Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/811 E. 2020/630 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/811
KARAR NO :2020/630

DAVA:İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/03/2018
KARAR TARİHİ:02/11/2020

….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar, 26/06/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine Mahkememiz yukarıda yazılı esas sırasına tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yurtdışından meyve ve sebze ihraç edeceğini, ancak yeterli parası olmadığını söyleyerek davacıdan borç para talep ettiğini, davacının banka havalesi yoluyla davalıya 07/12/2016 tarihinde 10.000 TL nar siparişi ön ödeme açıklaması ile, 09/12/2016 tarihinde yine nar siparişi açıklaması ile 50.000 TL, 23/12/2016 tarihinde sebze yüklemesi açıklaması ile 23.500 TL, 26/12/2016 tarihinde 20.000 TL, 30/12/2016 tarihinde nar siparişi açıklaması ile 6.900 TL, 01/02/2017 tarihinde nar yüklemesi açıklamasıyla 7.000 TL, 24/02/2017 tarihinde portakal yüklemesi için ön ödeme açıklamasıyla 20.000 TL ve 13/03/2017 tarihinde 16.000 USD gönderdiğini, bununla birlikte 03/04/2017 vade tarihli 36.000 TL bedelli … Bankası …şubesinin … çek numaralı çekinin keşide edilerek davalıya borç olarak verildiğini ve bu çek bedelini ödediğini, davalının edimlerini yerine getirmeyerek borç aldığı parayı ödemediğini, bunun üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı yetki itirazında bulunmakla birlikte Borçlar Kanununun ilgili hükümlerine göre para borçlarının alacaklının ikametgahında ödeneceğini, borcun ifa edileceği adresin aynı zamanda davacının ikametgahı adresi olması ve bu adresinde davaya konu icra takibinin yetki sınırları içinde kalması nedeniyle icra takibine yapılan yetki itirazının reddi gerektiğini, alınan duyumlara göre davalının mallarını kaçırdığı ve taşınır-taşınmaz mallarını muvazaalı olarak devretmeye hazırlandığını, bu nedenlerle davalının tüm taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki malları üzerine öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek teminat miktarı karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, itirazın iptali ile takibin devamına, en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/04/2018 tarihli kararı ile konu yargılamayı gerektirdiğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
CEVAP : Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; HMK ilgili maddeleri gereğince takip ve davada … İcra Daireleri ve … Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, açılan dava ve yapılan takibin yetkisiz icra mahkeme ve icra dairelerine açıldığını, davacı ile herhangi bir borç para ilişkisi olmadığını, davacının yetkilisi olduğu şirkete mal emri ile gönderdiği bedellerin olduğunu, bu bedellerine … ülkesinde teslim edilen adreste dahil faturalandırıldığını, iş emirlerinin de cep telefonu kayıtlarında mevcut olduğunu, bu iş emirlerini hesabı kullanan …’ın verdiğini, EFT işlemlerini … mı … mı yaptığını bilemeyeceğini, para karşılığı tüm malları gönderdiğini, fatura kestiğini, EFT açıklamalarında da mal mukabili şeklinde şerh olduğunu, davacının oğlu … ve …’nın …’da … ile anlaştıklarını, tarafından şahsen ve şirketi aracılığı ile … ihracatı yapılacağının bildirildiğini, kendisinin de aracı olarak kabul ettiğini, tarafına gelen paranın bedelinin … adresine mal olarak gönderildiğinin fatura kayıtları, nakliye kayıtları ve Whatsapp yazışmaları ile sabit olduğunu, yetkili olduğu şirket adına fatura düzenleyip malları gönderdiğini, davacıya kesinlikle borcu olmadığını, yönlendirdiği …’daki adrese … Ltd.Şti.arcılığı ile taşımacılığını ve teslimini yaptırdığını, yapılan tüm ihracatların düzenlenen faturalar ile sabit olduğunu, hesabına paranın … …Şubesinden gönderilen … … Şubesi şirket hesabına EFT yapılan miktarların, bu miktarlara karşılık kesilen faturaların mal teminlerinin gerçekleştiğinin görüleceğini, öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili görevli … Asliye Hukuk veya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, %20 oranında kötü niyet tazminatına, davanın husumet yönünden ve esastan reddine, delil listesinde yemin teklif edilmiş olmakla yemin etmeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
… Bankası A.Ş…. şubesinin cevabi yazısı ile, 36.000 TL bedelli … nolu çekin 03/04/2017 tarihinde … … şubesi takas merkezince tahsil edildiği, hamil bilgilerinin karşı bankada olduğu bildirilmiştir.
