ile ve BA formları ile tespit edilen davacı alacağının, davalı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmemiş olması ve davalı tarafın ayıp iddiasının soyut olması ve davalının ayıp iddiasını ispatlayamaması sebebiyle davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesi gerektiği takdir edilerek davanın kabulüne hükmedilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1)Davalının İstanbul… İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın 57.446,27-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki kayıtlarla kaldığı yerden devamına,
2)İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 11.489,25-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.924,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 693,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.230,34 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 6.669,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5)Davacı tarafından yapılan; 734,91 TL harç, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 53,65 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.588,56 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır