Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/717 E. 2019/1068 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/717
KARAR NO : 2019/1068

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…şubesiyle davalı… Şti. Arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini diğer davalılar … ile …’in ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmeye istinaden borçlu adına kredi tahsis edilerek kullandırıldığını ancak borçlunun kullandığı kredileri ödememesi nedeniyle kefillere …Noterliğinin 27/12/2017 tarihli … yevmiye numarasıyla kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödenmeyen borç nedeniyle İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını ve İstanbul … ATM’nin… D.İş sayılı dosyasıyla alınan ihtiyati haciz kararının uygulandığını, davalının borca – faize ve ferilerine yapmış olduğu itirazın kötü niyetli ve mesnetsiz olduğunu, itirazın iptal edilerek takibin devamının sağlanmasını, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin davanın görülmesinde yetkisiz olduğunu ve 6100 sayılı HMK’nun 6. Md. Gereği davanın davalı gerçek / tüzel kişinin yerleşim yerindeki mahkemelerde görülmesi gerektiğini, müvekkillerinin takip konusu miktar kadar bir borcunun bulunmadığını ve bankaya ödemelerin taksitler ile yapıldığını, bu durumun bankaya kendilerine ihtarnamenin tebliğinden sonra bildirilmesine rağmen huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacının gerçeğe ve hukuka aykırı olarak verdiği beyanlar doğrultusunda takibe dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkillerinin kredi borçlarına karşılık olarak yapmış olduğu nakit ödemenin ve çek / senet ödemelerinin tespitini, öncelikle davanın usul yönünden reddini ve yetkili Mahkeme olan Bakırköy ATM’lerine gönderilmesini, aksi takdirde esasa ilişkin işbu beyanları doğrultusunda davanın reddini, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilerek ücret-i vekalet ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müd. … E. ve İstanbul … ATM’nin … D.İş sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalılardan … ve kefil … ile … arasında imzalanan 21/12/2017 tarihli 300.000,00-TL bedelli sözleşmenin imzalandığını, akdedilen sözleşme çerçevesinde borçluların 36 ay vadeli Kredi Garanti Fonu kaynaklı kredi kullandığını, taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine davacının 25/12/2017 tarihinde hesapları kat ederek sözleşmede bildirilen adreslere ihtarnamenin keşide edildiğini, sözleşme hükümlerine göre tüm davalılar için temerrüt tarihinin 05/01/2018’de oluştuğunu, banka kayıtlarının incelendiğini ve kayıtlarda mevcut rakamlar üzerinden takip tarihi itibariyle borcun hesaplandığını, bankanın uyguladığı temerrüt faiz oranının sözleşme hükümlerine uygun olması nedeniyle kendisi tarafından yapılan hesaplamada da aynı oranın esas alındığını, aynı anapara tutarından e aynı gün sayısından hareketle hesaplama yapılmasına karşın fark çıkmasının nedeni ise bankanın kat tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmesini ve kendisinin kat tarihiyle temerrüt tarihi aralığına akdi – temerrüt ile takip arasına temerrüt faizi uygulamasından kaynaklı olduğunu, borçluların kullandığı birden fazla kredi bulunduğunu ve kredilerin teminatına verilmiş bir çek veya ödenmiş bir faturaya rastlanmadığını, bu çerçevede davacı bankanın davalılardan toplam 264.767,04-TL alacağının olduğunu, anapara tutarı olan 261.820,82-TL’ye takip tarihi olan 09/01/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre %46 oranında faiz uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen genel kredi sözleşmesi kapsamında icra takibine konu edilen asıl alacak ve fer’i nitelikteki diğer alacak kalemleri miktarı toplamı itibariyle davalıların asıl borçlu ve müteselsil kefil sıfatlarıyla davacı bankaya borçlu olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Bankacı bilirkişi tarafından sunulan evraklar incelenmek suretiyle hazırlanan raporda; 21/12/2017 tarihli 300.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi ile davalı asıl borçlu firmaya 36 ay vadeli 300.000 TL’lik kredi tahsis edildiği, diğer davalıların müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları ve kefalet hükümlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı, yapılan kısmi ödemeler dışında ödenmeyen 20/09/2017 taksit bedeli yönünden 25/12/2017 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ve muaccel hale gelen toplam borcun 251.587,51 TL olduğunun anlaşıldığı, bununla birlikte yapılan mali inceleme ile davalıların davacı bankaya olan borcunun hesaplama yöntemince ve talep miktarı da dikkate alınarak hükme esas alınması gereken bilirkişi raporu dahilinde 261.820,82 TL asıl alacak, 2.805,92 TL temerrüt faizi, 140,30 TL BSMV olmak üzere toplam 264.767,04 TL olarak kabul edilmesi ve iş bu bedel üzerinden takibin devamına fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11340 Esas 2017/6361 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminat bedelinin de davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıların İstanbul … İcra müd. … E. Sayılı icra dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptaliyle takibin 261.820,82-TL asıl alacak, 2.805,92-TL takip öncesi işleyen temerrüt faizi, 140,30-TL BSMV olmak üzere toplam 264.767,04-TL üzerinden asıl alacak bedeli olan 261.820,82-TL’ye takip tarihinden itibaren %46 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle itirazın iptaline, Bu suretle takibin devamına,
(2)Kabul edilen miktar üzerinden alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 52.953,40-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 18.086,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.229,83 TL + 1.337,13 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 4.566,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13.519,27TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 3.229,83 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 280,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 4.350,93 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 4.307,68 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 26.983,69 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.658,08 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.