….. şubesinin cevabi yazısı ile, ilgili çekin … tarafından bankaya tahsile verildiği, takas sisteminde 03/04/2017 tarihinde sorgulanarak 04/04/2017 tarihinde hesabına geçtiği bildirilerek çekin arkalı önlü fotokopisi, takastan ödeme dekontu fotokopisi, … ait hesap ekstresi, kimlik fotokopisi, imza sirküleri ve çek tevdi bordrosu gönderilmiştir.
… Bankası A.Ş….şubesinden davacıya ait 2016 yılı itibarı ile hesap hareketleri getirtilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir bilirkişi aracılığı ile davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayısı ile alınan raporda; davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davacının bankadan davalı-…..Ltd.Şti. ‘ne aktardığı tutarlara ilişkin dosya kapsamında bulunan dekontların tetkikinde, davacının iddia ettiği gibi borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi, dosya kapsamındaki dekontların açıklamasında; “nar siparişi için ödeme”, “sebze yüklemesi için ödeme”, “portakal yüklemesi için ön ödeme” v.b. gibi ibareler bulunduğu, para aktarımlarının bunlara istinaden olduğu dekontların ve bankadan gönderilen hesap ekstresi (CD) üzerinde yapılan incelemede tespit edildiği, davacının gönderdiği tutarların, davalı-…..Ltd.Şti. defter kayıtlarında … isimli hesap ile ilişkilendirilmesi hususunun Mahkeme tarafından kabulü halinde; davalıya ait 2016 ve 2017 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inclemede; davacının gönderdiği tutarların … isimli hesaba kayıt yapıldığı, ayrıca bu şirket adına faturaları düzenleyerek mahsuplaşması sonucu, 125.252,89 TL davalı alacağı bulunduğunun davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede tespit edildiği ancak, taraflar arasında gönderilen tutarların “…” isimli şirketin hesabına aktarılacağına dair bir anlaşma veya belgeye de rastlanmadığı, davalı defter kayıtlarının tetkikinde, davacının, davalıdan herhangi bir alacağı tespit edilmediği için, faiz hesaplaması yapılmadığı, ayrıca davacının dava dilekçesinde faiz talebinde de bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirdiğinde;Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de, davaya konu edilen uyuşmazlığın para alacağına ilişkin olması ve 6098 Sayılı TBK.nun 89/1 maddesi gereğince alacaklı/davacının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olmasından dolayı yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından banka kanalıyla davalı hesabına havale edilen paraların ve … Bankası …şubesinin 03/04/2017 vade tarihli 36.000 TL bedelli çekin borç olarak verilip verilmediğinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
Davalı para gönderilmesine yönelik maddi vakıayı kabul etmekle birlikte davacının oğlu ile …’ya sebze meyve ihracatı için anlaşmış olup ticari faaliyet yürüttüklerini, ödenen paralar karşılığında …’ya meyve ve sebze ihracatı yaptıklarını, davacı tarafından ödenen paraların borç para verildiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığını beyan ettiği, davalının savunması, vasıflı ikrar niteliğinde olup iddiayı kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalıya) değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir.
6098 Sayılı TBK 555 vd maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Ancak dosyaya paranın borç ödemesi nedeniyle yapıldığına yönelik kesin ve somut şekilde ispata yarar hiçbir delil ibraz edilmemiştir. Ayrıca bilirkişi raporunda; dosya kapsamında mevcut dekontların tetkikinde “nar siparişi için ödeme”, “sebze yüklemesi için ödeme”, “portakal yüklemesi için ön ödeme” v.b. gibi ibareler bulunduğu, borç olarak gönderildiğine ilişkin herhangi bir açıklama olmadığı, davacının gönderdiği tutarların … isimli hesaba kayıt yapıldığı, ayrıca bu şirket adına faturaları düzenleyerek mahsuplaşması sonucu, 125.252,89 TL davalı alacağı bulunduğu, davacının davalıdan herhangi bir alacağı olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle sübut bulmayan davanın reddi gerektiği takdir edilmiş ve davacının takipte kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığı anlaşılmakla davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.095,56 TL’den mahsubu ile bakiye 3.041,16 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 24.692,35 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır