Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/75 E. 2019/526 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/75
KARAR NO : 2019/526

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/01/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin, cari hesaba konu alacağının davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı borçluya …Noterliği’nin… yevmiye sayılı ve 20/10/2016 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya 24/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ancak cari hesap borcunun ödenmediğini, bunun üzerine davacı şirketin alacağını tahsil amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını ancak davalının borca itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali istemli huzurdaki davayı açmıştır.
(2)Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında daha önce ticari ilişki olduğunu, ancak tarafların ticari kayıtlarındaki uyuşmazlık nedeniyle icra dosyasına itiraz edildiğini, davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu faturanın karşılığında mal veya hizmet almadığını, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, icra dosyasına yapılan itirazın kötü niyetli olmadığını, tamamen likit olmayan bir alacaktan kaynaklanan itiraz olduğunu, tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak Mali Müşavir …’dan 12/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi olan 20/10/2017 tarihi itibariyle 22.413,11 TL alacaklı olduğu, davalı yanın kendi ticari defterlerinde davacıdan takip tarihi olan 20/10/2017 tarihi itibariyle 21.763,93 TL borçlu olduğu, davacı ile davalı arasında 649,18 TL’lik cari hesap farkının nedeninin muhasebe hesap tekniklerinin farklı olmasından dolayı tespit edilemediği, bu nedenle davacı tarafından takibin yapıldığı asıl alacak tutarı olan ve davalı ticari defterlerinde de davacıya borç görünen 21.763,93 TL’nin davacı yanın alacağı kabul edilmesi gerektiği, davacı ile davalı arasında düzenlenen bir alt yüklenici sözleşmesinin var olduğu, ancak bu sözleşmede faiz konusuna yer verilmediğinden ve de davalıya icra takip tarihinden yaklaşık bir yıl önce noter kanalıyla gönderilen ihtarnamede bir faiz açıklamasına yer verilmediğinden işlemiş faiz hesabı yapılamayacağı, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 20/10/2017 tarihinden itibaren 21.763,93 TL’lik asıl alacağına davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi ticari avans faizi talep edebileceği, faiz oranlarındaki artıştan doğan talepleri nedeniyle de icra takip tarihinden 28/06/2018 tarihine kadar %9,75, 28/06/2018 tarihinden sonra da ticari avans faizinin %19,5 olarak hesaplanabileceği, bu faiz tutarının 4.796,26 TL hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık cari hesap kayıtlarının birbirini doğrulamadığı iddiası noktasında toplanmaktadır. Yapılan mali incelemeyle davalı defter ve kayıtlarında yer alan borç tutarının takip talebindeki asıl alacak miktarıyla aynı olduğu keza davacı tarafça ihtarname yoluyla gönderilen mutabakat yazısına da aynı minvalde cevap verildiği, ticari ilişki ve borç kaydı açıkça belli olmakla davalının süresi içerisinde TTK 21-(2) hükmünce geçerli bir itiraz kaydına da dayanmadığından ayrıca keşide olunan ihtarname nazarında TBK 117. maddesince davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilip temerrüt ila icra takip başlangıcına kadarki dönem itibariyle faiz alacağı isteminin de yerinde olduğu değerlendirilerek, ihtarname masrafının da belgelendirilmiş olduğu görülmekle davacının itirazın iptali talebinin tümden kabulü gerektiği takdir edilmiştir.
Fatura alacağı kapsamındaki miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)-Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaliyle, takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına,
(2)-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.812,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.643,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 410,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.232,83 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)-Davacı tarafından yapılan; 410,95 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 139,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.291,05 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.887,63 TL vekalet ücretinin davalılar tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”