Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/72 E. 2018/896 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2018/72
KARAR NO : 2018/896
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu …Şti.ile davacı şirket arasında 21/09/2016 tarihli 124777 sözleşme sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeden kaynaklanan borçlarla ilgili olarak diğer davalılar …, …, …ve…Şti.nin müteselsil kefil olduklarını, sözleşme kapsamında bir adet … model … marka, … modeli, … motor nolu, … şasi nolu paletli ekskavatörün davalı kiracıya teslim edildiğini, Finansal Kiralama Sözleşmesi genel hükümleri uyarınca …Noterliğinin 14/11/2016 tarih ve …yevmiye nolu bildirimi ile 31/10/2016 tarihinden başlamak üzere 24 aylık kira ödeme planının davalı kiracıya bildirildiğini, davalı kiracı tarafından ödeme planı uyarınca Haziran 2017 kira ödemesinin yapılmaması üzerine davacı tarafından 60 gün ödeme önelli …Noterliğinin 14/07/2017 tarih … yevmiye nolu fesih ihtarnamesinin keşide edildiğini, bunun üzerine davalı kiracının, fesih iradesini ve sözleşmenin münfesih olduğunu kabul ederek 25/09/2017 tarihinde sözleşmeye konu ekipmanı davacıya teslim ettiğini, teslim alınan iş makinesi üzerinde … lisanslı değerleme uzmanları tarafından ekspertiz incelemesi yapılarak KDV dahil 330.000 TL acil ve 400.000 TL adil değer biçildiğini, davalı kiracıdan alınan muvafakatnameye istinaden ekipmanın davacı şirket prosedürleri kapsamında satışa konulduğunu ve alınan en iyi teklife istinaden KDV dahil 453.873 TL bedelle 3.kişiye satıldığını, akabinde KDV hariç satış bedelinin 13/10/2017 tarihine davalı kiracı hesabına aktarıldığını, satış bedelinin kiracının borçlarından mahsup edilmesinin ardından bakiye tutarın tahsili için davalılar aleyhine İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından faize, yetkiye, borca ve tüm
ferilere itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … 12/02/2018 tarihli, davalılar …, …, …Şti.ve …Şti.28/02/2018 tarihli cevap dilekçelerinde özetle; Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile davacı hakkında menfi tespit davası açıldığını, davanın konusunun aynı içerik ve alacak konusuna ilişkin olduğunu, dolayısı ile… esas sayılı davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davalının kötü niyetli olup basiretli bir tacir gibi davranmadığını, finansal kiralama sözleşmesine konu iş makinesinin piyasa değerinden çok düşük bir tutarla satıldığını, satış bedelinin borca, faize ve ferilerine mahsup edilmesi gerekirken hukuk sözleşme masrafı adı altında haksız ve hukuka aykırı bedellerle faturaya dönüştürülerek borçla ilgisi olmayan tutarlara mahsup edildiğini, davacının haksız ve gerçek dışı alacak iddiaları ile faturalar düzenlediğini, davaya konu devir edilmek üzere akdedilen sözleşmeye aykırı bir biçimde hem icra takipleri başlattığını hemde düşük bedelle aracın satışından elde edilen tutarı borca mahsup etmediğini, sebepsiz zenginleşme amacıyla hareket ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine, mükerrer tahsil taleplerinin reddine, kötü niyetli davacı için %20 icra inkar tazminatına kara verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının …Şti., davalının …A.Ş., davanın 12/12/2017 tarihinde açılan menfi tespit davası olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 20/09/2018 tarihine atılı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine Mahkememizin … esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçeleri açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin işbu dava dosyasının aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılan yine Mahkememize ait … E. Sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya Mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Yargılama giderleri vesair ücretlerin birleşen dosyada nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